AfD’nin Hedefi Almanya’yı AB’den Çıkarmak

Sığınmacı ve İslam karşıtı Almanya için Alternatif partisi(AfD), Almanya’nın Avrupa Birliği’nden çıkmasını gündeme getirdi. AfD’nin gelecek hafta sonunda yapılacak ve 26 Mayıs tarihinde gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri programının açıklanacağı kurultayında ele alınacak önergeye göre, aşırı sağcı parti, 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar AB’de reformların gerçekleşmemesi durumunda, Almanya’nın birliği terk etmesini hedefliyor. İngiltere’nin AB’den çıkma kararı ‘Brexit’e benzer çıkışın istendiği önergede, “Eğer yasama dönemi içinde AB’nin mevcut sisteminde köklü reformlar gerçekleşmezse, Almanya’nın AB’den çıkması ve yeni bir ‘Avrupa Ekonomi ve Çıkar İşbirliği’ kurulması gereklidir” deniliyor.

Avrupa para birimi Euro’nun feshedilmesini, Avrupa Birliği’nin genişleme sürecinin de durdurulmasını isteyen AfD, 2013'te Euro Bölgesi'ndeki kurtarma paketlerine tepki amacıyla Avrupa karşıtı muhafazakar profesörler tarafından kurulmuştu. Kendi içinde liberaller, sağ popülistler ve aşırı milliyetçilerden oluşan en az üç kanada sahip olan parti, 2015 yazında yaşanan mülteci krizi sonrasında, giderek radikalleşerek İslam karşıtlığını ana konu olarak işledi.

Partinin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, AB’den çıkış konusuna ağırlık verecek olmasının, AB üyesi diğer ülkelerdeki Avrupa karşıtı partilerle ortak strateji olarak saptandığı belirtiliyor. Analizlerde, AP seçimlerinde AB karşıtı aşırı sağ ve sağ popülist partilerin sandalye sayılarını arttıracağından yola çıkılıyor. Konuyla ilgili anketlere göre, 24-26 Mayıs tarihlerinde yapılacak seçimde, Hristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar ciddi sayıda sandalye kaybına uğrarken, AB karşıtı partilerin oy oranı yüzde 60’a yükselecek. 2017’de federal seçimde yüzde 13 oranında oy alan AfD’nin AP seçiminde yüzde 16 oy alabileceği tahmin ediliyor.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ve Başbakan Angela Merkel'in de aralarında bulunduğu yüzlerce Alman politikacının kişisel bilgilerinin internete sızdırılmasının ardında aşırı sağcı bir hackerin olduğu iddia edildi. Söz konusu hackerin, en az 400 siyasetçinin cep telefon numaraları, banka hesapları, aileleriyle paylaştığı özel mesajlar, fotoğraflar ve adreslerini içeren hassas bilgileri çalıp, Twitter hesabından yayınlamasından sonra yapılan ilk değerlendirmelerde, olayın Rus istihbaratıyla aşırı sağcı gruplaraın ortak siber saldırısı olabileceği öne sürülmüştü.

Alman basınında yer alan son bilgilere göre, Alman güvenlik birimleri sosyal medyada çeşitli isimler altında değişik hesaplardan ırkçı paylaşımlarda bulunan bir kişinin izini sürüyor. Siber saldırıdan, Alman parlamentosunda bulunan CDU/CSU, SPD, Yeşiller, Hür Demokratlar ve Sol Partili siyasetçiler etkilenirken, aşırı sağcı AfD’li politikacıların etkilenmemesi dikkat çekmişti.