Almanya’da aşırı sağın yükselişi dikkatle izlenirken Güney Bavyera eyaletinde aşırı sağın popülaritesini gölgeyen bir başka hareket ortaya çıktı. Anketlere göre 14 Ekim’de yapılacak eyalet seçimlerinde Yeşiller Partisi ikinci sırada ve koalisyon ortağı olacak gibi görünüyor. Avrupa’da aşırı sağın yükselişine karşı çözüm arayan sol eğilimli politikacılar bu hareketi çok yakından takip ediyor.
Bavyera eyaletinin başkenti Münih’te Oktoberfest tüm hızıyla devam ederken, Katherine Schulze için yakında kutlayacak başka birşey daha olabilir.
Yeşil Parti’nin 33 yaşındaki eşbaşkanı “havada birşeyler var” iddiasında bulunuyor. Schulze’un partisi anketlerde merkez sol Sosyal Demokrat Parti’yle aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi’nin önünde görünüyor.
Bu geniş yankı uyandıracak bir mesaj gibi duruyor. Yeşil Parti, Almanya’da birkaç kentte Sosyal Demokratlar’dan fazla oy alıyor. Yeşil Parti’nin yönetimi son derece farklı bir gündeme sahip. Parti yetkililerinin sınırların açılması, Avrupa’yla entegrasyonun daha da ilerletilmesi ve Almanya’nın bir milyondan fazla göçmen almakla gurur duyması gerektiği gibi söylemleri var.
Aşırı sağın yükselişi medyada çok fazla haber oldu ve anketlere göre göçmen karşıtı Almanya İçin Alternatif Partisi üçüncü sırada. Buna karşın Yeşiller güçlü bir ivmeye sahip olduklarına inanıyorlar.
Yeşiller rakiplerinin başarılarından ders aldılar ve aşırı sağın destek gören bazı taktiklerini kullanarak adaylarının yerel bağları üzerinde durdular.
Bu söylemin bir parçası olarak Yeşiller bazı büyük inşaat projelerini de eleştiriyor ve bu projelerin Bavyera’nın doğasına saldırı olduğunu söylüyor. Peki ekolojiye yapılan bu vurgu Avrupa’da yeniden yeşil popülizmin yükselmesine neden olur mu?
Yeşiller için asıl zor olan sahip oldukları ivmeyi Almanya ve Avrupa’nın içine yaymak. Birçok uzman bu çabayı sorguluyor. Ancak bu şekilde bölünmeler, Avrupa’da siyasete yepyeni bir renk getiriyor.