İran’ın nükleer programı konusunda geçen hafta Viyana’da anlaşmaya varılması ve bu anlaşmanın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde onaylanmasının ardından Avrupa Birliği’nde bu sürecin devamını getirmek, “kazanan diplomasinin” devamını sağlamak ve ekonomik alanda fırsatları kaçırmamak amacıyla ciddi bir hareketlilik başladı.
Anlaşmanın ardından İran’a giden ilk Batılı üst düzey yetkili Almanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel oldu. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un da önümüzdeki hafta İran’a gitmesi öngörülüyor. Her iki ziyaret açısından öne çıkan boyutu ekonomi oluşturuyor. Tahran’la yürütülen müzakerelerde oynadığı rolle dikkat çeken Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de gelecek hafta Tahran yolcusu. Mogherini’nin ziyareti ise ekonomik olmaktan çok diplomatik boyutu açısından önem taşıyor.
Varılan anlaşmayı bölge ve uluslararası ilişkiler açısından tarihi olarak gören ve varılan uzlaşının İran bağlamında güven ortamının yeniden sağlanmasını sağlayabileceğini düşünen Mogherini, Avrupa Birliği’nin Batı ile İran arasında güven ortamının yeniden tesisi için çalışmasından yana. Avrupa Birliği’nin tepe isimleri arasında yer alan Mogherini’nin Tahran ziyareti bu yaklaşımın hayata geçirilme süreci açısından büyük önem taşıyor.
Mogherini’nin 28 Temmuz’da yapacağı ziyaretin amaçlarından birini anlaşmanın uygulanması konusunda Brüksel-Tahran arasındaki görüş alışverişini sürdürmek oluşturuyor. Uygulama konusunda Mogherini koordinatör rolünü sürdürecek. Ziyarette anlaşmanın yanı sıra hem Avrupa Birliği’ni hem de İran’ı yakından ilgilendiren bölgesel konular ve Tahran ile Brüksel arasındaki ikili ilişkiler de masada olacak.
Mogherini ve Avrupa Birliği’nin geneli varılan anlaşmanın uluslararası ilişkilerde yeni bir sayfa açacağını, diplomasi, koordinasyon ve işbirliğinin yıllar süren gerilimlere karşı zafer kazandığını düşündüğünden anlaşma sonrası dönemde atılacak adımlara ve bunların yaratacağı sonuçlara büyük önem veriyor. Henüz ihtiyatlı iyimserlik aşamasında olunsa da İran ile Avrupa Birliği arasında “anlaşma öncesi” ve “anlaşma sonrası” dönemin kalın çizgilerle ayrılmaya başlandığının sinyalleri şimdiden gelmeye başladı.
İran’ın yıllardır uygulanan ambargolar ve çeşitli yaptırımlar nedeniyle ekonomisinde oluşan boşluk ve aksamaların giderebilmesi için milyarlarca Euro düzeyinde yatırıma ve Batı teknolojisine ihtiyaç duyacak olması Mogherini’nin ziyaretini Avrupa Birliği ülkelerinden Tahran’a yönelik zincirleme ziyaretler sürecinin izlemesini kaçınılmaz kılıyor.
Tahran'ın nükleer programı konusunda sağlanan anlaşmanın ardından İran'la ilişkilerde yeni sayfa açmayı planlayan Avrupa Birliği’nde bu ülkeye yönelik ciddi bir hareketlilik söz konusu
BRÜKSEL —