Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ünlü Kanadalı yazar Alice Munro’nun kızı Andrea Robin Skinner, Pazar günü Toronto Star gazetesinde yayınlanan makalesinde, üvey babası Gerard Fremlin’i (Munro’nun ikinci eşi) kendisine cinsel saldırıda bulunmakla suçladı. Andrea Robin Skinner, makalesinde, annesi Alice Munro’nun bu gerçeği bilmesine rağmen “çok sevdiği için” Fremlin ile birlikte olmaya devam ettiğini yazdı.
Kanada için ulusal bir gurur kaynağı olan ve Mayıs ayında 92 yaşında hayatını kaybeden Alice Munro, dünyanın en ünlü ve sevilen yazarlarından biriydi.
Munro'nun ilk eşi James Munro'dan olan kızı Andrea Robin Skinner, Toronto Star gazetesinde yayınlanan makalesinde, üvey babası Gerard Fremlin'in 1970'lerin ortalarında, 9 yaşındayken kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu ve ergenlik çağına gelene kadar taciz ve istismara devam ettiğini yazdı. Skinner, 20'li yaşlarındayken ünlü annesine üvey babasının cinsel saldırısından bahsettiğini belirtti. Makaleye göre Munro, ikinci eşi Fremlin’i bir süreliğine terk etmiş, ancak daha sonra dönüp Fremlin 2013 yılında ölene kadar beraberliğini sürdürmüştü.
Makalesinde annesinin tepkisini "Tam da korktuğum gibi, sanki aldatıldığını öğrenmiş gibi tepki verdi" diye aktaran Andrea Skinner, "Kendisine bunun 'çok geç söylendiğini,' onu çok sevdiğini söyledi. Kendi ihtiyaçlarını inkar etmesini, çocukları için fedakarlık yapmasını ve erkeklerin başarısızlıklarını telafi etmesini beklememin suçlusunun kadın düşmanı kültürümüz olduğunu söyledi. Her ne olduysa bunun benimle üvey babam arasında olduğu konusunda kararlıydı. Bu onun meselesi değildi" ifadelerine yer verdi.
Skinner, bunun sonucunda annesinden ve kardeşlerinden uzaklaştığını yazdı. Toronto Star'ın Pazar günü yayınlanan haberine göre, New York Times’ın dergisinin 2004 yılında Munro'nun Fremlin'den övgüyle bahsettiği bir haber yayınlamasından kısa bir süre sonra Skinner, Ontario Eyalet Polisi ile temasa geçmeye karar verdi. Fremlin'in kendisine tacizde bulunduğunu itiraf ettiği mektupları polise teslim etmesi sonrasında Fremlin, 80 yaşındayken, hakkındaki edepsiz saldırıda bulunma suçunu kabul etti ve ertelenmiş bir ceza aldı. Ancak bu ceza yaklaşık 20 yıl boyunca Kanada basını tarafından geniş çapta haber yapılmadı.
Edebiyat dünyası sarsıldı
2013 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen ve Nobel jürisi tarafından "çağdaş kısa öykünün ustası" olarak adlandırılan Alice Munro’nun kızının kaleme aldığı makale, edebiyat dünyasını şaşkına çevirdi.
Kanada’nın British Columbia eyaletinin Victoria kentindeki önde gelen bağımsız kitapçı Munro's Books'un sahipleri, Pazartesi günü Andrea Skinner'a desteklerini ifade eden ve anlattıklarını "yürek parçalayıcı" olarak nitelendiren bir açıklama yayınladı. Alice Munro, 1963 yılında ilk eşi ve Skinner'ın babası James Munro ile birlikte kitapçıyı kurmuş ve 1971'de boşanmalarının ardından mağazayı işletmeye devam etmişti. James Munro, 2016 hayatını kaybetmeden iki yıl önce mağazayı dört çalışana devretmişti.
Kitapçıdan Pazartesi günü yapılan açıklamada, "Çok sayıda okur ve yazarla birlikte, bu haberi ve daha önce çalışmalarını ve kitapçımızla olan bağlarını yücelttiğimiz Alice Munro'nun mirası üzerinde yaratabileceği etkiyi özümsemek için zamana ihtiyacımız olacak" denildi.
Öz babası, Andrea Skinner’dan cinsel saldırıdan annesini haberdar etmemesini istemiş
Skinner, yılın büyük bir bölümünde birlikte yaşadığı babası James Munro’ya uğradığı ilk cinsel saldırıyı anlattığını yazdı. Ancak makaleye göre babası, Skinner’dan bunu annesine söylememesini istedi ve kızını yaz aylarında annesi Alice Munro ve üvey babası Gerard Fremlin'in yanına göndermeye devam etti.
Skinner uzun yıllar boyunca kardeşlerinden uzak kalmış olsa da, o zamandan beri barıştıklarını ve ailesinin kendisini desteklemek için Toronto Star'a konuştuğunu söylüyor. Toronto Star'ın haberine göre Munro'nun çocukları, dünyanın olayın örtbas edildiğini bilmesi ve cinsel şiddet hakkında konuşulması gerektiğini düşünse de annelerinin edebi ününü hak ettiğine inanıyor.
Alice Munro’nun büyük kızı ve yazar Sheila Munro, Toronto Star'a yaptığı açıklamada, "Hala onun çok büyük bir yazar olduğunu düşünüyorum, Nobel'i hak etti. Hayatını buna adadı, inanılmaz bir yetenek ve hayal gücü ortaya koydu. Gerçekten de hayatında yapmak istediği tek şey buydu; bu hikayeleri yazıya dökmek" dedi.
Munro’nun biyografisini kaleme alan yazar, cinsel saldırı olayını biliyordu
Munro'nun biyografisini kaleme alan Robert Thacker, Associated Press'e yaptığı açıklamada, "Sessizlik" ve "Kaçak" gibi Munro öykülerinin ailelerine yabancılaşmış çocukları konu aldığını söyledi.
"Alice Munro: Writing Her Lives" adlı kitabını Fremlin'in mahkum edildiği yıl olan 2005'te piyasaya çıkaran Thacker, AP'ye yaptığı açıklamada, Fremlin'in Alice Munro’nun kızına yönelik cinsel saldırılarını uzun zamandır bildiğini, ancak "Munro’nun kariyerinin bilimsel bir analizi" olduğu için kitabına almadığını söyledi.
"Bir gün bunun yankılarının olacağını bekliyordum" diyen Thacker, bu konuda yazarla konuştuğunu da sözlerine ekledi ve "Ayrıntılara girmek istemiyorum ama olay bu aileyi mahvetti. Birçok açıdan yıkıcıydı. Bu, (Munro’nun) üzerinde derinlemesine konuştuğu bir konuydu" şeklinde konuştu.