Başbakan Olaf Scholz önümüzdeki birkaç hafta içinde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le biraraya gelmeyi hedefliyor. Başbakanlığa yakın kaynaklardan Alman basınına yansıyan bilgilere göre Scholz, görüşmenin, Putin‘in 10 Ocak'ta ABD Başkanı Joe Biden ve 12 Ocak'ta da NATO temsilcileriyle bir araya gelmesinin hemen ardından yapılmasından yana.
Scholz ve Putin, 21 Aralık’ta bir telefon görüşmesi yapmışti. Scholz’un talebi üzerine gerçekleşen görüşmede, Ukrayna’daki durumun kapsamlı şekilde değerlendirildiği ve Moskova'nın NATO'dan taleplerinin yanı sıra bölgesel konuların gündeme geldiği açıklanmıştı.
Scholz, hükümetinin Rusya politikasını "Rusya ile yapıcı diyaloga hazırız. Gerilimin tırmanması döngüsünü durdurmak amacıyla karşılıklı anlayışa varmak için daha sık girişimde bulunmaya hazır olmak zorundayız ki, bu, daha önce Normandiya sürecinin yardımıyla geçici olarak mümkün olmuştu" şeklinde özetlemişti. Almanya'nın, Ukrayna sınırında görülen Rus askeri hareketliliğinden endişe duyduğunu ifade eden Scholz, "Ukrayna'nın tehdit edilmesi Berlin açısından kabul edilemez bir durum olur" diye konuşmuştu.
Almanya'nın Rusya politikasını kim yönetecek?
Bu arada Olaf Scholz’un başbakanlığında SPD, FDP ve Yeşiller’in oluşturduğu koalisyon hükümetinde, Rusya politikası yüzünden ciddi sıkıntılar yaşandığı ortaya çıktı. Scholz’un Rusya politikasını kendisinin şekillendirmesinde ısrar ettiği ve Yeşiller’den Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’u saf dışı bırakmaya çabaladığı yorumu yapılırken Putin’le bir an önce biraraya gelme amacının da bu nedenle olduğu belirtildi.
Ukrayna politikası yüzünden Rusya’ya yaptırımlar uygulanmasını isteyen Dışişleri Bakanı Baerbock, Rusya-Almanya arasındaki doğal gaz hattı Kuzey Akım 2 projesinin de yaptırımlar kapsamında durdurulmasını istiyor.
Almanya’nın dış politikasını Scholz’un mu yoksa Baerbock’un mu yönlendirileceği konusunda ciddi görüş ayrılığı yaşandığını kısa bir süre önce doğrulayan SPD Federal Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich, dış politikada son söz sahibinin Başbakan Scholz’un olması gerektiğini açıkladı. SPD’li eski Başbakan Gerhard Schröder de "Siyaset mutfağında kimin aşçı, kimin garson olduğu bilinmeli" sözleriyle Scholz’a destek verdi.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un yarın (Çarşamba) Washington’a günübirlik bir resmi ziyaret yapacağı açıklandı. Dışişleri bakanlığı sözcüsü, Washington ziyaretinin "Alman hükümetinin Washington’la ilişkilere verdiği muazzam önemin" altını çizdiğini söyledi.
Sözcü, Baerbock’un ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la görüşmesinde, özellikle Rusya’yla farklı düzeylerde yapılacak müzakereler olmak üzere, Ukrayna’daki durum, iklim politikaları ve ikili ilişkiler gibi konuların ele alınacağını açıkladı.
Baerbock, 14 Aralık’da Liverpool’da yapılan G7 Dışişleri Bakanları buluşmasında ilk kez Blinken’la biraraya gelmişti.
Bu arada Hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit, Olaf Scholz'un dış politika danışmanı Jens Plötner‘in, bu hafta Perşembe günü Moskova’da Rusya ve Fransa'dan meslektaşlarıyla buluşacağını, ardından Fransız meslektaşıyla Ukrayna’ya geçerek oradaki yetkililerle biraraya geleceğini haber verdi.
Alman hükümetinin Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan anlaşmazlığa barışçıl bir çözüm için "aktif olarak" çalışacağını söyleyen Hebestreit, "Siyasi bir çözüm olacağına ve olabileceğine olan inancımız devam ediyor" dedi. Gözlemciler, Jens Plötner’in Moskova’daki görüşmeleri kapsamında, Olaf Scholz’un Putin ile planlanan zirvesini hazırlayacağını tahmin ediyor.