Almanya’da müslümanlara yönelik tehditler giderek artıyor. Nitekim camilere yönelik aylardır gönderilmeye devam eden tehdit mektuplarına son günlerde yenileri eklendi. Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanlığı'nın sadece kendi eyaletlerinde 34 tehdit mektubu gönderildiğini bildirmesi üzerine devreye giren Alman hükümetinden konuyla ilgili açıklama geldi.
Açıklamada, "Hangi nedenden ötürü yapılırsa yapılsın, Almanya'da yaşayan insanlara yönelik dışlama, gözdağı ve tehditler hiçbir koşulda kabul edilemez" ifadesi kullanılırken müslüman kuruluşlar ve cami derneklerine "NSU 2.0" imzalı tehdit mektuplarının kim veya kimler tarafından gönderildiğinin en kısa zamanda açıklığa kavuşturulmasının hedeflendiği de duyuruldu.
Ülkedeki Müslümanların temsilcileri de hemen hemen tüm eyaletlerde gönderilen tehdit mektuplarının ardından polis koruması talep etti. İslam Toplumu Milli Görüş adlı dernek tarafından yapılan açıklamada, "Şimdi değilse ne zaman?" denilerek yetkililer, bir an önce önlem almaya çağırıldı.
Müslüman çatı örgütlerinden "Şura" da tehditlere karşı önlem çağrısında bulundu. Aylardır gelen tehditlere rağmen şimdiye kadar hiçbir güvenlik önlemi alınmadığına dikkati çeken örgüt, ülkede yaşayan müslümanlarda artan bir huzursuzluk olduğunu ifade ederken polisin, Cuma namazlarından sonra camilerin önünde önlem amaçlı beklemesini önerdi. Almanya İslam Konseyi de mektuplarda, Türkiye kökenli göçmenleri katleden, ülke genelinde bombalı saldırılar düzenleyen ırkçı terör örgütü NSU'ya atıfta bulunulmasını "son derece tedirgin edici" olarak tanımladı.
Mektuplarda, "Yahudilere yaptığımızı size yapacağımız gün artık uzak değil", "Savaş şimdi başlıyor", "Almanlar sizi yok edecek" gibi tehditler yer alırken bazı mektuplarda, gamalı haçlar olduğu gibi, 3 yıl önce Hanau'da terör saldırısı gerçekleştiren ve 10 kişiyi öldüren Tobias Rathjen'in fotoğrafının yer aldığı öğrenildi.
Almanya'da 2000-2007 yılları arasında, Türkiye kökenli göçmenlerin hedef alındığı seri cinayetler uzun süre karanlıkta kalmış, 2011'de bu cinayetlerin arkasında aslında neo-Naziler tarafından kurulmuş, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı aşırı sağcı örgütün olduğunu ortaya çıkmıştı. 2019 yılında, NSU örgütünün mağdurlarını savunan Türk kökenli avukat Seda Başay Yıldız "NSU 2.0" imzalı mektuplarla ölümle tehdit edilmiş, özel bilgiler ve aile bireylerinin isimlerinin yer aldığı mektupların, Alman polis teşkilatının bilgisayarından gönderildiği ortaya çıkmıştı.
Bilirkişi raporu: İki Almandan biri İslam karşıtı
Bu arada Alman hükümetine sunulan bir bilirkişi raporuna göre, her iki Alman‘dan biri İslam karşıtı görüşleri ve müslümanlara yönelik düşmanca söylemleri destekliyor.
"Müslüman Düşmanlığı Bağımsız Bilirkişi Heyeti" adlı oluşum tarafından Alman hükümeti için hazırlanan rapora göre, tespit edilen oran içinde, müslümanlara yönelik şiddet eylemlerine destek verenlerin yanısıra İslam’a yönelik nefret içeren söylemleri onaylayanlar ve genel olarak göçmen düşmanı görüşleri doğru bulanlar da yer alıyor.
Rapora göre, Alman medyasında İslam konusundaki haberlerde genelde tek taraflılık dikkat çekerken yapılan haberlerin de genellikle olumsuz öğeler içeren çatışma ve sorunları işleyen nitelikte olduğu belirtiliyor. Almanya’da resmi rakamlara göre 5,5 milyon Müslüman göçmen yaşıyor.