Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Parlamenterler Meclisi, 14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini izlemek üzere Türkiye’ye gidecek olan iki İskandinav gözlemcinin ülkeye girişine izin verilmemesine tepki gösterdi.
AGİT’in oluşturduğu seçim gözlem heyetine üye olarak atanan Danimarkalı parlamenter Soren Sondergaard ve İsveçli parlamenter Kadir Kasırga'nın seçim gözlemcisi olarak akreditasyonları, Türk makamları tarafından reddedilmişti.
AGİT Kısa Dönem Gözlemci Heyeti Özel Koordinatörü Michael Georg Link ve AGİT Parlamenterler Meclisi Heyeti Başkanı Farah Karimi, yazılı bir açıklama yayınlayarak kararı eleştirdi.
Açıklamada, "Türk makamları tarafından atılan ve uluslararası gözlemci misyonunun çalışmalarını olumsuz yönde etkileyebilecek bu adım bizi hayal kırıklığına uğratmıştır. Bu reddin, bağımsız parlamento üyeleri olarak genel siyasi yetkileri çerçevesinde yapılan açıklamalara dayandırılması bizi özellikle hayal kırıklığına uğratmıştır’’ denildi.
İlgili Haberler AGİT Heyetinden Seçimlerde Tarafsızlık MesajıAçıklamada ayrıca ‘’Her ülkenin kendi seçim merkezlerine erişimi kontrol etmesinin temel bir hak olduğunu kabul etmekle birlikte, bir AGİT ülkesinde, o ülke makamlarının daveti üzerine bulunan seçim gözlem heyeti üyeleri, davet edildikleri görevleri yerine getirebilmelidir. AGİT Parlamenterler Meclisi’ni gözlem yapması için davet eden ülke, misyonun yapısını doğrudan ya da dolaylı olarak etkilememelidir’’ ifadeleri yer aldı.
AGİT, Türk makamlarının Parlamenterler Meclisi gözlemcilerine gereken desteği vereceğini umduklarını da ifade etti.
İsveç Milletvekili Kadir Kasırga, Türkiye'nin Suriye’ye operasyonuna karşı olduklarını sık sık dile getiren bir siyasetçi ve Türk basınınca ‘’PKK’nın İsveç’teki sesi’’ olarak nitelendiriliyor.
Danimarka’da Kızıl-Yeşil Sosyalist İttifak’ın milletvekili Soren Sondergaard’ın da geçmişte Suriye Demokratik Güçleri’ni ziyaret ettiği için izin alamadığı belirtiliyor.
Geçen hafta Danimarka devlet televizyonu TV2'ye açıklama yapan Sondergaard, bu ziyareti ve yasağı doğrulamış, Ankara'nın kendisini "terör örgütünü desteklemekle" suçladığını söylemişti.