Çin’in Wuhan şehrindeki bir bölgede grip benzeri şikayetlerle bir kişi de başlayan bir hastalığın, bir anda tüm dünyayı kasıp kavuracağı milyarlarca insanı etkileyeceğini, evlere hapsedeceğini kimse tahmin edemezdi.
Salgının yarattığı şaşkınlık, korku ve paniğin etkileri bugün sokaklarda günlük hayatta azalmış olsa da ekonomiler üzerindeki etkisi halen devam ediyor.
Başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülke salgınla birlikte ortaya çıkan üretim ve lojistik sorunları nedeniyle enflasyonla karşı karşıya kaldı.
ABD’de enflasyon onlarca yıl sonra yüzde 9’un üzerine çıktı ve Haziran ayında resmi açıklamaya göre yüzde 9,1’e ulaştı.
Bazı AB ülkelerinde uzun yıllar sonra ilk kez çift haneli enflasyon rakamları görüldü.
Your browser doesn’t support HTML5
ABD, bugün gelinen noktada ABD Merkez Bankası'nın (FED) müdahaleleriyle enflasyonu 7,1 seviyesine kadar çekti ancak enflasyon halen daha asıl hedef olan yüzde 2’den son derece uzak ve kısa vadede o seviyelere düşecek gibi de görünmüyor.
Onlarca yıl sonra enflasyonla karşılaşan ABD halkı de diğer ülkelerdeki insanlar gibi bundan şikayetçi.
Bu noktada FED’in attığı adımlar, tüm dünya piyasaları tarafından dikkatle takip ediliyor.
FED, çoğu uzman tarafından adım atmak için geç kalmakla eleştiriliyor. ABD Merkez Bankası, son dönemde faiz artışlarını sürdürüyor. FED 75 baz puanlık artışlar serisinin ardından en son olarak 50 baz puanlık bir artışa gitti.
ABD Merkez Bankası son adımıyla birlikte faizleri 4,25-4,5 aralığına yükseltmiş oldu. Bu 2007 yılından bu yana ABD'de politika faizinin yükseldiği maksimum seviye oldu.
Ancak FED Başkanı Jerome Powell, 2023’te da faiz artışlarının süreceğinin sinyalini verdi.
ABD’de Merkez Bankası’nın faizleri arttırması içeride finansman bulmak isteyen işletmeler için maliyetleri arttırırken, dışarıda da doların ABD’ye akması anlamına geliyor ki bu da özellikle gelişmekte olan piyasalarda dolar kurunun yükselmesi gibi sebeplere neden oluyor.
Dolayısıyla şu aşamada aslında FED’in faiz artışlarına devam etmesinden memnun olan yok gibi; ancak FED, yüzde 2 enflasyon hedefi için elindeki faiz silahını kullanmaya devam edecek gibi görünüyor.
Powell’ın resesyon açıklamaları tüm dünya piyasalarında moralleri bozup piyasalarda kayıplara neden olurken özellikle Çin’in uyguladığı sıkı COVID politikaları nedeniyle üretimin halen daha salgın öncesine dönememiş olması da yine enflasyonu dünya genelinde körükleyen bir başka neden olarak ortada duruyor.
Salgın nedeniyle bozulan arz talep dengesi ve enflasyon karşısında merkez bankalarının faiz arttırma kararları nedeniyle 2023 yılı da ekonomide şimdiden zorlu bir yıl olacağının sinyalini veriyor.
Uzmanların tahmini 2023 yılında enflasyonlar mücadele edebilmek için merkez bankalarının faiz artışlarının süreceği yönünde.