17 Aralık 2016’da Berlin’deki Noel Pazarı'na tırla girerek 12 kişiyi öldüren ve en az 50 kişiyi yaralayan Tunus asıllı Anis Amri’yle ilgili ortaya çıkan yeni belgeler ve iddialar, Almanya’da büyük yankı yarattı ve gözlerin Alman iç istihbaratına çevrilmesine neden oldu. Focus dergisinin ulaştığı gizli belgelere göre, Alman makamlar Amri’nin terör eylemi öncesinde son ana kadar ilişkide olduğu Tunus vatandaşı Bilal Ben Ammar’ı olayla bağlantısını örtbas etmek ve tutuklanmasını engellemek için, sınırdışı edip, Tunus’a gönderdi.
“Fas istihbaratı Alman yetkilileri uyardı”
Gizli belgelerde, Temmuz 2015’de İtalya üzerinden Almanya’ya giriş yapan ve radikal İslamcı çevrelere sızan Ben Ammar’ın Fas istihbaratının ajanı olduğu ve Amri’nin terör eylemi planladığını Faslı yetkililere haber verdiği öne sürülüyor. Bunun üzerine Fas istihbaratının Alman yetkilileri arayarak, Berlin’de bir saldırı olacağı yönünde uyardığı da belgelerde yer alıyor. İddialara göre, Ammar Fas istihbaratına ajan olarak çalışırken, aynı zamanda IŞİD terör örgütü üyesi olarak, Berlin’deki saldırıyı planlayan isimlerden biri. Ele geçen belgelerde, Ammar’ın saldırıdan dokuz ay önce eylemin yapıldığı alanda ve alana çıkan caddelerde fotoğraflar çektiği belirlenmiş. Berlin’deki Selefi çevrelerle ilişkisi olan Ammar’ın, en az üç kez Paris’e giderek, oradaki IŞİD yanlıları ile bir araya geldiği de istihbarat örgütleri tarafından saptanmış.
Olay yerinden yeni video kaydı kanıt oldu
Amri ve Ben Ammar’ın terör saldırısından bir akşam önce, Berlin’de bir lokantada buluştukları, ayrıca eylem günü saldırıdan beş saat önce telefonda görüştükleri de gizli istihbarat belgelerinde bulunan bilgiler arasında. Yapılan yorumlarda, Ammar’ın Amri’yi yönlendiren isim olduğu öne sürülürken, saldırının yeniden değerlendirmesine neden olabilecek yeni bir kanıt, şimdiye dek gizli tutulan ve Noel pazarının bulunduğu alanda saldırı sonrasında yaşananları belgeleyen bir video kaydı. Focus dergisinin eline geçen filme göre, Noel pazarına Polonya plakalı bir TIR'la saldırı düzenleyen Amri’nin eylem sonrasında kamyondan inip, kaçmaya çalıştığı anda, Ben Ammar’ın da olay yerinde bulunduğu ve elindeki bir kalın kalasla Amri’yi durdurmaya çalışan birine vurduğunun görüldüğü iddia ediliyor. Kayıtta, Ban Ammar’ın saldırıdan iki saat sonra, yani Amri izini kaybettirdikten sonra, olay yerine geri döndüğü ve elindeki fotoğraf makinasıyla saldırı yerine yakın resim çektiği görülüyor. Olayda yaralanan söz konusu kişinin bugüne kadar komada olduğu da haberde yer alan bilgiler arasında.
Zanlı izini kaybettirdi
Anis Amri, Berlin’den kaçmayı başarmış, 23 Aralık 2016’da Fransa üzerinden İtalya'ya ulaştıktan sonra, girdiği bir çatışmada öldürülmüştü. Alman gizli servisleri arasında Berlin saldırısından dokuz gün sonra gerçekleşen bir yazışmada, Ben Ammar’ın acil şekilde sınırdışı edilmesi öneriliyor. Focus dergisinde belgelenen yazışmada, "İstihbarat makamları ve Federal İçişleri Bakanlığı, sınırıdışı eyleminin bir an önce ve başarılı şekilde sonlandırılmasını, güvenlik nedenleriyle zaruri görmekteler" deniliyor. Bu yazışmadan bir gün sonra, 29 Aralık 2016’da gözaltına alınan Ammar’ın, 1 Şubat 2017’de ülkesine gönderildiği ve ardından izini kaybettiği de konunun diğer ayrıntıları arasında.
Alman istihbaratının saldırıdaki rolü tartışma yarattı
Amri saldırısının şimdiye dek bilinenlerinin yeniden değerlendirilmesini gerekli kılan söz konusu yeni belgeler sonrasında, muhaleffeteki Yeşiller ve Sol Parti Ammar’ı saldırının arkasındaki ‘kilit isim’ oalrak tanımlayarak, konunun parlamentodaki ‘Amri Komisyonu’nda ele alınmasını ve Ammar’ın bulunurak, tanık olarak davet edilmesini talep etti. Daha önce basında yer alan haberlerde, Alman gizli servisinin Amri’yi Almanya’ya giriş yaptığı 2015 yazından itibaren ‘radikal İslamcı’ şüphesi statüsüne alarak takip ettiği, 'silahlı eylem yapabilecek tehlikeliler' listesine alınması ve işlediği başka suçlar sonrasında hakkında çıkan karara rağmen sınır dışı edilmemesi eleştirilere neden olmuş ve Fas istihbarat teşkilatının Amri’nin saldırı planladığına ilişkin bilgiyi Alman makamlarına bildirmesinin ortaya çıkması ise, terör eyleminin dolaylı olarak Alman istihbaratının bilgisi dahilinde düzenlendiği iddiasını beraberinde getirmişti. Son çıkan haberlerin, Almanya’da iç istihbarat birimlerinin 17 Aralık saldırısındaki rölüyle ilgili tartışmaları derinleştireceği tahmin ediliyor.