21 Temmuz'da, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 41 konsolosluk ve diplomatik güvenlik görevlisine, bakanlığın Kahramanlık Ödülü verildi. Bu kişilere ödül verilmesinin nedeni, 2021 yılı Ağustos ayında aralarında Amerikan vatandaşları, Yeşil Kart sahipleri ve Amerika'nın on binlerce Afgan müttefikinin bulunduğu 124 bin kişinin Kabil'den tahliye edilmesine bulundukları katkılardı.
Bir Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, VOA'e yaptığı açıklamada, bu kişilerin "Savunma Bakanlığı ve diğer kilit hükümet daireleriyle yakın işbirliği içinde çalıştıklarını, 15-30 Ağustos 2021 tarihleri arasında Hamit Karzai Uluslararası Havalimanı'nda bakanlığın faaliyetlerini desteklemek ve hızlandırmak için gereken liderlik yapısını sağladıklarını" belirtti.
Your browser doesn’t support HTML5
Ödül alan ancak artık Dışişleri Bakanlığı'nda görev yapmayan ve VOA'e adının açıklanmaması şartıyla konuşan bir kişi, ödül törenini, Kabil'in hızla Taleban iktidarının eline düştüğü, tehlikeli ve zor geçen iki hafta boyunca Amerikalılar'ı ve Afganlar'ı havayoluyla tahliye etme sürecinde hissettiği acizliği ifade etmesine yardımcı olan "grup terapisine" benzetti.
"Kahroluyorduk" diyen eski Dışişleri Bakanlığı görevlisi, "Orantısız olarak yapamadıklarınıza, kurtaramadığınız hayatlara bakıyorsunuz" şeklinde konuştu.
Eski görevli, tahliye operasyonu tamamlandıktan sonra travma sonrası stres bozukluğu terapisi aldığını ve geçen yılın büyük kısmını, 20 yıl süren savaşın karmaşık bir geri çekilme süreciyle bitmesine uzanan olayların muhasebesini yapmakla geçirdiğini söyledi. 13'ü Amerikan askeri olmak üzere 180 kişi bir intihar saldırısında yaşamını yitirmiş, Amerika'nın on binlerce Afgan müttefiki tahliye edilememiş ve geride bırakılmıştı.
Amerika'nın dev hava tahliye operasyonuna katkıda bulunan bu eski Dışişleri Bakanlığı görevlisi ve diğerleri, hükümetin, Amerikan ordusunun çekilme sürecinden ve Afganistan'ın hızla Taleban'ın eline düşmesinden çıkarılan dersler konusunda şeffaf olmamasından duydukları memnuniyetsizliği dile getirdi.
Eski görevli, "Bunu yaptığımız için çok öfkeliyim. Çok sayıda insanı tehlikeye attık. Bu nasıl oldu? Öncesinde başarısızlıkla sonuçlanan çok şey oldu" şeklinde konuştu.
Faaliyet sonu raporları
Amerikalı yetkililere göre Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı, hala, Afganistan'dan çekilmeye ilişkin faaliyet sonu raporları hazırlamaya devam ediyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, kısa süre önce gazetecilere, raporlarla ilgili olarak, "Bittiği zaman gelecekteki operasyonlara ışık tutacak tam tabloyu sunacağız. Süreç devam ediyor. Tamamlandığı zaman alınan dersleri sizinle paylaşacağız" dedi.
Raporların ne kadarının gizli olacağı net değil.
İlgili Haberler ABD Afganistan’da Sorumluluk Almaktan Kaçıyor mu?Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü Sözcüsü John Kirby, 5 Ağustos'ta gazetecilere verdiği brifingde VOA'e, "Hükümet Devlet dairelerinin operasyonel gizlilik ve güvenlikle uyumlu bir biçimde alınan dersleri paylaşabileceğini tahmin ediyoruz" şeklinde konuştu.
Biden yönetiminin Kasım ayında yapılacak Kongre ara seçimleri öncesinde Amerika'nın verdiği en uzun savaşın son aşamasında nelerin yolunda gitmediğine ilişkin ayrıntılara girme konusunda isteksiz olduğu gözleniyor. Hükümet, daha fazla şeffaflık konusundaki çağrıları çoğunlukla engelledi. Bu çağrılardan biri, Kongre'deki Cumhuriyetçiler'in kamuoyuna açık, tam kapsamlı bir komisyon oturumu yapılması talebiydi.
Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu'nun Cumhuriyetçi Partili üyeleri, Haziran ayında yaptıkları açıklamada, "Amerikan kamuoyunun bu korkunç geri çekilme süreci öncesi ve sonrasındaki önemli olaylara ilişkin gizli olmayan verileri öğrenme hakkı olduğuna inanıyoruz" ifadesini kullanmıştı.
