Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye'yi, 17-25 Aralık sürecinde yolsuzluk skandalıyla ilgili haber yapılmasını engelleyen "ihtiyati tedbir" kararının ifade ve basın özgürlüğüne aykırı olduğuna karar vererek, konuyu AİHM'e taşıyan gazeteci Banu Güven'i haklı buldu. Mahkeme, dokunulmazlığı kaldırılan HDP eski Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'na ise 9 bin Euro tazminat ödenmesini karara bağladı.
Strazburg'da bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, gazeteci Banu Güven ve avukatlar Yaman Akdeniz ile Kerem Altıparmak'ın başvurusunu görüşerek karara bağladı. Banu Güven, AİHM'e başvurarak, bir dönem Türk siyasetini sarsan dört eski bakanla ilgili 17-25 Aralık yolsuzluk olaylarını araştıran Meclis Komisyonu çalışmalarının haberleştirmesini yasaklayan "ihtiyati tedbir" kararına itiraz etti.
AİHM kararında, Güven ve diğer davalıların, ihtiyadi tedbir kararına karşı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvurunun, "ihtiyati tedbirden doğrudan veya kişisel olarak etkilenmedikleri için mağdur statüsüne sahip olmadıklarını tespit ederek" reddedildiği belirtildi.
Ancak Anayasa Mahkemesi'nin kararına karşı görüş bildiren AİHM, Güven'in "bir gazeteci olarak ihtiyati tedbir kararının doğrudan mağduru" olduğuna hükmetti. AİHM kararında, "Söz konusu dönemde gazeteci ve siyasi yorumcu ve TV sunucusu olan Bayan Güven'in başvurusunun AİHS'in ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesine aykırı olduğuna oy birliğiyle karar verilmiştir" denildi.
Mahkeme, karar metninde, "Basın özgürlüğünün doğasında bulunan bilgi toplamanın da gazetecilik uygulamasında önemli bir ön adım olarak değerlendirildiğinin akılda tutulması gerektiği, böyle bir önlemin gazetecileri, toplum yaşamını ilgilendiren konuların kamuoyunda tartışılmasına katkıda bulunmaktan caydırabileceği" ifadesine de yer verdi.
Mahkeme, "ihtiyati tedbir" kararının, 10. Madde bağlamında, bir "yasal dayanaktan" yoksun olduğu, bu nedenle Güven'in demokratik bir toplumda hukukun üstünlüğü için gerekli olan "yeterli derecede korumadan yararlanmasına" izin verilmediğine hükmetti.
Akdeniz ve Altıparmak'a red
AİHM, aynı gerekçeyle mahkemeye başvuran avukatlar Akdeniz ve Altıparmak'ın ise "tartışmalı yasağın kendilerini nasıl doğrudan etkilediğini" gösteremediklerini belirterek, Akdeniz ve Altıparmak'ın mağdur statüsünde olmadıklarına karar verdi ve başvuruyu kabul etmedi.
Tazminat talebinde bulunmayan gazeteci Banu Güven'e tazminat ödenmesi kararı verilmedi. Ancak mahkeme, Türkiye'nin gazeteciye dava "masraf ve giderleri için" 1500 Euro ödemesi talimatı verdi.
HDP'li Filiz Kerestecioğlu'na tazminat
AİHM tarafından karara bağlanan bir başka dosya da HDP eski İstanbul milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin itiraz başvurusu oldu.
2016 yılı Şubat ayında düzenlediği bir toplantıda, katılımcılar tarafından "kışkırtıcı sloganlar" atıldığı gerekçesiyle Mayıs 2016'da savcılık tarafından Kerestecioğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle fezleke hazırlandığına dikkat çekilen AİHM kararında, dokunulmazlığın kaldırılmasının "milletvekillerinin siyasi söylemlerinin sınırlandırılması" anlamına geldiğine karar verdi. Türkiye'de 2016'nın Mayıs ayında "terörle mücadele" bağlamında getirilen anayasa reformunun, "milletvekillerinin siyasi söylemini sınırlamayı hedeflediği" belirtildi.
AİHM, kararına dayanak olarak, daha önce en üst karar organı Büyük Daire'de HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş için alınan "içtihat kararına" atıfta bulundu.
Bu değişikliğin, AİHS'in ifade özgürlüğünü düzenleyen 10'uncu maddesine aykırı olduğunu belirten Mahkeme, Türkiye'nin Kerestecioğlu'na 5 bin Euro manevi tazminat, 4 bin Euro da masraf ve giderler olmak üzere toplam 9 bin Euro ceza ödemesine karar verdi.