ABD’den İran’a Yeni Yaptırımlar

Amerikan yönetimi, Tahran’ın balistik füze programı ve silah anlaşmalarına destek vermekle suçladığı 18 kişi, grup ve kuruluşa yaptırım getirdi. Listede bir Türk vatandaşı ve Türk şirketi de var.

Yeni yaptırım kararı, Başkan Donald Trump’ın dün İran’ın 2015 tarihli uluslararası nükleer anlaşmaya uyduğunu tasdiklemesinin ertesinde açıklandı.

Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklamasında, “ABD, İran’ın Ortadoğu genelindeki zarar verici, bölgesel istikrarı, güvenliği ve refahı zedeleyen faaliyetleri hakkında kaygı duymaya devam ediyor” ifadesi kullanıldı.

Yaptırımlar, kara listeye alınan birey ve kuruluşların varsa Amerika’daki tüm mal varlıklarını dondururken, Amerikalılar’ın da bunlarla iş yapmasını yasaklıyor.

Dışişleri Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları Birliği’yle bağlantılı iki grubu, balistik füze araştırma ve geliştirme faaliyetlerine dahil olmaktan dolayı yaptırım listesine aldı. Buna ilave olarak, Maliye Bakanlığı da 7 kurum ve 5 bireyi İran’ın askeri alımlarına destek verdikleri gerekçesiyle hedef alırken, listeye “İran merkezli bir uluslararası suç örgütü” ve örgütle bağlantılı 3 kişiyi de dahil etti.

Amerika’nın yaptırım listesinde, Reşit Tavan adlı bir Türk vatandaşıyla, Tavan'ın sahibi olduğu ve başkanlığını yürüttüğü, kısaca Ramor Grubu olarak adlandırılan İstanbul merkezli Ramor Dış Ticaret ve İnşaat Yatırım Anonim Şirketi de bulunuyor. Listede ayrıca 4 Çin şirketi ve bir Çin vatandaşı da yer alıyor.

ABD yaptırım kararını açıklarken, Tahran’a elinde tuttuğu 3 Amerikalı’yı serbest bırakması ve İran’da 10 yılı aşkın süredir haber alınamayan Robert Levinson’ı da iade etme sözünü yerine getirmesi çağrısında bulundu.

Trump yönetimi İran politikasını gözden geçiriyor

Dışişleri Bakanlığı, Başkan Donald Trump yönetiminin İran politikasını kapsamlı biçimde gözden geçirmeye devam ettiğini bildirdi. ABD, bu süre zarfında “İran’ın bölgedeki zarar verici faaliyetlerine karşı koymayı da sürdüreceğini” belirtti.

ABD, İran ordusunun Ortadoğu’daki ilerlemeleri ve bölgedeki isyancı gruplarıyla ittifaklarının, 2015 nükleer anlaşmasıyla bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe getirilmesi niyetlenen tüm “olumlu katkıları” baltaladığını kaydetti.

Washington’ın yeni yaptırımlarının duyurusu, İran meclisinin Amerika’nın Ortadoğu’daki “maceracılığına” karşı koymak için ülkenin füze programına ve Devrim Muhafızları’nın dış operasyonlar kanadı Kudüs Gücü’ne 520 milyon dolarlık yeni fon sağlanmasını onaylamasından saatler sonrasına denk geldi.

Trump yeniden tasdikte isteksiz

ABD Dışişleri Bakanlığı dün Kongre’ye, İran’ın uluslararası nükleer anlaşmaya uyduğunu yeniden tasdik ettiği yönünde bildirimde bulundu. Bakanlığın zorunluluk gereği bu bildirimi yapması gerekiyordu.

Ancak Amerikan medyasında yer alan haberlere göre, Trump bu adımı isteksiz biçimde attı. Trump seçim kampanyası döneminde, önceki başkan Barack Obama’nın desteklediği İran nükleer anlaşmasını “tarihin en kötü müzakere edilmiş anlaşması” olarak nitelemişti.

Trump yönetiminden üst düzey bir yetkili, İran teknik olarak anlaşmanın koşullarını yerine getiriyor olsa da, “Anlaşmanın ruhundan yoksun olduğunun şüphe götürmediğini” söyledi. Yetkili, Trump yönetiminin bundan sonraki süreçte anlaşmayı daha katı biçimde uygulamak için müttefikleriyle birlikte çalıştığını kaydetti.

Üst düzey yetkili gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyaz Saray’ın İran’ı en tehlikeli hükümetlerden biri olarak görmeye devam ettiğini belirtirken, Tahran’ın teröre destek verdiğini, İsrail’e düşmanlığını sürdürdüğünü, ABD’ye karşı siber saldırılar düzenlediğini ve çok sayıda insan hakları ihlalleri işlediğini söyledi.

Yetkili, “Bu faaliyetler anlaşmanın niyetini ciddi biçimde zedeliyor” dedi.

Başka bir üst düzey yetkili de, Trump yönetiminin anlaşmanın “çok sayıda olduğunu” söylediği kusurlarını gidermek için uğraştığını ifade etti ve Obama yönetiminin anlaşmayı uygulama biçimini eleştirdi.

Beyaz Saray yetkilileri, yönetimin nükleer anlaşmaya karşı pozisyonunu gözden geçirmekte olduğunu vurguladılar.

Nükleer anlaşma 2015 yılında İran ve P5 artı 1 olarak bilinen, ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya arasındaki müzakerelerin sonucunda imzalanmıştı.

Anlaşmaya göre, İran’a yaptırımların gevşetilmesi karşılığında İran da nükleer programını sınırlama adına bir dizi adım atmayı kabul etmiş ve hiçbir koşul altında “nükleer silah geliştirme ya da edinme peşinde olmadığını” beyan etmişti.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif dün yaptığı açıklamada, İran’ın Trump yönetiminden “ çelişkili sinyaller” aldığını söyledi.