Batılı ülkeler, Libya’da devam eden iç savaş ve Muammer Kaddafi rejimi konusundaki tavrını giderek sertleştiriyor. Fransa’nın Libya’da muhalefetin kurduğu Ulusal Konseyi ülkenin resmi temsilcisi olarak tanımasından sonra, Almanya da bankalarındaki Libya’ya ait paraları dondurdu.
Federal Ekonomi Bakanı Reiner Brüderle, Almanya’da Libya Merkez Bankası ve Libya Yatırım Kurumu'na ait tüm hesapların dondurulduğunu ve bundan sonra bu paralarla Libya’daki özgürlük hareketine karşı yürütülen operasyonların finansmanının mümkün olmayacağını açıkladı. Bakan, aralarında Federal Banka Bundesbank’ın da bulunduğu toplam 14 Alman bankasında Libya’ya ait toplam miktarı ‘birkaç milyar Euro’ olarak tanımlanan 100’e yakın hesabın tespit edildiğini ve ülkenin Dış Ticaret Yasası’na uygun olarak tüm banka hesaplarını dondurduğunu açıkladı.
Avrupa Birliği, Muammer Kaddafi, ailesi, bazı yardımcıları ve hükümetin destekçilerine mali yaptırımları artırma kararı almıştı. Almanya ise bunun üzerine geçen günlerde önce Kaddafi’nin oğullarına ait banka hesapları dondurmuş, ayrıca daha önce kısmen Münih kentinde yaşayan Kaddafi’nin oğullarından Seyfülislam’ı ‚persona non grata’ yani ülkede istenmeyen şahıs ilan etmişti.
Berlin’in Kaddafi rejimine karşı aldığı önlemler olumlu yankı bulurken, medyada Almanya'nın yıllardır Libya'ya silah satışı yaptığı, ayrıca polis ve istihbarat birimlerinin eğitiminde de büyük rol oynadığı yönünde çıkan haberler beraberinde Almanya’nın Libya politikalarının inandırıcılığı konusunda tartışmaları getirdi. Konuyla ilgili haberlere göre, Libya ile Almanya arasında güvenlik alanındaki sıkı işbirliği 1980’li yıllarda başladı. Libya lideri Muammer Kaddafi, Alman Özel Güvenlik Birimi GSG 9 mensuplarının kendi ülkesinde de benzer bir birim oluşturması isteği ile Alman hükümetine başvurdu, o zamanki hükümet teklifi gerçi geri çevirdi, ancak terör gruplarına karşı başarılı mücadelesiyle tanınan GSG 9 biriminden erken emekli edilen bir grup asker 1985 yılına kadar Libya’da istihbarat teşkilatlarının ve ajanların eğitimini üstlendi.
Alman Focus dergisinde çıkan habere göre, bir Alman firması 1986 yılında ABD tarafından kimyasal silah ürettiği gerekçesiyle bombalanan Rabta Kimya Fabrikası'nın kurulmasında da başrolü üstlendi. Almanya’nın Libya’ya resmi yollardan silah satışı ise konuyla ilgili haber ve kaynaklara göre 2004 yılında o zamanki Başbakan Gerhard Schröder’in Libya’ya yaptığı ziyaret sonrasında yoğunluk kazandı. Schöder, Kaddafi’nin daha önce destek verdiği terör örgütlerine ve özellikle El Kaide’ye mesafe koymasını neden göstererek bu ülkeye silah satılabileceğini açıkladı. Geride kalan yıllarda ise helikopter ve sinyal önleyici cihazlar ağırlıklı olmak üzere toplam 53,2 milyon Euro'luk silah satışı yapıldı.
Uzmanlar silahların şimdiki iç savaşta muhalefet gruplarına karşı kullanıldığını, örneğin sinyal önleyici cihazlarla telefon ve internet gibi elektronik iletişimlerin engellendiğini iddaa ediyor. Öte yandan Kaddafi ailesinin geçen senelerde sıklıkla Almanya’ya gelerek tedavi oldukları da ortaya çıktı. Nitekim en son 2008 yılında Kaddafi’nin eşi, Libya’nın „First Lady“si Safiye Ferkaş’ın şeker hastalığı tedavisi görmek amacıyla Almanya’ya geldiği ve eski Cumhurbaşkanı Horst Köhler’in makam arabalarından birinin kendisine tahsis edildiği konuyla ilgili basına şu günlerde yansıyan ayrıntılar arasında yer alıyor.