Amerika, müdahale konusunda isteksiz olsa da Suriye’deki çatışmalar, Ortadoğu ve diğer bölgelerdeki güçleri içine çekmeye devam ediyor
AMMAN —
Amerika, müdahale konusunda isteksiz olsa da Suriye’deki çatışmalar, Ortadoğu ve diğer bölgelerdeki güçleri içine çekmeye devam ediyor.
Washington, geçen yıldan bu yana kimyasal silahları koruma altına almak, şiddetin yayılmasını engellemek gibi nedenlerle Ürdün’deki personel sayısını 200’e çıkarmayı planlıyor.
Savunma Bakanı Chuck Hagel, her zaman bir seçenek olan askeri müdahalenin Suriye için son çare olduğunu söylüyor.
Gazeteci Asil Mezher, bu güvencenin, Ürdünlüler’in korkularını gidermediği görüşünde: ”Bir ülkenin başka bir ülkeye asker göndermesinin savaş çıkacağı anlamına geldiğini biliyoruz.”
Ürdün, üçüncü yılına giren çatışmalardan derinden etkilendi. Yaklaşık yarım milyon Suriyeli sığınmacıyı barındıran Ürdün, sınırlı kaynaklarını zorluyor. Ürdün ayrıca muhalefet yanlısı Suriye’nin Dostları grubu, İran’daki Suriye hükümeti yanlıları ve müttefiki İsrail arasında kalmış durumda.
Tarafsız kalmaya çalışan Ürdün’ün Amerikan güçlerine evsahipliği yaparak Suriye muhalefetinin yanına kaydığı gözleniyor.
Uzman Salim Falahat, bazı Ürdünlüler’in bu tavırdan memnun olduğunu, ancak Amerika’nın direnişçilerin tarafını tutarak doğrudan müdahale etmemesi gerektiğini söylüyor: ”Arap ülkeleri bu tavrı kınar ve bu tavır, Suriye’deki devrime zarar verir.”
Uzmanlara göre Amerika, müdahalenin istenmeyen sonuçlar doğurma riskini ve durumun karmaşık olduğunu biliyor.
Uzman Fayez Dwairi, Los Angeles Times gazetesinin üst düzey Amerikalı yetkililere dayanarak verdiği Ürdün’e 20 bin Amerikan askeri gönderileceği haberinin Ürdünlüler’i sarstığını söylüyor: ”Amerika’nın Suriye’deki kriz konusunda aldığı tavır açık ve istikrarlı değil.”
Bölgede 10 yıldır süregelen askeri varlığını azaltmaya başladığı bir dönemde Washington’un niyetinden emin olmadıklarını söyleyen uzmanlar bile Amerika’nın bölgedeki varlığının şimdilik sınırlı kalacağı görüşünde.
Washington, geçen yıldan bu yana kimyasal silahları koruma altına almak, şiddetin yayılmasını engellemek gibi nedenlerle Ürdün’deki personel sayısını 200’e çıkarmayı planlıyor.
Savunma Bakanı Chuck Hagel, her zaman bir seçenek olan askeri müdahalenin Suriye için son çare olduğunu söylüyor.
Gazeteci Asil Mezher, bu güvencenin, Ürdünlüler’in korkularını gidermediği görüşünde: ”Bir ülkenin başka bir ülkeye asker göndermesinin savaş çıkacağı anlamına geldiğini biliyoruz.”
Ürdün, üçüncü yılına giren çatışmalardan derinden etkilendi. Yaklaşık yarım milyon Suriyeli sığınmacıyı barındıran Ürdün, sınırlı kaynaklarını zorluyor. Ürdün ayrıca muhalefet yanlısı Suriye’nin Dostları grubu, İran’daki Suriye hükümeti yanlıları ve müttefiki İsrail arasında kalmış durumda.
Tarafsız kalmaya çalışan Ürdün’ün Amerikan güçlerine evsahipliği yaparak Suriye muhalefetinin yanına kaydığı gözleniyor.
Uzman Salim Falahat, bazı Ürdünlüler’in bu tavırdan memnun olduğunu, ancak Amerika’nın direnişçilerin tarafını tutarak doğrudan müdahale etmemesi gerektiğini söylüyor: ”Arap ülkeleri bu tavrı kınar ve bu tavır, Suriye’deki devrime zarar verir.”
Uzmanlara göre Amerika, müdahalenin istenmeyen sonuçlar doğurma riskini ve durumun karmaşık olduğunu biliyor.
Uzman Fayez Dwairi, Los Angeles Times gazetesinin üst düzey Amerikalı yetkililere dayanarak verdiği Ürdün’e 20 bin Amerikan askeri gönderileceği haberinin Ürdünlüler’i sarstığını söylüyor: ”Amerika’nın Suriye’deki kriz konusunda aldığı tavır açık ve istikrarlı değil.”
Bölgede 10 yıldır süregelen askeri varlığını azaltmaya başladığı bir dönemde Washington’un niyetinden emin olmadıklarını söyleyen uzmanlar bile Amerika’nın bölgedeki varlığının şimdilik sınırlı kalacağı görüşünde.