ANKARA - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin askeri varlığıyla terörizmle mücadele için gerekli operasyonlarını sürdüreceği mesajını vererek, “Başta ABD olmak üzere tüm muhataplarımıza PKK eşittir YPG olduğunu her seviyede dile getiriyor ve teröristlere verilen her türlü desteğin kesilmesini ısrarla talep ediyoruz” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
Akar, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesini sunuşunda dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"İsveç ve Finlandiya'dan taahhütlerini yerine getirmelerini bekliyoruz"
ABD ve Batı ülkelerine yönelik terörizm bağlantılı mesajlar verdiği gözlemlenen Akar, “NATO’nun açık kapı politikasını destekliyoruz. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı değiliz. Ancak Madrid’de 28 Haziran’da imzaladıkları taahhütlerini yerine getirmelerini bekliyoruz. Yani teröristlerle ilişkilerini kesmelerini, desteklerini sonlandırmalarını ve ihraç listelerinde Türkiye’ye karşı uyguladıkları tehditleri kaldırmalarını bekliyoruz” dedi.
"F-16'ların tedarikine çalışılmaktadır"
ABD ile ilişkilerde savunma sanayi açısından sıkıntılı başlıklar olduğuna işaret eden Akar, “40 adet F-16 Viper uçağının tedarikine ve 79 uçağın da modernizasyonuna çalışılmaktadır. Talebimiz Eylül 2021’de ABD’ye ulaştırılmış; bu konuda askeri heyetler arası dört toplantı yapılmış; bu toplantılarda modernizasyon projesinin önemi, Kongre sürecinin hızlandırılması ve diğer taleplerimiz ABD yetkililerine iletilmiştir. Bu çalışmalarımız, milletvekillerimizden oluşan heyetlerin ABD’de Temsilciler Meclisi ve Senato’da yaptıkları temaslarla desteklenmektedir. F-35 konusunda ise, ABD ile program ortaklığımızın sonlandırılmasına ilişkin idari, mali ve hukuki boyutlardaki hazırlıklar tamamlanmış olup önümüzdeki aylarda ABD tarafının daveti ile ayrıntılı müzakerelere geçilmesi beklenmektedir” açıklaması yaptı.
"TSK’nın envanterinde kimyasal silah bulunmamaktadır"
Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesi askeri operasyonlarında kimyasal silah kullandığı iddiasını bir kez daha sert ifadelerle yalanlayarak, şöyle konuştu:
“Sadece ve sadece terör unsurları hedef alınarak, dini ve etnik kökenine bakılmaksızın masum insanlar başta olmak üzere tarihi, dini, kültürel dokular, hastaneler, sivil altyapı ile çevrenin güvenliğine ve korunmasına hiçbir ordunun göstermediği kadar azami dikkat ve hassasiyet gösterilerek icra edilmektedir. Hal böyleyken, can damarları kesilen ve çökme noktasına gelen bu cani örgütün destekçilerinin boş durmadığı, her fırsatta iftira ve kara propagandaya başvurduğu, bu sefer de TSK’nın kimyasal silah kullandığı yalanını bir kez daha ortaya attığı görülmektedir. Bu iftiraları atanlar, bunlara alet olanlar; en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içerisindedirler. Tüm dünyanın çok iyi bildiği gibi, TSK’nın envanterinde kimyasal silah ve mühimmat bulunmamakta; uluslararası hukuk ve anlaşmalarla yasaklanmış hiçbir silah ve mühimmat asla kullanılmamaktadır."
"Türkler ve Kürtler kardeştir"
Terörle mücadelede iddia edildiği gibi Kürtlere karşı askeri operasyon yapılmadığı görüşünü de vurgulayan Akar, "Bütün dünya duysun bin yıldır bu coğrafyayı, ekmeği, suyu birlikte paylaşan Türkler ve Kürtler kardeştir. Fitne ve fesat yuvaları çatlasalar da patlasalar da bu kardeşlik ölümsüzdür, ebedidir. Bizim için terörün ve teröristin etnik, dini, mezhepsel ayrımı söz konusu değildir. Tek hedefimiz teröristlerdir. Terörist neredeyse hedefimiz orasıdır. Artık bunu herkes anlasın. Başta ABD olmak üzere tüm muhataplarımıza PKK=YPG olduğunu her seviyede dile getiriyor ve teröristlere verilen her türlü desteğin kesilmesini ısrarla talep ediyoruz. Sonuç olarak adları ne olursa olsun, kim destek verirse versin 40 yıldan beri ülkemizin başına musallat olan ve enerjimizi tüketen terör bataklığını, kaynağını kurutmakta, ülkemizi ve milletimizi bu beladan kurtarmakta devletimiz kararlıdır” dedi.
Akar, 1 Ocak’tan itibaren 3 bin 585 teröristin öldürüldüğü bilgisini de verdi.
İlgili Haberler Erdoğan’dan Suriye’nin Kuzeyine Kara Harekatı İşareti
Türkiye’nin sınır bölgesinde 234 bini aşkın kişi durdurulmuş
Milli Savunma Bakanı Akar, “hudut namustur” anlayışıyla Türkiye’nin sınırlarını koruduklarını ve Ankara’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde izlediklerini ifade ederek, “Her geçen gün alınan ilave tedbirlerle sadece 01 Ocak’tan itibaren hudutlarımızda 234 bin 282 kişinin geçişi engellenmiş; yakalanan 7 bin 107 düzensiz göçmen ile 724 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir” bilgisini aktardı.
