VOA Türkçe'nin hazırladığı Stüdyo VOA programına konuk olan Washington Enstitüsü Yakın Doğu Araştırmaları Türkiye Direktörü Soner Çağaptay, Barış Pınarı Harekatı'nın zamanlamasına ve harekatın ilk hedefine dikkat çekti.
Soner Çağaptay "Bu harekatın sınırlı bir harekat olacağını, savaş olmayan bir savaş olacağını düşünüyorum. Birincisi Amerikan Başkanı Trump’ın emriyle Amerikan kuvvetleri bu bölgeden çekildi. İkincisi de Trump’ın etkisi neticesinde bölgedeki YPG kuvvetleri bölgeden çekilmiş görünüyor. Dolayısıyla bir sürpriz olmazsa ciddi çatışma ihtimali olduğunu düşünmüyorum. Bu açıdan savaş olmayan savaş demek doğru" yorumunu yaptı.
Your browser doesn’t support HTML5
Harekatın sınırlı kalıp kalmayacağını da değerlendiren Çağaptay "Ankara’nın harekat için seçtiği nokta bence son derece isabetli. Çünkü Resulayn, Fırat’ın doğusunda kalan Türkiye-Suriye sınır bölgesinde Araplar’ın çoğunluk teşkil ettiği tek bölge. Ve buraya giren kuvvetler içinde daha önce gerek IŞİD, gerek YPG tarafından bölgeden sürülen Araplar’ın da bulunuyor olması hem TSK’nın kamu diplomasisi açısından Araplar’a yakın bir güç görünümü vereceği için hem de buradaki nüfusun Türk kuvvetlerini daha olumlu bir şekilde karşılayacağını düşündüğüm için harekatın sınırlı kalmasının hem Türkiye açısından olumlu olacağını hem de seçilen noktanın son derece isabetli olduğunu düşünüyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 13 Kasım'da Washington'da Başkan Trump ile görüşeceğini de belirten Çağaptay ilişkiler açısından hiç böyle olumsuz bire döneme şahit olmadığını da ekledi. Çağaptay, "Burada şunu teşhis etmek lazım. Ben uzun yıllardır Washington’dayım Türk-Amerikan ilişkileri üzerine çalışan birisiyim. Herhalde Türkiye’de de aynı şeyi söylemek mümkün. Ankara’dan Washington’a bakıldığında Türk-Amerikan ilişkilerinde değişik hükümet kurumlarında ilişkilerin bu kadar az olumlu olduğu bir dönemi daha önce hiç görmemiştik demek mümkün. Buna ek olarak şunu da teşhis etmek lazım, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump arasındaki ilişki Twitter’daki görüntüye rağmen son derece iyi. İki lider arasındaki görüşmeler neticesinde Türkiye’nin Suriye’ye girişi konusunda Trump’ın olumlu fikir beyan etmesi neticesinde aslında Amerikan kurumları buna istemeyerek de olsa evet demek zorunda kaldılar gibi görünüyor. Yani şunu söyleyebiliriz ne yazık ki değişik hükümet kurumları arasındaki ilişkiler Suriye’deki taktiksel farklılıklar neticesinde artık bariz olarak gün ışığına çıkmışken ilişkileri götüren temel unsurun Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump arasındaki iyi ilişki olduğunu söylemek de mümkün" dedi.
Türk Amerikan ilişkileri açısından Trump-Erdoğan diyaloğunun olumlu olduğunu söyleyen Washington Enstitüsü Yakın Doğu Araştırmaları Türkiye Direktörü Soner Çağaptay, Türkiye'nin Kongre ile ilişkilerine de dikkat çekti. "Türkiye aleyhine olumsuz yönde gelişmelerin olması mümkün” diyen Çağaptay, “Başkan Trump Cumhuriyetçi Parti’den olmakla beraber Amerikan siyasetinde güçler ayrılığı ilkesi mevcut olduğu için özellikle şu anda Trump’ın azledilmesi sorunu da konuşulduğu için Cumhuriyetçiler, Trump ile arlarına mesafe koymak isteyecekler. Dolayısıyla Suriye ve Türkiye politikası onların bu mesafeyi koymalarına yol açabilir. Türkiye konusunda ne yazık ki Kongre’den yaptırımlar gelmesi mümkün. Zaten bir süredir Kongre’nin Türkiye’nin aleyhine olduğunu da test etmiş durumdayız. Beyaz Saray-Cumhurbaşkanlığı ilişkisi iyi. Trump Erdoğan ilişkisi iyi. Bu Amerika ile ilişkilerde ilişkinin yürüyen tek ayağı. Kurumlar arası ilişkilerde ciddi bir biçimde güven erozyonu var. Kongreden yaptırımlar beklemek mümkün olacaktır" ifadelerini kullandı.