PARİS —
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’de 2016’daki darbe girişiminin hemen ardından, hakkında gizli tanık ifadesi bulunan, Bank Asya’da hesabı olduğu ve ByLock kullandığı için “FETÖ/PDY” örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 6 Eylül 2016’da, Kayseri’de tutuklanan öğretmen Yüksel Yalçınkaya hakkındaki davada, Türkiye’yi suçlu buldu.
AİHM önünde biriken benzer binlerce başvuruya da örnek teşkil edebilecek davada, AİHM Büyük Dairesi, öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın, “yalnızca ByLock kullanması, Banka Asya’da hesabı olması ve gizli bir tanığın ifadesine dayanarak” yargılanmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS), “adil yargılanma hakkını” düzenleyen 6’ıncı, “kanunsuz ceza olamayacağı” ilkesini düzenleyen 7’inci ve “örgütlenme özgürlüğünü” düzenleyen 11’inci maddelerine aykırı olduğuna hüküm getirdi.
Darbe girişiminin ardından “FETÖ/PDY” üyeliğiyle suçlanarak, 6 yıl 3 ay hapis cezasını çarptırılan Yalçınkaya, cezayı Yargıtay’ın onaması ve Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruyu kabul etmemesi üzerine, iç hukuk yollarının tükendiğini savunarak, davayı AİHM’e taşımıştı.
8 bin 500 dosya için “emsal” olacak
AİHM’in alt mahkemede görüldükten sonra, itiraz üzerine, 17 yargıçlı Büyük Daire’ye gelen davanın duruşması 18 Ocak’ta görüldü. Büyük Daire, bu duruşmada, tarafların ifadesini aldıktan sonra, kararını 26 Eylül’de açıkladı.
Mahkeme heyeti, Yalçınkaya’nın yargılanmasının adil yargılanma hakkına ve kanunsuz ceza olamayacağı ilkesine aykırı olduğuna 6’ya karşı 11 oyla; örgütlenme özgürlüğüne aykırı olduğuna ise oy birliğiyle karar verdi.
Mahkeme, Türk hükümetinin Yalçınkaya’ya 15 bin Euro maddi tazminat ve masraflarını ödemesini de kararlaştırdı. AİHM Büyük Dairesi’nin bu kararı, mahkeme önüne gelen binlerce davaya da emsal teşkil edebilecek.
AİHM'den karar ilişkin olarak yapılan açıklamada, Türkiye’de ByLock kullananların sayısının 100 bine yaklaştığının belirlendiği; Mahkeme önünde de, Türkiye aleyhine aynı konuda 8 bin 500 civarında başvuru yapıldığı vurgulandı.
Adalet Bakanı’ndan karara tepki
AİHM’in üst mahkemesi Büyük Daire’den çıkan karar, AİHS 46’ıncı maddesi gereği, Türk hükümetini bağlıyor ve Türkiye’deki mahkemelere de “yargılanmanın yenilenmesi” yolunu açıyor.
Karara sosyal medya hesabından sert tepki gösteren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mahkemenin “delil incelemesi” yaparak yetkisini aştığını iddia ederek, “Bu karar kabul edilemez” mesajını paylaştı.
Tunç, "Hükümetimizce ayrıntılı bir şekilde bilgilendirildiği ve itiraz edildiği halde, hakkında Türk Yargısınca FETÖ üyeliği suçlamasından iki ayrı yakalama kararı bulunan bir kişiyi Büyük Daire duruşmasında başvuranın temsilcisi olarak kabul eden AİHM, tarafsız bir yargılama yapmayacağını en baştan belli ederek hukuka ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bir karar vermiştir" dedi.