Almanya’da erken seçim tarihi belli oldu

Başbakan Olaf Scholz, 15 Ocak 2025'te güven oylaması yapılacağını söyledi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, üçlü koalisyonun dağılmasının ardından 15 Ocak 2025'te Federal Meclis’te güven oylaması yapacağını ve Mart ayında da erken seçime gidileceğini duyurdu. Ancak güven oylamasının Ocak ayında yapılmasını geç bulan muhalefet partileri, oylamanın ve erken seçimin bir an önce yapılması için baskıyı arttırıyor.

Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz ve diğer muhalefet temsilcileri, Almanya’nın hızlı bir şekilde erken seçime gitmesi gerektiğini vurgularken, Scholz’un süreci uzatmasının halk arasında güvensizlik yarattığını savunuyor. Alman medyasındaki yorumlarda, Scholz’un kendi koalisyonunun dağılmasına neden olan kararların ardından gücünü yitirmiş bir "topal ördek" olarak anılmaya başlanması dikkat çekiyor. Mecliste çoğunluk desteğine sahip olmayan Scholz, başbakanlık makamını korusa da, hükümeti etkili bir şekilde yönetme yetisini yitirmiş durumda.

Almanya’nın bir yönetim bunalımı yaşadığını vurgulayan muhalefet lideri Merz de, Scholz’un güven oylamasını Ocak ayına ertelemesine karşı çıkarak, Başbakan’ın "Alman halkına ve demokrasiye karşı sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini" belirtti. CDU lideri, Scholz’un beklemeden, önümüzdeki Çarşamba günü Federal Meclis’te yapılacak oturumda güven oylamasına gitmesi gerektiğini ifade etti ve "Alman halkı hızlı bir şekilde erken seçim sürecine gidilmesini bekliyor" diyerek, Scholz’un bu konuyu siyasi çıkar sağlamak amacıyla uzattığını iddia etti.

Merz, Scholz'un erteleme stratejisini SPD’nin seçim kampanyası için kullandığını öne sürerek, "Bu, Almanya’nın mevcut durumuna ve başbakanlık makamına uygun bir davranış değil" şeklinde eleştiride bulundu.

İlgili Haberler Almanya’da koalisyonun çöküşü sonrasında erken seçim tartışmaları yapılıyor

CDU’nun küçük ortağı CSU‘dan Meclis Grup Başkanı Alexander Dobrindt de Scholz ve Yeşiller Partisi’ni hedef aldı. Dobrindt, Scholz ve Yeşiller’in Almanya'nın sorunlarına çözüm değil, bizzat sorun olduklarını öne sürdü. "Bu başarısız hükümetin güven oylamasını reddetmesi demokrasiye karşı saygısızlıktır" diyen Dobrindt, Scholz’u "koltuğuna yapışmakla" suçladı.

Koalisyonun eski üyesi FDP’den eski Adalet Bakanı Marco Buschmann, Almanya’nın belirsiz bir siyasi süreç yaşamaya tahammülü olmadığını belirterek, hızlı bir erken seçim yapılması gerektiğini dile getirdi. Olası bir seçimde meclise girmesine kesin gözüyle bakılan milliyetçi-sol BSW partisinin lideri Sahra Wagenknecht de, Scholz’un seçim sürecini erteleme taktiklerini eleştirerek, "Koalisyondaki personel kaosu, erken seçimlerin ertelenmeyeceğini gösteriyor. Başbakan uzun süredir kontrolü kaybetti ve halk bu kaosu anlamıyor" açıklamasında bulundu.

Almanya’da yapılan bir kamuoyu yoklaması, seçmenlerin çoğunun erken seçim talebini desteklediğini ortaya koydu. "Politbarometer" anketine göre, seçmenlerin yüzde 84’ü federal düzeyde erken seçime olumlu bakarken, yalnızca yüzde 13’lük bir kesim bu fikri desteklemiyor.

Erken seçim tarihi konusunda ise seçmen görüşleri farklılık gösteriyor. Anket sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 54’ü, muhalefet partileri gibi, seçimlerin mümkün olan en kısa sürede yapılmasını istiyor. Yüzde 30’luk bir kesim ise Mart ayında bir seçim yapılmasından yana. Öte yandan, seçmenlerin yüzde 12’si seçimlerin önceden planlandığı gibi 28 Eylül‘de gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Yeşiller’in başbakan adayı belli oldu

Öte yandan Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck‘in, Yeşiller Partisi'nin başbakan adayı olacağı öğrenildi.

Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, göçmen politikaları konusunda sert önlemlerden yana tavır koyuyor.

Habeck, geçen günlerde, gelecek seçimde partisi ve demokrasi için sorumluluk almaya hazır olduğunu belirtmişti. Dün sosyal medya üzerinden bir açıklama yapan Habeck, "Trafik ışığı hükümeti artık geçmişte kaldı. Aramızdaki anlaşmazlık hükümete ve bir bütün olarak siyasete olan güvene mal oldu. Bu ülkenin gücünden şüphe etmeyin. Biz tamamen farklı zorlukların üstesinden geldik. Tamamen farklı sorunları çözdük. Demokrasiden şüphe etmeyin" dedi.

Habeck, Yeşiller’in "gerçekçi" olarak tanımlanan kanadının en önemli temsilcisi. Nitekim Habeck, göçmen politikaları konusunda sert önlemlerden yana tavır koyuyor. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 2021 seçimlerinde Yeşiller'in başbakan adayı olarak yarışmış, ancak 2025 seçimleri için yeniden aday olmayacağını açıklamıştı. Bu durum da Habeck'in adaylığı için yolu açtı.

SPD, tekrar birinci parti olabilecek mi?

Alman ekonomisindeki küçülme ve durgunluk, halk arasında son zamanlarda Başbakan Scholz’a ve hükümetine karşı hoşnutsuzluğu arttırdı. Anketlere göre hükümete güven rekor düzeyde düşmüş durumda.

Olası bir seçimde CDU lideri Merz’in başbakanlık koltuğunu kazanacağından yola çıkılıyor. Merz, göreve gelmesi durumunda mali disipline öncelik veren politikaları nedeniyle bazı sosyal kesintilerin kaçınılmaz olacağını duyurdu. Buna göre işsizler veya sosyal yardım ödeneklerinde büyük kısıtlamalar bekleniyor.

CDU lideri Friedrich Merz

VOA Türkçe’ye Almanya’nın çok zorlu bir dönemden geçtiğini söyleyen SPD’li milletvekili Gülistan Yüksel, koalisyon hükümetinin başarısız olmasına rağmen, partisinin sosyal sorumluluk anlayışıyla dar gelirlilerin çıkarlarını koruduğunu hatırlattı.

Yüksel, "Biz SPD olarak, değişimi sosyal sorumlulukla destekliyoruz, böylece ilerleme sadece bazı kesimlere değil, herkese fayda sağlıyor. SPD'nin bu politikası, CDU lideri Friedrich Merz ve CDU'nun geriye dönük ideolojisinin tam tersi. Merz ve CDU, esas olarak varlıklı kesimi daha da zenginleştirmeyi hedefliyor. Biz olalsı bir erken seçimden ve gelecekten korkmuyoruz, çünkü insanların yararına değişiklikleri başarıyla gerçekleştirdiğimizi zaten kanıtladık" dedi.

Anketler sonrası CDU/CSU'da yüzler gülüyor

Olası bir erken seçimde SPD’nin 2021 seçimlerinde olduğu gibi yeniden birinci parti çıkması şu an zor görünüyor.

Koalisyon hükümetinin sona ermesinin ardından yapılan güncel kamuoyu yoklamalarına göre oy oranı yüzde 33'e ulaşan Birlik Partileri CDU/CSU, arkasında aldığı rüzgarla bir an önce seçime gidip, birinci parti olarak hükümeti kurmak istiyor. Bunun için ”hemen güvenoyu” diyen CDU, şu andaki sonuçlara bakıldığında yüzde 16 oranında oy alması beklenen SPD ile büyük koalisyon oluşturacak gibi görünüyor. "Politbarometer" anketine göre, ırkçı AfD'nin oy oranı yüzde 18, Yeşiller’in oy oranı ise yüzde 10. FDP ve Sol Parti yüzde 5’lik barajı aşamazken, Rusya yanlısı milliyetçi-sol BSW'nin oy oranı yüzde 6 seviyesinde.