Bu arada, Milli Savunma Bakanlığı’nca (MSB) bütçe kapsamında paylaşılan bilgi notu itibariyle 2 bin 929 kilometrelik sınır bölgesinde duvar inşaa edilen bölümler Suriye ile 837 kilometre ve İran ile 240 kilometre oldu. Ancak İran sınırında toplam 479 kilometre duvar inşaası öngörüldüğü aktarıldı. Sınır bölgesinde termal keşif gözetleme kameraları, fiber optik algılayıcılar ve elektronik kule sistemleri yerleştirildiğini paylaşıldı.
“1 milyondan fazla Suriyeli gönüllü ülkesine döndü”
Suriye konusunda Fırat Kalkanı (2016), Zeytin Dalı (2018) ve Barış Pınarı (2019) askeri harekatlarıyla Türkiye’nin güneyinde terör koridoru oluşumunu engellediklerini kaydeden Akar, “Terör koridoru engellenmeseydi bugün çok daha zor ve karmaşık durumlarla karşı karşıya kalacaktık. Bunun bilinmesi ve anlaşılması lazım. Burada özellikle ifade etmek isterim ki; TSK, DEAŞ’la göğüs göğse mücadele eden tek ordudur ve yaklaşık 4.500 DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale getirmiştir. Diğer taraftan İdlib bölgesinde de Bahar Kalkanı Harekâtı (2020) ile yeni bir göç dalgası ve insanlık dramının yaşanması önlenmiştir. Bu operasyonlar sonucunda yaklaşık 560 bini İdlib’e olmak üzere 1 milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmüştür” ifadesini de kullandı.
Yunanistan’a “soykırım” tepkisi, Kıbrıs’ta iki devlet vurgusu
Yunanistan’ın “Megali İdea peşinde 7 aşamada 3 kat genişleme gösterdiğini” ve “Yeni Osmanlıcı” diye bir kavram uydurduğunu kaydeden Akar, “Yunanistan büyük bir pişkinlikle Türkiye’yi yayılmacılıkla suçlamakta, Türk varlığını yok sayarak asimilasyon politikalarıyla, baskıyla Türkleri sindirmeye, adeta bilinçli kimlik soykırımı yapmaya çalışmakta, terör örgütleriyle iş birliği yaparak teröristlere özellikle Lavrion kampında her türlü yardım ve yataklığı yapmakta; ancak tüm dünyanın bildiği bu gerçekleri de utanmadan inkar etmekte, göçmenlere karşı son derece acımasız, insanlık dışı uygulamalarla onları Türkiye sınırlarına doğru itmektedir. Yunanistan’ın bu zulmü karşısında bugüne kadar her türlü toleransı göstermiş olan AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) dahi yapılan barbarlıklara artık dayanamaz hale gelmiş ve sonunda Yunanistan’ı suçlu bulmuştur” diye konuştu.
Akar, Kıbrıs Adası’nda Rumları uzlaşmazlıkla eleştirerek, “Kıbrıs’ta tek çözüm, egemen ve eşit bağımsız iki devletin varlığının kabul edilmesidir. Artık, KKTC’nin uluslararası alanda tanınması için gerekli adımlar atılmaya başlanmış; bu kapsamda geçtiğimiz günlerde KKTC’ye, Türk Devletleri Teşkilatında gözlemci üye statüsü verilmiştir. Bu konuda yapılan ve reel politiğin gerisinde kalan açıklamalar tamamen önyargılı ve taraflıdır. Sonuç olarak diyaloğa açık olmakla beraber, Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’de hiçbir oldubittiye müsaade etmedik, etmeyeceğiz” mesajını verdi.
Hulusi Akar ABD’nin ödülüyle ilgili hatırlatmaya sinirlendi
Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde, İyi Parti grubu adına İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın, kendisine yönelik darbe girişimiyle ilgili soruları ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde Fethullahçı yapılanmayla ilgili eleştireleri, Bakan Hulusi Akar’ı sinirlendirdi.
Çıray’ın, darbe girişimi öncesinde Genelkurmay Başkanlığı döneminde Akar’a, ABD’de TSK’yı yeniden yapılandırdığı için liyakat nişanı verildiğini anımsatması tansiyonu yükseltti. Bakan Akar, Aytun Çıray’a bağırarak sadece kendisine ödül verilmediğini belirtti ve oy almak için yanlış suçlamalarda bulunduğunu, kendisine hakaret edildiğini öne sürdü.
Anımsanacağı üzere; Akar, Genelkurmay Başkanı iken Ocak 2015’te, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ray Odierno'nun elinden Washington’da Fort Myer askeri üssünde, liyakat nişanı almıştı. Akar’a, nişanın “TSK’nın başarılı bir şekilde yeniden yapılandırmasını sağladığı, Türk ve Amerikan kuvvetleri arasında bir koordinasyon oluşturduğu, Suriye konusunda sergilediği tutum” nedeniyle verildiği açıklanmıştı.