Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde yaşayan Güran ailesinin tek kız çocuğu Narin’in kaybolmasının üzerinden 28, cesedinin bulunmasının üzerinden 10 gün geçti.
Şimdiye kadar yaklaşık 300 kişi sorgulanmış; bugüne kadar cinayetin nedeni ve oluş şekline dair bir sonuca varılamamıştı.
Ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen numunelerin incelenmesi sonucu küçük kızın boğularak öldürüldüğü kesinleşti. Katilin kim ya da kimler olduğu ise hala belirsiz.
VOA Türkçe’nin adliye ve güvenlik kaynaklarından aldığı bilgilere göre, Narin’in öldürülmesi ve N.B. tarafında gömülmesi arasında 25 dakika zaman olduğu belirlendi.
Bu zamanın 7 dakikasında ceset N.B. tarafından gömüleceği yere taşınırken, ölüm ve gömülmenin toplam 18 dakika sürdüğü belirtildi.
Aile meclisi olayın üstünün kapatılmasına karar verdi
Edinilen bilgiye göre, olayın duyulması üzerine ailenin ileri gelenleri toplandı. Aile meclisi toplantısında olayın üstünün örtülmesine karar verildi ve bütün aile bireylerine konuşmamaları için yemin ettirildi.
Güvenlik kaynakları ve soruşturmayı yürütenlere göre, sadece Güran ailesi değil köyde yaşayan herkes olayı biliyor; ancak konuşmuyor.
Güvenlik güçleri daha ilk günden şüphelileri takibe alarak, telefonlarını dinlemeye başladı. Gözaltına alınan şüphelilerin telefonlarının kopyası alınarak incelendi.
İlgili Haberler Diyarbakır Barosu'ndan Narin Güran soruşturmasıyla ilgili açıklama: “Gizlilik kararı soruşturmaya zarar verecek şekilde ihlal edildi”Son olarak gözaltına alınan H.G.’nin ifadelerine göre, silindiği söylenen yazışmalar da geri getirildi.
Soruşturmayı yürütenlerin tahminine göre, muhtemelen amca S.G.’nin eline Narin’in salyası bulaştı. Amca da elini koltuğa sürünce salya içindeki DNA koltuğa geçti.
Daha önce amcanın bir benzin istasyonunda ıslak mendil aldığı yönündeki iddialara dair ise bir delil elde edilemedi. Narin’in gömülmeye götürülürken taşındığı battaniye de bulunamadı.
Kilit şüpheli konuşmadı
Öte yandan adliye kanyaklarının “soruşturmanın kilit ismi” olarak değerlendirdikleri yenge H.G. ise sorgusu tamamlandıktan sonra çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
Önce jandarmada daha sonra ise savcılıkta sorgulanan H.G. hiçbir bilgi vermedi. Telefon görüşmelerini ve yazışmalarını kabul etmeyen H.G., hakkındaki suçlamaları reddetti.
Aile meclisi kararının sorulması üzerine ise H.G.’nin “Olay günü Narin'i hiç görmedim. Olay sonrasında da köyde şüpheli bir şey duymadım. Kimse benim ifademi etkilemeye çalışmadı. Ben ailenin toplanarak karar aldığını ya da ifadelerle ilgili konuştuğuna şahit olmadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” yanıtını verdiği belirtildi.
H.G.‘nin “kasten öldürme suçuna yönelik kuvvetli suç şüphesi” bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmasıyla soruşturmadaki tutuklu sayısı 12’ye yükseldi. Amca S.G.’nin tutuklanmasının ardından Narin’in cesedinin bulunmasından sonra gözaltına alınan 24 kişiden önce cesedi taşıdığını itiraf eden N.B., ardından mahkemeye sevk edilen 10 kişiden 8’i tutuklanmıştı.
İlgili Haberler Diyarbakır’da Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada sekiz şüpheli tutuklandıSerbest bırakılan 15 yaşındaki bir şüpheli ise savcının itirazı üzerine yeniden tutuklanmıştı. Şüpheliler “kasten öldürme suçuna iştirak etmek, suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek” iddialarıyla tutuluyor.
Narin’in ağabeyi Diyarbakır Barosu’ndan destek istedi
Öte yandan Narin’in soruşturmaya dahil edilmeyen ağabeyi Baran Güran, Diyarbakır Barosu’na başvurarak hukuki destek talep etti.
Baran Güran, baroya verdiği dilekçede, “Failin veya faillerin kim olduğuna ve yakınlık derecesine bakılmaksızın kardeşim Narin’in öldürülmesi ve cenazesinin kaybettirilmesi ile olaya dair bilgi sahibi olup da soruşturma makamlarına gerekli beyanda bulunmayan tüm sorumluların tespit edilerek cezalandırılması ve adaletin sağlanması için Diyarbakır Barosu’ndan hukuki destek talebinde bulunuyorum” dedi.