Aile hekimleri, 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe giren ve cezai hükümler getiren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ndeki düzenlemelere karşı iş bıraktı. Aile Hekimleri Çalışanları Sendikası, Birlik Dayanışma Sendikası, Birlikte Sağlık Sendikası, Genel Sağlık İş Sendikası, İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası öncülüğünde birçok ilde eş zamanlı olarak biraraya gelen aile hekimleri, İzmir’de de bir basın açıklaması yaptı.
Yeni düzenlemeyle sözleşmelerinin feshinin kolaylaştığını, dolayısıyla iş güvencelerinin kalmadığını, iş yükünün orantısız arttırılarak maaşlardan kesintiler yapıldığını belirten aile hekimleri, düzenlemenin iptal edilmesini istedi. Bu amaçla 27 Ağustos’ta da iş bırakacaklarını söyleyen aile hekimleri, düzenlemenin iptal edilmemesi halinde 28 Ağustos'ta Ankara'da bir miting düzenleyeceklerini açıkladı.
“Bu yönetmeliğin adı ceza yönetmeliğidir”
Your browser doesn’t support HTML5
İzmir’deki basın açıklamasını İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Funda Müftüoğlu okudu. Birinci basamak sağlık çalışanlarının görüşü alınmadan yönetmeliğin değiştirildiğini söyleyen Müftüoğlu, “ ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla sahanın gerçekliklerinden uzak ve kapalı kapılar ardında hazırlanan bu yönetmeliğin adı her ne kadar, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği olsa da aslında ceza yönetmeliğidir. Kamuda çalışan tüm bürokratlar, sosyal medyadan basına açıklama yapabiliyor, sayın bakanımız her duyuruyu Twitter üzerinden halkla paylaşabiliyorken çıkartılan yönetmeliğe göre bir aile hekiminin ‘gidin aşı olun’ şeklinde basına ve sosyal medyaya demeç vermesi bile 50 ceza puanı almasıyla sonuçlanacaktır. Aynı aile hekimi ikinci kez benzer bir konuda demeç vermesi durumunda, iki katı puanla yani 100 ceza puanı ile cezalandırılacak ve sözleşmesinin feshedilmesi ile karşı karşıya kalacaktır” dedi.
İlgili Haberler Diyarbakır’da Sağlık Çalışanlarının İzinleri İptal EdildiAile sağlığı merkezlerinde (ASM) hastalık gibi bir sebeple raporlu olsa bile beş kez nöbete gelmemenin sözleşme fesih sebebi sayıldığını kaydeden Müftüoğlu, “Bu durum en basit insan hakkı olan yaşam ve sağlık hakkının gasp edilmesi demektir. Bir aile hekimi, rahatsızlığı sebebiyle hastalansa bile bu yönetmeliğe göre cezaya maruz kalacaktır. Bu yönetmelikle keyfi uygulamaların önü açılmakta, yasalarla güvence altına alınmış olan hakların önü kapatılmaya çalışılmaktadır. Her devlet memurunun anayasal hakkı olan doğum izni, babalık izni, vefat izni gibi en temel kanuni haklar bile, aile sağlığı merkezi çalışanlarına ya hiç verilmemekte ya da diğer devlet memurlarına verilenden daha az verilmektedir. Süt iznine çıkacak personelin yerine görevlendirme yapılmaması izin hakkının görmezden gelinmesi anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.
“Aile hekimlerinin maaşından 300-1400 TL arası kesinti yapıldı”
Yönetmelikle aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının maaşlarının hesaplanmasına kronik hastalık takibine ait parametreler eklenerek aile hekimliği çalışanlarına ücret artışı getirildiği savunulmuştu. Ancak orantısız olarak arttırılan iş yükünün yerine getirilemediğini ve bu nedenle maaş kesintilerine yol açtığını söyleyen Müftüoğlu, “Yönetmelikle Bakanlık tarafından, Kronik Hastalık Takibi adı altında kurulmaya çalışılan sistemin, aile sağlığı merkezlerinin şu anki fiziksel, teknolojik ve kayıtlı hasta sayıları açısından uygulanabilir bir tarafı yoktur. Henüz zorunlu sevk sisteminin bile kurulamamış olduğu bir sağlık sisteminde, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarından yapılması istenilen izlemlerin, büyük bir çoğunluğunun pratik olarak ASM şartlarında yapılması mümkün değildir” dedi. Müftüoğlu, bu iş yükünü yerine getiremeyen aile hekimlerinin maaşlarında kişi başı 300 ila 1400 TL arasında kesintiler olduğunu da kaydetti.
“Aile sağlığı merkezleri her tür şiddete maruz kalınabilen yerlere dönüşmüştür”
Corona virüsü salgınıyla mücadelede aşılamanın aile sağlığı merkezlerinde de devreye girmesinin ardından aile hekimliği çalışanlarının iş yüküne aşılama da eklendi. Müftüoğlu okuduğu basın açıklamasında, Bakanlığın aşılama sürecindeki uygulamalarını da eleştirdi: “Bu süreçte, Bakanlığın gerek randevu sistemine yaptığı plansız müdahaleler ve gerekse lojistik destek açısından yarattığı karmaşa bizzat sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artmasına sebebiyet vermiştir. Aşı tedarikinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, aşı verilmeyen aile sağlığı merkezlerinde dışarıdan verilen randevular sonucu, aşıya ulaşamamanın faturası aile sağlığı çalışanlarına kesilmiş, önlenemeyen hasta yoğunluğu ile karşı karşıya kalan aile sağlığı merkezleri, her tür şiddete maruz kalınabilen yerlere dönüşmüştür.”
Yönetmelik değişikliği iptal edilinceye kadar mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen Müftüoğlu, “Reva görülen mevcut ücret politikası, göstermiştir ki ‘hakkınız ödenmez’ söylemiyle kastedilen gerçekten hakkımızın ödenmeyeceği ve var olan haklarımızın da elimizden alınacağıdır” dedi. Sahanın dinamikleri göz önünde bulundurularak ve sağlık emekçilerinin geri bildirimlerinden yararlanılarak yönetmeliğin değiştirilmesini isteyen Müftüoğlu, “Cezai uygulamaları değil çalışanların hak ve hukukunu ve çalışma barışını gözeten, adil, uygulanabilir bir yönetmelik yürürlüğe girene dek sahadan aldığımız güçle, iş bırakma dahil her tür eylemle mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz” sözlerini kullandı.