Alman İstihbaratı: “Selefi Gruplara Katılımda Rekor Artış”

Almanya'da radikal İslamcı Selefilerin sayısındaki artış sürüyor. Almanya’nın iç istihbarat kurumu Federal Anayasayı Koruma Örgütü’nün (VS) geçen yılla ilgili raporunu açıklayan Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer, güvenlik birimlerinin "tehlikeli" olarak sınıflandırdığı radikal İslamcıların sayısının azaldığını, ancak radikal İslamcı Selefi gruplara katılanların sayısındaki artışın sürdüğünü belirtti. Federal Anayasayı Koruma Örgütü’nün raporundaki sayılara göre ülkedeki Selefiler'in sayısı 12 bin 150'yle tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştı.

Your browser doesn’t support HTML5

Alman İstihbaratı: “Selefi Gruplara Katılımda Rekor Artış”

“Provokatif eylemlerden kaçınıyor kadınları örgütlüyorlar”

Teşkilatın verilerine göre 2019’de bu rakam 10 bin 300'dü. Selefilerin kamuoyuna çıkmaya başladığı 2011’de Aralık'ı ise Almanya'daki sayıları 4 bin olarak tahmin ediliyordu. İstihbarat yetkilileri, Selefilerin eskiye kıyasla provokatif eylemlerden kaçınıp, cami ya da bölgeler üstü organizasyonlarda propaganda yapmak yerine daha küçük çevrelerde toplandığını, buna paralel Selefi kadınların eskisine oranla daha fazla örgütlendiğini vurguluyor. Rapora göre, Selefi kadınların sayısı 2018’de bin 356, geçen yıl ise bin 580 olarak tespit edildi.

Tehlikeli sınıflandırılanların sayısı neden azaldı?

Ülke genelinde radikal İslamcı çevrelerden 630 kişinin "tehlikeli" olarak sınıflandırıldığını söyleyen Seehofer, Temmuz 2018'de bu kişilerin sayısının 774 olarak kayıtlara geçtiğini anımsattı. Alman güvenlik makamları ağır şiddet eylemlerinden terör saldırılarına kadar çeşitli eylem ihtimali olan kişileri "tehlikeli" olarak sınıflandırıyor. Seehofer, Almanya’da toplam 110 kişinin radikal İslamcı şiddet eylemleri ve propaganda çalışmaları nedeniyle hapishanelerde bulunduğunu da açıkladı. "Tehlikeli" radikal İslamcı sayısındaki gerilemede, IŞİD'in Suriye ve Irak'ta aldığı yenilgilerin ve çok sayıda radikal İslamcı derneğin yasaklanmasının etkili olduğu yorumu yapılıyor. Bakan Seehofer, bu bağlamda geçen Nisan ayında Hizbullah örgütünün yasaklanmasını bir kez daha savundu. Hizbullah’ın "İsrail devletinin şiddet yoluyla yok edilmesi çağrıları yaptığı ve varoluşunu sorguladığı" belirten Seehofer, bu tarz görüşleri savunan örgütlerin Almanya’da yeri olmadığını belirtti.

Almanya’da yakın tarihte hangi terör saldırıları yaşandı?

Öte yandan istihbarattan geçen Aralık ayında yapılan bir açıklamada, Berlin Breitscheid Meydanı’ndaki Noel panayırına 2016 yılında düzenlenen saldırı sonrasında ülkede en az radikal İslamcı 9 terör saldırı girişimi olduğunu ve bunların önlenebildiğini açıklamıştı. 19 Aralık 2016 tarihinde Anis Amri isimli radikal İslamcı gasp ettiği bir TIR'la Berlin Breitscheid Meydanı'ndaki noel panayırına dalarak 12 kişiyi öldürmüştü. Saldırıda yaklaşık 100 kişi de yaralanmıştı.

Bu arada siyasi kaynaklı aşırı sağ şiddet olaylarında 2019'da güçlü artış kaydedildi. Suç istatistiklerine göre aşırı sağcı suçların sayısı geçen yıl yüzde 10 oranında artarak 22 bin 300'e yükseldi. Müslümanlara, Yahudilere ve göçmenlere yönelik hakaretten yaralama, kundaklama ve cinayetlere uzanan suç eylemlerindeki artışın kendisinde "büyük endişe" yarattığını söyleyen Seehofer, "Ülkemizin güvenliği için en büyük tehdit aşırı sağ tehdidi" ifadelerini kullandı. Seehofer, Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke‘nin Haziran 2019’da evinin terasında suikaste kurban gitmesini ve Hanau kentinde iki nargile bara düzenlenen silahlı saldırıda 9 kişinin öldürülmesini hatırlatarak, aşırı sağcı çevrelerde şiddet eylemlerine hazır kişilerin sayısının ürkütücü bir boyut aldığını söyledi.