Cumhuriyetçi Partililer ayrıca hükümeti, Afganistan Yeniden Yapılanma Özel Başmüfettişi (SIGAR) ile işbirliği yapmamakla da suçluyor. SIGAR, Afganistan'ın yeniden yapılanması için ayrılan 150 milyar dolarlık fonun denetimini yapmakla ve Kongre talimatı uyarınca üç ayda bir denetim raporu hazırlamakla görevli.
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nun Cumhuriyetçi Partili kıdemli üyesi Michael McCaul, Haziran'daki açıklamada, "Biden yönetiminin temelsiz hukuki gerekçelerle SIGAR'a kritik nitelikteki verileri ibraz etmeme kararı, Başkan Biden'ın Afganistan'dan karmaşık ve ölümcül şekilde geri çekilmesi sürecini halının altına süpürme girişimidir" ifadelerine yer verdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise buna yanıt olarak, SIGAR'ın Afgan kuvvetlerinin çöküşüne ilişkin son raporunun Biden yönetiminin "ortak görüş açısını yansıtmadığını" söyledi.
Ned Price, "Dışişleri Bakanlığı dahil Amerikan hükümetinin birçok parçası, geçen yıl Afganistan'da yaşanan gelişmelere ilişkin raporda yer almayan özgün bakış açılarına sahip. Ve raporun birçok yönüyle aynı fikirde değiliz" dedi.
Afganistan savaşından çıkarılan dersler
Kar amacı gütmeyen askeri araştırma grubu Donanma Analizleri Merkezi bünyesindeki Tehditlere ve Zorluklara Karşı Koyma Programı Direktörü Jonathan Schroeder, Afganistan savaşından ders alma konusunda "daha gayretli ve donanımlı bir çaba olmamasının" ordunun alt kademelerinde hayalkırıklığıhayal kırıklığı yarattığını söylüyor.
VOA'e konuşan Schroeder, "Uzun vadeli sistematik ve örgütsel öğrenme daha önemli. Geri çekilme ve tahliye sürecine nasıl vardığımıza ayrıntılı şekilde geri dönüp bakmak kritik önem taşıyor. Şu anda SIGAR'ın yaptıkları dışında Amerikan hükümeti bünyesinde bunu sistematik olarak yapma çabası bulunmuyor" dedi.
Amerika, Afganistan'da 20 yıl süren savaşta 2 bin 400'den fazla askerini kaybetti. Savaş, 20 yıl boyunca Amerikalı vergi mükelleflerine günde 300 milyon dolara mal oldu. Afganistan'da NATO temsilcisi vekili olarak görev yapan ve tahliye faaliyetlerinin organizasyonuna katkıda bulunan Mark Jacobson, Amerikan hükümetinin farklı kurumlarındaki en iyi uygulamaları ve zorlukları belirleyecek bütünsel, daireler arası bir çalışma yapmasının kritik önemde olduğunu söyledi.
VOA'e konuşan Jacobson, mevcut ve önceki hükümetlerden alınan derslerle ilgili daireler arası hiçbir süreç olmadığını kaydetti. Jacobson'a göre kendi iç değerlendirmelerini yaptıklarında da bunların sonuçlarını paylaşma konusunda isteksizlik yaşayan hükümet devlet daireleri için "utanç verici durumları bertaraf etmek, doğru dersleri çıkarmaktan daha önemli" oluyor.
İlgili Haberler Güvenlik Endişeleri Çin'i Taleban'a YaklaştırıyorSchroeder, Afganistan savaşının hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi başkanların dönemlerine yayılması nedeniyle Amerika'nın kaybının "partilerüstü bir başarısızlık" olduğunu vurguluyor. Bu da çıkarılan derslerle ilgili değerlendirme yapma konusundaki isteksizliğin her iki tarafta da hissedilmesi anlamına geliyor.
"Bu, kaybettiğimiz bir savaş" diyen Schroeder, "Ve bu durum siyasi yelpazenin her iki tarafının da canını çok yakıyor. Savaşla doğrudan ilişkili olan kişilerin bu görevlerde olmayacağı zamanın gelmesi ve olanların kritik gözle, daha az duygusallıkla değerlendirilmesi için aradan vakit geçmesi gerekiyor" şeklinde konuşuyor.
Amerikan Kongresi, 2021 yılı Aralık ayında Afganistan Savaş Komisyonu'nu kurdu. Partilerüstü, bağımsız komisyonun görevi, 2001 yılı Haziran ayıyla 2021 yılı Ağustos ayı arasındaki süreçte Amerika, müttefikleri ve ortaklarının tüm askeri, istihbaratsal ve diplomatik faaliyetlerini inceleme altına almaktı.
