Beyaz Saray'ın ABD'nin Afganistan'daki askeri güçlerini daha da azaltacağını açıklaması, Taleban isyancılarıyla barış görüşmelerinin durması nedeniyle artan şiddetle karşı karşıya kalan bazı Afganlar’ın endişelerini arttırdı.
Pek çok Afgan gibi ABD'nin varlığını militanların iktidara dönmesini engelleyen bir tampon olarak ve yaklaşık yirmi yıllık savaşın ardından bir barış anlaşmasını tamamlamak için gerekli gören 35 yaşındaki Kabilli esnaf Muhammed Zahir, "Bu ülkeye ne olacağını bilmiyoruz" dedi.
VOA'ye konuşan Zahir, "Beklentimiz, ABD'nin ve genel olarak uluslararası toplumun sürece yardımcı olması ve ancak Taleban'dan savaşmayı bırakacaklarına dair garanti aldıktan sonra ayrılmasıydı" ifadelerini kullandı.
2.000 Amerikan askerinin 15 Ocak'a kadar çekilerek Afganistan'daki ABD kuvvetlerinin sayısını 2.500'e düşürüleceğine dair 17 Kasım tarihli duyuruda ABD Savunma Bakan Vekili Chris Miller, hızlandırılmış geri çekilmenin "ABD politikası veya hedefleri konusunda bir değişiklik anlamına gelmediğini" söyledi ve Washington’un, hükümeti barış için müzakere edilmiş bir çözüme çalışan Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin yanında yer almaya devam edeceğini kaydetti.
İlgili Haberler ABD Afganistan ve Irak'tan Asker ÇekiyorGani'nin ofisinden Salı günü yapılan basın açıklamasında, Afgan liderin, karşılıklı ilişkileri güçlendirmenin ve "anlamlı ABD askeri desteğini sürdürmenin" yanı sıra Miller ile barış sürecini görüştüğü bildirildi.
Ulusal Terörle Mücadele Merkezi'nin eski direktörü Miller, geçen hafta Başkan Donald Trump'ın Savunma Bakanı Mark Esper'ı aniden görevden almasıyla bakanlığı vekaleten yürütmek üzere atandı. Washington Post gazetesine göre Esper, bu ayın başlarında Beyaz Saray'a şiddet olaylarının arttığı ve barış görüşmelerinin sürüncemede kaldığı Afganistan'dan ani bir geri çekilme planından endişe duyduğuna dair gizli bir not gönderdi.
Asker çekmeyi hızlandırma kararı Afgan halkının bir bölümünü şaşırtmadı.
Kabil Üniversitesi'nden soyadını vermeyen 23 yaşındaki hukuk öğrencisi Abdullah, Trump'ın Noel'e kadar ABD askerini tamamen geri çekme niyetini Ekim ayında açıkladığını hatırlattı; yine de "ABD'nin Afganistan'ı barış görüşmelerinin başlamasını beklemeden terk edeceğinden" endişe duyduğunu söyledi.
ABD, 29 Şubat'ta Taleban ile bir barış anlaşması imzaladıktan sonra kuvvetlerini azaltmaya başladı. Anlaşma gelecek Mayıs ayına kadar tüm ABD güçlerinin aşamalı olarak çekilmesi çağrısını içeriyor.
ABD-Taleban anlaşması, örgütün müzakere edilen siyasi bir anlaşmanın parçası olarak El Kaide ile bağlarını kesmesini de gerektiriyor. Bu nedenle, ABD'li yetkililer geçmişte Afganistan'daki birliklerinin tamamen geri çekilmesinin ancak Taleban'ın anlaşmanın belirlediği tüm koşulları yerine getirmesi halinde gerçekleşeceğini söylemişlerdi.
Birleşmiş Milletler’in Haziran’daki bir raporu Taleban'ın, kontrolundaki Afgan bölgelerinde yüzlerce El Kaideli’yi barındırmaya devam ettiği sonucuna vardı.
Barış süreci
Afganistan Ulusal Meclisi'nin kanadı Halk Meclisi üyelerinden Shinkai Karokhil, VOA'ye yaptığı açıklamada, militan şiddeti artarken ABD'nin çekilmesinin, gelecek haftalarda barış görüşmelerini daha da karmaşık hale getirebileceğini söyledi.
Taleban’ın, siyasi hedeflerine hükümetle savaşarak ulaşabileceğini düşüneceğini kaydeden Karokhil, "ABD sorumlu bir şekilde geri çekilmeliydi. Taleban'ın sözlerini yerine getirmesi ve anlaşmada belirtilen koşulları karşılaması için beklemesi gerekirdi" dedi.
ABD-Taleban anlaşmasına göre Afganistan içi müzakereler, kalıcı bir ateşkes ve ülkenin geleceği için bir yol haritası hedefliyor.
Her iki taraf da İslami içtihat ve anlaşmanın görüşmeler için temel oluşturup oluşturmayacağı konusunda uzlaşmaya varamadığı için müzakereler çıkmaza girdi.
Karokhil, Taleban barış anlaşmasını kabul etmeden önce ABD askerlerinin Afganistan'dan çekilmesinin, grup tarafından bir zafer olarak kutlanacağını ve hükümet güçlerine karşı yeni bir şiddet dalgası başlatmaya teşvik edeceğini söyledi.
Karokhil, "Bu, savaşın süreceği ve sivillerin, Taleban’ın ve Afgan güçlerinin öldürüleceği anlamına geliyor" dedi.
Afganistan'da şiddet son aylarda arttı. Ülkedeki BM Yardım Misyonu'na göre, geçen ay Helmand eyaletindeki hükümet güçlerine yönelik bir Taleban saldırısı, en az 35.000 kişiyi yerinden etti.
5 Kasım'da Afganistan'ın yeniden inşası için ABD özel başmüfettişi, hükümet karşıtı güçlerin saldırılarının yılın üçüncü çeyreğinde ikinci çeyreğe göre yüzde 50 arttığını söyledi.
Afganlar’ın askeri kapasitesi
Afgan yetkililer geçmişte, yabancı birlikler ülkeyi terk ettikten sonra ülke ordusunun militan şiddetine karşı savunma yapabileceğini söylemişti.
Savunma Bakanı Vekili Esadullah Halid, Salı günü yaptığı açıklamada, Afgan kuvvetlerinin operasyonların yüzde 96'sını bağımsız olarak yürüttüğünü ve uluslararası kuvvetlerden hava desteğini gerektiğinde aldıklarını ifade etmişti.
Ancak bazı Afgan askeri uzmanları, güçlerinin Taleban'a karşı hala kapsamlı bir dış desteğe ihtiyacı olduğunu söylüyor. Askeri analist ve emekli Afgan ordusu generali Atiqullah Amarkhil, "Hazır değiliz" dedi.
Taleban muhalefetinin saldırıya geçtiğine dikkat çeken Amarkhil, “Afgan güçleri şimdiden gergin durumda; 27 veya 28 vilayette savaşıyorlar" diye konuştu.
Amarkhil, ABD'nin çekilme kararının, nihayetinde dış desteğe olan bağımlılıklarını azaltmak zorunda kalacak olan Afgan güçlerine bir uyandırma çağrısı olduğunu söyledi; "Sorumluluk almak ve güvenliği sağlamak Afgan hükümetine kalmış" ifadelerini kullandı.