Türkiye’de yasayan Yalçın Çalışkan, adını Amerika’nın California eyaletinde yaşayan oğlunu 6 yıldır göremediği iddiasıyla başlattığı protesto yürüyüşüyle duyurmuştu. Amerikalı eşinin oğlunu kendisine göstermediğini iddia eden baba, Türk ve Amerikalı yetkililere seslenmiş ve oğlunu görmek için Amerika’ya gitmek istediğini söylemişti. İddiaların hedefindeki Amerikalı eş Suzette Valera ise, eşinden sözlü ve fiziksel şiddet gördüğü için İstanbul’daki Amerikan konsolosluğu yardımıyla ülkesine dönebildiğini, ancak sözlü şiddet ve tehditlerin hala devam ettiğini söylüyor. VOA Türkçe ekibi hem Yalçın Çalışkan hem de Suzette Valera ile konuştu.
Türkiye, Yalçın Çalışkan adını, Amerika’da yaşayan oğlunu 6 yıldır göremediği iddiasıyla bir süre önce başlattığı protesto yürüyüşüyle duymuştu. Çalışkan’ın iddiasına göre, Amerikalı eşi, 6 yıl önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle henüz birkaç aylık olan oğlunu da alarak ülkesine döndü.
Oğlunu bir daha göremediğini söyleyen Çalışkan, yaşadığı durumu protesto etmek amacıyla yürüme eylemi başlattı.
İkamet ettiği Sakarya’nın Karasu İlçesi’nden başladığı yürüyüşünün 30. Gününde Gaziantep’te VOA Türkçe’ye konuşan Yalçın Çalışkan farkındalık yaratmaya çalıştığını söyledi: “Bu yürüyüşe oğlum için çıktım. Eşim 6 yıldır oğlumu bana göstermiyor. Ben de bu şekilde bir yürüyüş başlatarak bir farkındalık oluşturmaya çalışıyorum. İnşallah bu yürüyüşüm bittiğinde bana destek olunur ve ben de oğluma rahat bir şekilde gidebilirim. Sakarya’nın Karasu ilçesinden başlayıp Karadeniz’i yürüdüm. Artvin, Erzurum, Bingöl, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Antep’e ulaştım. Buradan da devam edip İstanbul’a kadar yürüyeceğim. Çocuğumla en son 5 ay önce internet üzerinden görüştük. Daha sonra eşim bana bir daha oğlumu göremeyeceğimi, Amerika’ya da gelemeyeceğimi söyleyerek beni telefondan engelledi’’ dedi.
VOA Türkçe ekibinin California’da ulaştığı Suzette Valera ise, Çalışkan’ın Türkiye’deyken kendisine fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, can güvenliği olmadığı için İstanbul’daki Amerikan Konsolosluğu’nun yardımıyla ülkesine dönmek zorunda kaldığını belirtti: “O aciz. Onun hayatı şaka gibi. İnsanların onun için hayatını seçmesini istiyor. Çünkü o hayatının elinden gitmesine izin verdi. Yaptığı hiçbir şeyin meşru olduğunu düşünmüyorum. Bence rol yapıyor. Orada yaptığı şeyin oğlumuzla ilgisi yok.”
Çocuğunu kendisine göstermemek için eşinin iftira attığını belirten Çalışkan ise, hiçbir şekilde eşine şiddet uygulamadığını vurgulayarak, “Eşim tek başına istediği her şeyi söyleyebiliyor, bana iftira atabiliyor, yalan söyleyebiliyor. Benim Türkiye’de birçok şahidim var ve benim ona hiç bir şey yapmadığımı söyleyebilirler. Eşim kendi kendine vuran bir kadın. İntihara eğilimli bir kadın, iki defa bir tartışmadan dolayı kendini balkondan atmaya kalktı. Ben kendisine hiçbir şekilde şiddet uygulamadım. Bu ilişkide baskıyı yiyen hep bendim. Keşke böyle olmasaydı. Bir ortak noktayı bulabilseydik. Bir çocuğumuz var sonuçta, ben hep bir adım atıyorum ama ondan bir karşılık bulamadım. Ama kendisi Amerikalı, üst bir ırk olarak görülüyorlar. Konsolosluk onun anlattıklarına mı inanacak yoksa bana mı inanacaklar’’ diye konuştu.
Yalçın Çalışkan, oğluna kavuşmak için eşinin yanısıra Türk ve Amerikalı yetkililere de çağrıda bulundu: “Benim eşimle aramızda her ne kadar kötü anılar olsa da ben buradan kendisine, Türk ve Amerikan yetkililerine de sesleniyorum, oğlumuz için ortak bir nokta bulmamız gerekiyor. O ortak nokta için de benim oğlumun yanında olmam gerekiyor. Eşimin Türkiye’de yaşamayacağını biliyorum, onun için benim Amerika’da olmam gerekiyor. Kendisi benden boşanabilir ama Amerika’nın verdiği kararlar çerçevesinde çocuğumu görmek istiyorum.’’
