Kerry ilk görüşmesini Zürih’te Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la gerçekleştirdi. Uluslararası Suriye Destek Grubu’nun iki üyesi arasında geçen görüşmenin ana noktalarından biri, Suriye’nin geleceğiyle ilgili olarak 25 Ocak’ta başlaması planlanan görüşmelerin tarihiyle ilgili belirsizlikti.
ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby, İsviçre’de gazetecilere yaptığı açıklamada, Kerry’nin, Rusya’dan, Esat hükümeti üzerindeki etkisini kullanarak, zor durumda olan tüm Suriyeliler’e hemen, koşulsuz ve sürekli bir biçimde yardım akışına izin verilmesini sağlamasını istediği bildirildi. Özellikle Suriye’nin açlık çeken Medaya kasabasındaki zor durum son haftalarda dünya gündeminde geniş yer bulmuştu.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya için de en acil gündemin Suriye’de savaş bölgelerinde sıkışıp kalan sivillere yardım götürülmesi olduğunu söyledi.
Lavrov, Rusya’nın Tass haber ajansına yaptığı açıklamada, “Suriye’deki insani sorunları çözmenin gerekliliği konusundagörüş birliği içindeyiz” diye konuştu.
Kerry ve Lavrov, Suriye’de taraflar arasında BM’nin aracılığıyla yapılacak olan ve 25 Ocak’ta başlaması kararlaştırılan görüşmelerin tehdit altında olduğu uyarısında bulundu.
Amerika ve Rusya Uluslararası Suriye Destek Grubu’nun kilit üyeleri. Grup, BM’nin Suriye’deki kanlı iç savaşa son verme konusundaki arabuluculuğuna destek veriyor. Bundan sonra atılacak adım Beşar Esat hükümeti ve onu devirmek isteyen muhalif gruplar arasında görüşmelerin başlaması.
Ancak hangi muhalif grupların bu görüşmelere katılacağı konusunda anlaşmazlık sürüyor. Yetkililer, gelecek hafta başlaması gereken görüşmelerin, hangi Esat karşıtı grupların müzakerelere katılacağı üzerinde iki taraf anlaşıncaya kadar başlamasının mümkün olmadığını söylüyor.
Daha da önemlisi görüşmelerin başlamaması, Suriye’de ateşkes ilanı çalışmalarını da zora sokabilir.
Lavrov, Kerry ile görüşmesinden önce, Suriye müzakerelerinin Pazartesi günü başlamasını bekleyip beklemediği sorulduğunda, bu sorunun kendilerinden çok BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’yı ilgilendirdiğini söyledi.
ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby de Amerika’nın görüşmelerin 25’inde başlamasını dilediğini ama olayların nasıl gelişeceğini bekleyip görmek gerektiğini söyledi.
Davos’ta Temiz Enerji ve Yolsuzluk Tartışılıyor
Her yıl düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda devlet başkanları ve dünyanın önde gelen şirket yöneticileri buluşuyor. Toplantılara Amerika’dan John Kerry dışında Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Savunma Bakanı Ash Carter da katılıyor.
Kerry’nin üzerinde duracağı dört ekonomik konu, yolsuzlukla mücadele, temiz enerji girişimleri, internete erişimi arttırmak ve çevre koruma çalışmaları.
Savunma Bakanı Carter, kendisiyle seyahat eden gazetecilere Pentagon ve teknoloji sektörü arasındaki işbirliğini arttırma ve ve IŞİD’le mücadeleiçin yürütülen kampanya konusunda da görüşmeler gerçekleştirmek istediğini söyledi.
Brookings Enstitüsü’nden küresel ekonomi uzmanı John McArthur, Dünya Ekonomik Forumu’nın, yetkililer için kilit önemdeki meseleleri değerlendirecek bir çalıştay niteliğinde olduğunu söylüyor.
Yeni Durak: Suudi Arabistan
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İsviçre’den sonra Riyad’a geçerek Suudi yetkililer ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla görüşecek.
Ziyaret, İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinden birkaç gün sonra gerçekleşiyor. Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri anlaşmanın, İran’ın bölgeyi istikrarsızlaştırmasına neden olmasından kaygı duyuyor.
Kerry, Riyad’dan sonra Laos ve Kamboçya’ya geçerek Şubat ayında Başkan Obama’nın ev sahipliği yapacağı Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) toplantısının ön görüşmelerini gerçekleştirecek.
Beyaz Saray zirvenin, Başkan Obama’nın Asya ve Pasifik’te aradığı dengenin sağlanması amacını taşıdığını açıkladı.
Kuzey Kore’yle İlgili Kaygılar Sürüyor
Kerry’nin son ziyaret edeceği ülke Çin olacak. Kuzey Kore’nin gerçekleştirdiği nükleer deneme, uluslararası kamuoyu tarafından endişeyle karşılandı. Eyleme nasıl bir tepki verilebileceği tartışılıyor.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Anthony Blinken, Kuzey Kore’nin provokasyonunu geçen hafta Japon ve Güney Koreli yetkililerle görüştü.
Blinken’ın ziyaretinden sonra Dışişleri Bakanlığı, tüm tarafların güvenlik ve kurallar çerçevesinde güçlü bir uluslararası tepki ortaya konulması konusunda görüş birliği içinde olduğunu belirten bir açıklama yayınladı.
Uzmanlara göre Çin, Kuzey Kore’nin uluslararası toplumla işbirliği yapmasını sağlayabilecek tek ülke olarak kilit öneme sahip.
Kuzey Kore’nin gıda ve yakıtının yüzde 80’ine yakınını Çin’den aldığını söyleyen Dış İlişkiler Konseyi uzmanı Scott Snyder, Çin’in, Kuzey Kore’nin uluslararası arenada en yakın dostu olduğunu belirtiyor.
Uzman, Çin’in Kuzey Kore’ye yönelik yeni BM Güvenlik Konseyi kaynaklı yaptırımlardan, bölgesel istikrarla ilgili kaygılar nedeniyle çekinebileceğini de ekliyor.