ABD 'İran Tehdidi' Nedeniyle Irak'taki Personelinin Yerini Değiştiriyor

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Irak’taki diplomatik personelin geçici süreyle başka bir yere geçmesi talimatı verdi. Karar İran Rejim Muhafızları Kudüs Gücü ve Irak’ta onlara yakın milis güçlerinden kaynaklı tehditler yüzünden alındı.

Pompeo yazılı açıklamasında, “Artan özel tehditler ve Irak’taki tesislerimizde görevli personelimize yönelik saldırı konusunda tahrikler nedeniyle, Irak’taki personelimizin uygun bir şekilde geçici olarak yerlerinin değiştirilmesi talimatını verdim” ifadelerini kullandı.

Pompeo bölgede Amerika’nın diplomatik binalarına karşı olası saldırılarla ilgili İran’ı da uyardı.

Pompeo, “Irak ya da başka bir noktadaki İran güçleri ve ilişkide oldukları milisler tarafından diplomatik tesislerimize yönelik bir saldırı yapılması ve personelimize zarar verilmesi halinde Amerika’nın doğrudan İran’ı sorumlu tutacağı konusunda Tahran hükümetini uyardım” dedi.

Dışişleri Bakanı’nın uyarıları, Kongre’de bu hafta İran’ın, Irak’ta artan etkilerinin konuşulduğu oturumun ardından geldi.

Irak’ta mayıs ayında yapılan seçimlerin ardından ülkede kurulacak hükümette yalnızca İran’ın değil aynı zamanda İran’a bağlı Şii milislerin nüfuz kazanmaya çalışması olası. Bundan dolayı da bu kesimlerin Irak ordusuna Amerika tarafından verilen askeri teçhizata erişim kazanma fırsatı bulunuyor.

Temsilciler Meclisi Texas eyaleti temsilcisi Ted Poe

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Terörizm, Nükleer Silahsızlanma ve Ticaret Alt Komitesi Başkanı Ted Poe, “İran destekli teröristler, düzenli olarak siyasetçileri, Amerikalıları, müttefiklerimizi tehdit ediyorlar. Bu Iraklı Şii milisler Irak ve Suriye’de sayısız, hunharca saldırı düzenliyor” dedi.

Poe, “Biz hiçbir şey yapmazken İran her şeyi yapıyor. Bağdat’taki güçlerini birleştirmek için tüm çabalarını seferber ediyorlar. Kararlı bir şekilde şimdi harekete geçmeliyiz. “ dedi.

Washington merkezli Hudson Enstitüsü’nden Michael Pregent de Poe ile benzer kaygıları dile getirdi ve İran’ın Irak’taki etkisinin tahminlerin ötesinde olduğunu söyledi.

Michael Pregent

Pregent, “Irak’taki İran nüfuzu hiç görülmediği kadar artmış durumda. İran destekli bu militanlar şu an Irak güvenlik güçleri içerisinde görev alıyor. Bu da bu militanların Amerikan istihbarat bilgilerine, teçhizatına ve parasal desteğine ulaşabilecekleri anlamına geliyor.” dedi.

Pregent ayrıca İranlı komutan Kasım Süleymani’nin Irak’ta silahlı bir siyasi partiyi etkisi altında tuttuğunu ve bu partinin genel seçimlerde ikinci parti olarak çıktığını belirtti.

Angajman

ABD’nin Birleşik Arap Emirlikleri’nde görev yapan eski büyükelçisi Barbara Leaf, İran’ın Irak’taki nüfuzunun artmasının Washington’un bu ülkede görece daha az etkili olmasından kaynaklanıyor tespitini yaptı.

Leaf, “Tutarlı bir yaklaşıma ve hissedilir şekilde üst angajmana ihtiyacımız var. Trump yönetimi İran’ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini düzenleyecek adımlar atacak görünüyor. Eğer bu konuda ciddilerse Irak bir metot ve enerjiyle bunun harekete geçirilmesi gereken yer.” dedi.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü Başkanı Kimberly Kagan da, Kongre üyelerine Irak’ta Amerika’nın yer almamasının olası sonuçları konusunda uyarılarda bulundu.

Kagan, “İran’ın vekillerinin zaferi Amerika’nın Irak’tan çıkarılmasına neden olacaktır” dedi. Kagan, Irak’ta yürütülecek stratejilere dikkat çekerken bu noktada İran’ın sınırları dışındaki faaliyetleri ve bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik çabalarına da odaklanılması gerektiğine dikkat çekti.

Yaptırımlar

Kagan, İran’a yönelik ambargoların İran Devrim Muhafızları’nın Irak’ta destekledikleri gruplara karşı da uygulanması gerektiğini, bu sayede İranlı ajanların da Irak hükümetinde kontrolu ele geçirmelerinin önüne geçilebileceğini belirtti.

Ancak uzman, ambargoların uygulanmasına yönelik zamanlamanın bölgedeki Amerikalı diplomatlarla koordineli olarak kararlaştırılması gerektiğini söyledi.

Kagan, “Şu an zamanı değil ama yine de Kongre Irak’ta ambargolar kapsamına alınacak kişileri ve grupları net olarak belirlemelidir” dedi.

Kagan, “Ambargo tehdidi geniş kapsamlı ya da değil fark etmiyor, bölgedeki Amerikalı diplomatların elindeki en önemli askeri olmayan güç. Dolayısıyla diplomatlar tam olarak nerede ne zaman ve nasıl uygulanacağı konusunda karar verici güç olmalı” değerlendirmesini yaptı.

Artan Irak Uzlaşısı

Ambargoların Irak’ta İran’la etkileşim halinde olan gruplara da uygulanması fikrini savunan Hudson Enstitüsü’nden Pregent, Irak’taki etnik ve dini grupların içerisinde de İran’ın etkilerinin önlenmesi gerektiği konusunda bir fikir birliği olduğunu söylüyor.

Pregent, “Irak’taki tüm Sünniler, Şiiler ve Kürtler İran’ın Irak’tan çıkarılması gerektiğini söylüyor. Biz Sünniler bunu söylediğinde dikkate almadık. Kürtler söylediğinde umursamadık. Ama şimdi Irak nüfusunun yüzde 60’ı bunu söylüyorsa buna kulak tıkayamayız.” dedi.

Pregent, “Şimdi Amerika’nın mali gücü ve etkisini, İranlıların etkilerini kısıtlamak amacıyla Iraklılara yardım için kullanma zamanı” dedi.

Eski Büyükelçi Leaf bu noktada ambargoların çok dikkatle uygulanması gerektiğine İran’ın bu duruma istismar etmesine de izin verilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.