Komisyonun Nisan'da atanan 16 üyesi, ilk toplantılarından sonraki üç yıl içinde nihai raporlarını ilgili Kongre komisyonlarına sunmak ve raporların gizli olmayan, kamuoyuyla paylaşılacak versiyonlarını da hazırlamakla yükümlü.
‘Ufuk ötesi’ kabiliyetler
Biden yönetimi yetkilileri, Amerikan ordusunun Afganistan'dan geri çekilmesinin yıldönümünde "kaybettiklerimizin verdikleri hizmetlerle yaptıkları fedakarlıkların ve kurtardığımız çok sayıda insanın hayatının onurlandırılacağını" bildirdi. Geri çekilmenin yıldönümünde ayrıca savaşı sona erdirmenin "Amerika'ya daha güçlü bir stratejik dayanak" sağlamasına da odaklanılacak. Hükümet, Washington'un ufuk ötesi kabiliyetlerinin kanıtı olarak, kısa süre önce El Kaide ileri lideri Eymen El Zevahiri'nin öldürüldüğü operasyonu gösteriyor.
Düşünce kuruluşu Wilson Center'daki Güney Asya Programı Direktör Yardımcısı Michael Kugelman, El Zevahiri'nin öldürüldüğü saldırının, Biden yönetimine, terörle mücadele odaklı güçlü bir söylem kazandırdığını belirtiyor. Kugelman, VOA'e, Biden yönetiminin "Afganistan'dan çıktık, askerlerimizi eve geri getirdik, onları tehlikeden uzaklaştırdık, ancak Amerikalılar'ı terör tehdidinden korumak için elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz" şeklinde bir söylem geliştirebileceğini söylüyor.
Kugelman, Amerika'nın Afganistan'da El Zevahiri'nin öldürülmesiyle sonuçlanan terörle mücadele operasyonundan önceki algının, “Washington'un henüz ufuk ötesi kabiliyetlere sahip olmadığı” yönünde olduğunu belirtiyor.
İlgili Haberler Pakistan'ın Taleban'dan Umutları Hayalkırıklığı mı Oldu?Uzman, "Ancak şimdi Zevahiri'nin başına gelenden biliyoruz ki Amerika'nın bu kabiliyeti var" diyor.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan Aaron David Miller, Beyaz Saray'ın, geri çekilmenin yıldönümünün siyasi etkisini azaltmak için koz olarak kullanabileceği bir başka etkenin, Başkan Joe Biden'ın Rusya'nın Ukrayna işgaline karşı gösterdiği "gerçek liderlik ve sağlam ittifak yönetimi" olduğunu söylüyor.
VOA'e konuşan Miller, bunun, "Biden'ın dış siyasete ilişkin sağduyusu ve liyakati hakkında giderek büyüyen şüpheleri bertaraf edeceğini ve müttefiklerin Amerika'nın liderliğine olan inancını yeniden inşa edeceğini" kaydediyor. Miller'a göre Ukrayna'daki savaş patlak vermeseydi, Afganistan'dan geri çekilmenin yıldönümü Biden açısından çok daha zor olurdu.
İnsani yardım kuruluşlarıysa geri çekilmenin yıldönümünü, akıllara durgunluk verecek seviyede yoksulluk ve umutsuzlukla karşı karşıya olan Afganlar'ın durumuna dikkat çekmek için kullanıyor.
Norveç Mülteci Konseyi'nden Neil Turner, yaptığı açıklamada, "Afganistan uçurumun kıyısında duruyor. İnsanları, Taleban'ın ülkede iktidara iktidarı ele geçirmesi nedeniyle cezalandırılıyor. İnsani kuruluşların defalarca yaptığı çağrılara rağmen hiçbir şey değişmedi. Afganistan'ın yabancı ülkelerdeki rezervleri hala dondurulmuş durumda. Afganistan Merkez Bankası hala işlevsiz. Kalkınma yardımları da hala askıda" dedi.
Mülteci grupları da Biden yönetimine, Amerika'nın hala Afganistan'da bulunan Afgan müttefiklerini ülkeden çıkarma sürecini hızlandırması için baskı yapıyor. Biden yönetimi yetkilileri, Temmuz'da, Özel Göçmen Vizesi için başvuran 74 bin 274 kişinin değerlendirme sürecinin devam ettiğini, bunlar arasında, bu kişilerin eş ve çocuklarının bulunmadığını bildirdi.