Avrupa Birliği, 27 üye ülkenin 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfıra indirmesini amaçlayan anlaşmaya vardı. Nihai olmayan anlaşma uyarınca AB üyesi ülkeler ve AB Parlamentosu, ABD Başkanı Joe Biden'ın ev sahipliği yapacağı ve sanal ortamda düzenlenecek iklim zirvesi öncesinde karbon emisyonlarını azaltmaya ilişkin yeni hedefler belirledi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çarşamba günkü açıklamasında, "2050 yılına kadar 'sıfır karbon emisyonu' hedefine ulaşan ilk kıta olmak için bulunduğumuz siyasi taahhüt, şimdi aynı zamanda hukuki bir taahhüt haline geldi. İklim yasası, AB'yi, bir nesil boyunca ilerleyeceği yeşil yola hazırladı" dedi.
Anlaşma uyarınca AB, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az yüzde 55 oranında azaltması için belirlenen orta vadeli hedefe bağlı kalacak.
Avrupa Parlamentosu üyesi ve Hıristiyan demokrat Avrupa Halk Partisi (EPP) müzakerecisi Peter Liese, "Anlaşmanın zamanı gelmişti. Avrupa'nın ABD ve Çin'de sağlanan olumlu gelişmeler karşısında nerede durduğunu göstermesi gerekiyordu" dedi.
AB'nin orta vadede karbon emisyonlarını azaltma hedefi, 2030 yılı için yüzde 40 olarak belirlenmişti. Ancak iklim değişikliğine ilişkin giderek artan kanıtların yarattığı baskı ve çevre konusunda daha bilinçli bir seçmen kitlesinin varlığı nedeniyle bu hedef yüzde 55'e yükseltildi. AB Parlamentosu ise hedefin yüzde 60 olarak belirlenmesini istiyordu.
Yeşiller Partisi yetkilileri, yüzde 55'lik seviyeye erişmek için çok fazla hesap hilesi yapıldığından yakındı ve gerçekte, doğrudan azalmanın yüzde 52,8 oranında olacağını savundu.
Avrupa Parlemantosu'nun çevre uzmanı üyesi Michael Bloss, AB üyesi ülkelerin ve Avrupa Parlamentosu'nun "Başkan Joe Biden'a şirin gözükmek için zayıf bir iklim yasası çıkarmak için aceleci davrandığını" söyledi.
Müzakerelere başkanlık yapan Avrupa Parlamentosu bünyesindeki liberal Renew Europe (Avrupa'yı Yenileme) grubundan Pascal Canfin, bir orta yol bulmak gerektiğini söyledi, "İddialı bir uzlaşmaya varıldı. Avrupa'da dokuz yıl içinde, son 10 yılda yaptıklarımızın 2 buçuk katını gerçekleştireceğiz" dedi.
AB'nin vardığı anlaşmanın üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor.
Çin'den sonra dünyada en çok karbon emisyonuna neden olan ülke durumundaki ABD de sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar azaltmak için belirlediği yeni hedefleri açıklamaya hazırlanıyor.
Başkan Biden, ABD'nin 2015 yılında varılan Paris İklim Anlaşması'na yeniden katılmasını sağladı. Biden'ın selefi eski Başkan Donald Trump, ekonomiye zarar verdiği gerekçesiyle 2020'de ABD'yi anlaşmadan çıkarmıştı. Anlaşmaya taraf ülkelerin karbon emisyonunu azaltmaya yönelik daha iddialı hedefler belirlemek için Kasım ayında İskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenecek yıllık Birleşmiş Milletler iklim konferansında biraraya gelmesi bekleniyor.
AB, vardığı kararla Washington'a iklim değişikliğiyle mücadele konusunda öncülük edeceğini kaydetti.
Avrupa Parlamentosu üyesi sosyalist Jytte Guteland da "ABD iklim konusunda bizim büyüğümüz değil. Büyük olan biziz. Bu nedenle bu anlaşma onlara cesaret verecek, üzerlerinde baskı kuracak. Bizim neyi başardığımızı gördüklerinde kendileri de somut adım atmak zorunda kalacak" dedi.
Hem Washington hem de Brüksel, yüz yıl ortasına kadar "sıfır karbon" hedefine ulaşmaya çalışıyor. Uzmanlar, 2100 yılına kadar ortalama küresel sıcaklıkların 2 santigrad derecenin üzerine çıkmasının engellenmesi, bu nedenle 2050 yılına kadar belirlenen hedefe ulaşılması gerektiğini söylüyor.
İlgili Haberler Sivil Toplum Kuruluşlarından Paris İklim Anlaşması ÇağrısıÇin Cumhurbaşkanı Xi Jinping de Biden'ın zirvesine katılacak
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, ABD Başkanı Joe Biden'ın düzenlediği küresel iklim zirvesi kapsamında Perşembe günü bir konuşma yapacak.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, yazılı açıklamasında, Xi'nin sanal konferans sırasında "önemli bir konuşma" yapacağını söyledi.
Xi Jinping, Başkan Biden'ın iki gün sürecek sanal zirveye davet ettiği 40 dünya liderinden biri. Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin de davetli.
Xi'nin iklim zirvesine katılımı, Ocak ayında başkanlık görevini devralan Biden'la ilk karşılaşması anlamına da geliyor. Bu ilk karşılaşma, iki ekonomik süper gücün Pekin'in yarı özerk Hong Kong'da uyguladığı sıkı kontrol ve Şincan'da etnik Uygurlar'a yönelik sert muamelesi nedeniyle artan gerginlik sırasında gerçekleşecek.
Ancak dünyada en fazla miktarda karbon emisyonuna neden olan ilk iki ülke Çin ve ABD, farklı alanlardaki gerginliklere rağmen iklim değişikliğiyle mücadele konusunda ortak bir paydada birleşiyor.
Küresel iklim zirvesi, Başkan Biden'ın selefi Trump'ın ABD'nin küresel arenadaki liderlik pozisyonunu arka plana itmesi sonrasında yeniden ABD liderliğini sağlamak için attığı adımların bir parçası. Biden, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz ABD'yi yeniden Paris İklim Sözleşmesi'ne dahil ederek ABD'nin iklimle mücadelede bir dünya lideri olacağı mesajı vermişti.