Internet üzerinden tanışan Yalçın Çalışkan ve Suzette Valera, 2008’de Türkiye’de evlendi. Suzette Valera, balayında ve sonrasında gördüğü fiziksel ve sözlü şiddet nedeniyle birkaç ay sonra Amerika’ya döndüğünü söylüyor. 7 yıl biraraya gelmeyen ikili, 2014 yılında yeniden birlikte yaşama kararı aldı. Eşinin teklifiyle bir kez daha Türkiye’ye yerleşen Suzette Valera, asıl kabusun bundan sonra başladığını söylüyor.
Eşi Yalçın Çalışkan'ın sebepsiz başlattığı tartışmaların şiddetli kavgaya dönüştüğünü belirten Suzette Valera, gördüğü fiziksel şiddet nedeniyle ön dişlerinin kırıldığını, vücudunda çürükler oluştuğunu, şikayet üzerine gelen polislerin yanında bile eşinin kendisine sözlü şiddet uyguladığını anlatıyor: “Bana her yaklaştığında onu silip engelleyene kadar beni taciz etti. Beni dövdü. Dişlerimi kırdı. Bu gördüğünüz dişler benim değil, takma. Hepsini o yaptı.”
2014 yılı ortalarında yeniden Türkiye’den ayrılan Suzette Valera, hamile olduğunu Amerika’ya döndüğünde anladığını, şimdi 7 yaşında olan oğlunu California’da kendi imkanlarıyla dünyaya getirdiğini belirtti.
Oğlu için 2015 yılında bir kez daha dönme kararı alan Suzette Valera, Türkiye’ye yerleştikten 1 ay sonra eşinin daha önceki bir şiddet olayından tutuklandığını ve 2 aya yakın cezaevinde kaldığını, bu süreçte henüz birkaç aylık olan bebeğiyle Türkiye’deki evlerinde eşini beklediğini söyledi: “O bir istismarcı. Sadece 2 ay gördüğü oğluna bağırdı. Onu hiçbir zaman oğlundan alıkoymadım. Benim için, iyi bir insan olması için 5 kez girişimde bulundum. Ona iyi bir baba olma fırsatı verdim. Hapse girdi, hamile ve kucağımda bir bebekle orada hiçbir şey olmadan bekledim. Hamile olduğum çocuğu da kaybettim.”
Cezaevinden çıktıktan sonra Yalçın Çalışkan’ın şiddet uygulamaya devam ettiğini belirten Suzette Valera, oğlunu da alarak bir kez daha Türkiye’den ayrıldığını söylüyor.
Suzette Valera, o günden bu yana Yalçın Çalışkan ile biraraya gelmediklerini, eşinin kendisini sık sık ölümle tehdit ettiğini iddia ediyor: “Mesajlarında, ‘Ben hapisteyken beni sevdiğini gördüm, eve gittiğinde beni sevmiyorsun’ diyor. Hayır, sen beni dövdün, beni döven birini neden seveyim. Bu sadistçe. Hiç kimse onları sevmeyen veya onlara kötü davranacak biriyle olmak zorunda değil. Oğluma kimse kötü davranamaz. Üzgünüm. Oğlum benim dünyam. Bir yerlerde oğlunu sevdiğini biliyorum ama annesini hiç sevmedi. Oğlunu sevseydi annesine asla vurmazdı. Size sadece beni öldüreceğini değil, beni kesinlikle öldüreceğini ama yavaş yavaş bana işkence ederek öldüreceğinı söylediği mesajları gönderdim. Bunu o yazdı. Benim Türkiye’de boşanabilmek için param yok. Burada gidip normal bir Amerikalı’dan hemen boşanabilirim. Sadece 500 dolar. Türkiye’de bir avukat tutmam gerekiyor ve Yalçın zaten boşanmayacağını söylüyor. 'Seninle asla boşanmayacağım' diyor.”
Suzette Valera, oğlu ve eşinin zaman zaman sosyal medya üzerinden görüntülü olarak görüştüklerini ancak eşinin oğluna kendisini sürekli kötülediğini ve onun gelişimini kötü yönde etkilediğini söylüyor.
Suzette Valera, her ne kadar kötü anıları olsa da, Türkiye’yi ve Türk kültürünü çok sevdiğini, oğluna bildiği Türkçe kelimeleri öğrettiğini ve sık sık Türk yemekleri yaptığını belirtiyor.