Almanya’da Gündem Türkiye’deki Gelişmeler

Türk Lirası'nın değer kaybı ve Ankara ile Washington arasındaki gerginlik Berlin’de hem siyaset hem de basının ana konusu. Yapılan analiz ve yorumlarda Türk Lirası'nda aşırı değer kaybına yol açan nedenler sorgulanırken, yorumcuların çoğunluğu gelişmeleri AKP hükümetinin yürüttüğü ekonomik modele bağlıyor.

Birçok yorumcu ise, nedenlerden ziyade ortaya çıkan sonuçtan hareketle Türkiye’nin yeniden AB’ye yakınlaşmasını öneriyor. Nitekim başkentte çıkan Der Tagesspiegel’deki yorumda, "Şu an Erdoğan'a yararı olabilecek tek şey, Avrupa'ya daha fazla yakınlaşmak ve Batı'ya sırtını dönmemektir" deniliyor; Merkel ve diğer AB liderlerinin bu konuda Ankara’yı ikna etmesinin iki taraf için de yararlı olacağı savunuluyor.

Yaşanan krizin beraberinde bir fırsat getirdiğini savunan liberal ekonomi gazetesi Handelsblatt’da yer alan yorumda da, Türkiye ile AB arasında yeni bir yakınlaşma önerilirken, "Dünyaya açık, istikrarlı bir Türkiye, Avrupa için hayati önemdedir. Türkiye, desteği hak ediyor. Avrupa Türkiye'ye Euro kredileri sunabilir veya IMF kredilerine destek verebilir. Ancak böyle bir teklif öncesinde Erdoğan'ın çok net ve somut siyasi taahhütlerde bulunması gerekir" deniliyor.

Öte yandan Başbakan Angela Merkel’in Türkiye ekonomisinin istikrarsızlaşmasını kimsenin istemediği şeklinde dün yaptığı açıklamadan sonra, bugün Dışişleri Bakanı Heiko Maas konuyla ilgili görüş belirtti. Türkiye'nin AB için önemli bir ülke olduğuna dikkat çeken Maas, bu nedenle ekonomik sorunları endişe ile izlediklerini söyledi. İzmir’de ev hapsinde bulunan ABD'li rahip Andrew Brunson'un serbest bırakılmasını öneren Maas, "Bu, şu anda yaşanılan ekonomik sorunların sona ermesini kolaylaştıracak bir çözüm olurdu" dedi.

7 Eylül’de İstanbul’da Suriye konusunda düzenlenecek zirveye katılması beklenen Maas, Türkiye'de siyasi gerekçelerle tutuklu Alman vatandaşların serbest bırakılması konusunda da bir ‘çözüm’ bulunmasının, Türkiye’nin çıkarına olacağını savundu.

Öte yandan Jena kentinde düzenlenen bir toplantıda vatandaşlarla buluşan Başbakan Merkel, bir kez daha AB ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşmasını savundu. Anlaşmayı "karşılıklı alış-veriş” olarak tanımlayan Merkel, savaş nedeniyle Suriye’den Türkiye’ye kaçanların büyük bölümünün ileride ülkelerine geri dönmeyi planladıklarını savunarak, bu açıdan Türkiye’ye mali destek sağlanmasının doğru bir tavır olduğunu söyledi.

Türkiye’deki gelişmeler konusunda ekonomi çevrelerinden de yeni açıklamalar geldi. Türk Lirası'nın Dolar ve Euro karşısında değer kaybetmesini "dünya ticareti için bir risk" olarak tanımlayan Alman Dış Ticaret Birliği (BGA) Başkanı Holger Bingmann, ABD Başkanı Trump’ın çeşitli ülkelerle ticaret anlaşmazlıklarına neden olduğunu, Türkiye’deki krizle birlikte dünya ekonomisine yönelik yeni riskler oluşturduğunu iddia etti.

Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Marcel Fratzscher, Türkiye’nin IMF’den kredi almak durumunda kalabileceğini söyledi. "Veriler Ankara’nın kendi başına krizden çıkamıyacağını ve son kurtuluş çaresi olarak IMF’e başvuracağını gösteriyor" diyen Fratzscher, Uluslararası Para Fonu’nun katı kurallarının Türkiye’nin ekonomik ve siyasi açıdan açığa çıkmasını sağlayacağını ifade etti.