Almanya'dan Afrin Operasyonu Konusunda Temkinli Açıklama

Türkiye'nin Afrin operasyonu Almanya’da da gündemin en önemli konularından biri. Alman yapımı Leopard tanklarının Afrin harekâtında kullanıldığı yönündeki iddialar tartışmaların ana noktasını oluştururken, Federal Hükümet’ten gelişmelerle ilgili yeni bir açıklama geldi. Hükümet sözcülerinden Ulrike Demmer, operasyonu ‘kaygıyla izlediklerini’ açıkladı ve harekâtın sona ermesini umut ettiklerini söyledi.

Demmer açıklamasında, "Türkiye’nin sınır bölgesinde haklı güvenlik çıkarları var. Bu açıdan operasyonun uluslararası hukuk açısından meşru olup, olmadığını şu anda tespit etmek mümkün değil" şeklinde konuştu.

Federal Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan benzer bir açıklamada da, Türkiye’ye Suriye’nin kuzeyinde bulunan terör grupları tarafından saldırılar yapıldığı ve Ankara’nın "kendini savunma hakkını kullandığı" söylendi.

"Harekâtın devletler hukukuna aykırı olabileceği kanaatine vardığını" söyleyen Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin dış politika sözcüsü Jürgen Hardt ise, konunun NATO'nun en üst düzey karar alma organı olan Kuzey Atlantik Konseyi'nde ele alınması gerektiğini savundu.

Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) dış politika uzmanı Rolf Mützenich, Türkiye'deki Leopard 2 tipi Alman savaş tanklarının modernizasyonu projesine karşı çıkarak, "aksi takdirde Türkiye'ye yanlış mesaj verilmiş olur" dedi.

Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Sahra Wagenknecht Konya’daki NATO üssünde görevli Alman askerlerinin çekilmesini talep etti. Üste bulunan erken uyarı sistemi donanımlı AWACS keşif uçakları tarafından toplanan bilgilerin harekâtta kullanılmasının mümkün olduğunu iddia eden Wagenknecht, "Bu nedenle Alman askerleri derhal Konya'daki NATO üssünden çekilmelidir" dedi.

Alman basınında yapılan yorumlarda Federal Hükümet’in Afrin harekâtı konusunda temkinli açıklamaları değişik değerlendirmelere konu oldu. Analizlerde, Berlin’deki hükümet çevrelerinin Ankara’yla son iki yılda yaşanan kriz sonrasında, son haftalarda normalleşmeye başlayan Almanya-Türkiye ilişkilerinin yeniden gerilim sürecine girmemesi için büyük bir gayret içinde olduklarına dikkat çekilirken, Başbakan Angela Merkel’in bugüne kadar Afrin konusunda bir açıklama yapmaması bu tutumun bir işareti olarak tanımlanıyor.

Öte yandan Afrin’e yönelik askeri operasyona karşı Kürt grupların protesto gösterileri ve eylemleri endişeye neden oluyor. Geçen günlerde Linden ve Leipzig kentlerinde iki camiye PKK’lı olduğu tahmin edilen gruplar tarafından taşlı-boyalı saldırı düzenlenmiş, saldırganlar camilerin camlarını kırıp, duvarlara Türkiye karşıtı sloganlar yazarak kaçmıştı.

Hannover Havalimanı’nda ise Türkiye’ye giden uçakların bulunduğu giriş kapısında, ellerinde YPG flamaları olan bir grupla, Türk yolcular arasında arbede yaşanmıştı.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), camilere yönelik saldırıları kınayarak, DİTİB camilerinin sosyal ağlarda ve medya ‎tartışmalarında açıkça hedef gösterildiğini belirtti. Açıklamada, camilerde Afrin operasyonuna katılan askerler için Fetih suresi okutulduğu yönündeki haberlerde yalanlandı. Açıklamada "DİTİB tarafından camilerde belirli bir duanın ‎yapılması şeklinde bir çağrı yapılmamıştır. Her ‎inanan Müslüman veya DİTİB Camisi'nin ihtiyaç ‎durumuna göre barış için dua etmesi kendi ‎vereceği karardır" denildi.

Alman medyasında çıkan haberlerde, DİTİB’e bağlı camilerde geçen pazartesi günü Fetih surelerinin okunduğu öne sürülmüştü.

Öte yandan Köln kentinde bir araya gelen ve Kürtleri temsil ettiklerini ifade eden 55 örgüt ve inisiyatif temsilcisi, Afrin’e yönelik askeri operasyonu kınayarak, gösteri çağrısı yaptı. Askeri operasyona karşı yazılı ortak açıklamada, "Savaşa karşı çıkan bütün güçleri gösteriye katılma çağrısı" yapıldı.

Söz konusu gösterinin önümüzdeki Cumartesi Köln’de yapılacağı öğrenilirken, aynı gün Avrupa’nın diğer ülkelerinde de benzer eylemlerin düzenleneceği haber alındı.