ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Perşembe günü erken saatlerde Kızıldeniz'e ateşlenmeye hazırlanan ve bölgedeki nakliye ve ABD Donanması gemileri için "yakın bir tehdit" olarak görülen iki Husi gemisavar füzesini hedef alan ek saldırılar düzenlediğini açıkladı.
CENTCOM tarafından yapılan açıklamada, "ABD Merkez Komutanlığı kuvvetleri, Güney Kızıldeniz'e yöneltilen ve fırlatılmaya hazırlanan iki Husi gemisavar füzesine saldırı düzenledi" denildi.
Başkan Joe Biden Perşembe günü erken saatlerde Beyaz Saray’dan ayrılmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, hava saldırılarının, Husi saldırılarını durdurmasa bile devam edeceğini söyledi.
Biden, "Husiler’i durduruyorlar mı? Hayır. Devam edecekler mi? Evet," diye konuştu.
ABD'nin son saldırıları, ABD'nin Yemen merkezli Husi isyancıları "özel olarak belirlenmiş küresel terör grubu" (SDGT) listesine almasından bir gün sonra gerçekleşti.
İlgili Haberler CENTCOM: “Yemen'de Husi füzeleri vuruldu”Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby de, Air Force One uçağında verdiği brifingde, bu son saldırıların Çarşamba günü Kızıldeniz'in güneyinde ateşlenmeye hazırlanan Husi füzelerini hedef alan saldırılara benzer olduğunu söyledi.
ABD bir gün önce de 14 Husi füzesini vurdu. CENTCOM’dan yapılan açıklamada Çarşamba akşamı geç saatlerde füzelerin ateşlenmek üzere olduğu ve "bölgedeki ticari gemiler ile ABD donanması için tehdit oluşturduğu" belirtildi.
Husiler, İsrail'in Gazze'deki Hamas militanlarına karşı yürüttüğü savaş sırasında Filistinliler’le dayanışma içinde hareket ettiklerini söylüyor.
Büyük denizcilik şirketleri Kızıldeniz’deki Husi tehdidine, gemileri Afrika çevresindeki daha uzun ve pahalı rotalara yönlendirerek karşılık veriyor. Avrupa ile Asya arasında önemli bir nakliye bağlantısı olan Kızıldeniz rotası, dünya deniz trafiğinin yaklaşık yüzde 15'ini taşıyor.
İlgili Haberler CENTCOM: “Husiler’e gönderilen İran yapımı füze parçaları ele geçirildi”Husiler 2014 yılında Yemen'in başkenti Sana'yı ele geçirerek uluslararası olarak tanınan hükümeti sürgüne zorlamış ve Suudi Arabistan öncülüğündeki ABD destekli koalisyonun 2015 yılı başında Husilere karşı askeri bir harekât başlatmasına yol açmıştı.
Çatışmalar 150 binden fazla insanın ölümüne ve Yemen'de dünyanın en kötü insani krizlerinden birinin yaşanmasına neden olmuştu.