Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba (solda) ve AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (sağda) Kiev'de yapılan AB Dışişleri Bakanları toplantısında el sıkışıyor- 2 Ekim 2023
ABD Kongresi’nde Ukrayna’ya yapılması öngörülen 6 milyar dolarlık ek ödeneğin askıya alınmasının ardından, ABD ve AB içinde “Ukrayna’ya yardımların kesilmesi” yönündeki endişeler yükseliyor.
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Kongre’nin kararının ardından AB Dışişleri Bakanları’nı savaşın devam ettiği Ukrayna'nın başkenti Kiev’de toplayarak, AB’nin Ukrayna’ya “uzun vadeli desteğinin devam edeceği” güvencesini verdi.
Borrell, “ABD Kongresi’nin kararı üzücü ancak geçici olduğunu, bir çözüm bulunacağını düşünüyoruz. Ukrayna’ya uzun vadeli desteğimiz sürüyor” dedi.
Kiev’deki sembolik toplantıya ev sahipliği yapan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba da, “Ukrayna’ya ABD desteğinin parçalandığını düşünmüyoruz, bu geçici bir olay. ABD'nin Ukrayna'ya askeri desteği sürdürmek için gerekli çözümleri bulabileceğine inanıyorum” diye konuştu.
AB Dışişleri Bakanları, Amerikan Kongresi’nin 6 milyar dolarlık ek yardımı askıya alması ve Slovakya’da Rusya yanlısı Robert Fico’nun göreve gelmesiyle birbiri ardına aldığı kötü haberlerin gölgesinde, ilk kez Ukrayna’nın başkenti Kiev’de toplandı.
Toplantı öncesi zorlu bir hafta geçiren Kiev yönetimi, ABD Kongresi'nin önceki gün Ukrayna’ya 6 milyar dolarlık (5,66 milyar Euro) Amerikan yardımını askıya alındığını öğrendi.
Aynı gün, “Ukrayna'ya yapılacak herhangi bir ek askeri yardıma karşı çıkma” sözü vererek kampanya yürüten Rusya yanlısı popülist politikacı Robert Fico, Slovakya parlamento seçimlerini kazandı. Bu iki olay Ukrayna’nın geçtiğimiz hafta en yakın müttefiki Polonya ile tahıl ihracatı nedeniyle köprüleri attığı derin gerginliğe eklendi.
ABD ve AB içinde yaşanan bu “endişe verici” gelişmeler, uzun süreceği netleşen savaş boyunca, Amerika ve Avrupa’da Ukrayna'ya destek konusunda bir “yorgunluk” olduğunu net bir şekilde gözler önüne serdi.
ABD Başkanı Joe Biden dün Kongre'deki Cumhuriyetçilere Ukrayna'ya daha fazla yardım sağlanmasına yönelik bir yasa tasarısını desteklemeleri yönünde baskı yaptı ve neredeyse hükümetin kapanmasına yol açacak siyasi saldırganlıktan “bıktığını ve yorulduğunu” söyledi.
Başkan Biden, Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'ye bütçeyle "oynamayı" bırakması ve mümkün olan en kısa sürede Ukrayna'ya ek yardım konusunda ayrı bir tedbir geçirmeyi kabul etmesi çağrısında bulundu.
Biden, Beyaz Saray'dan yaptığı açıklamada, "Müttefiklerimize, Amerikan halkına ve Ukrayna halkına desteğimize güvenebileceğinizi söylemek istiyorum. Ukrayna'yı terk etmeyeceğiz" dedi.
Ancak, Başkan Biden desteğinin devamı konusunda güven vermek istese de, ABD'de federal yönetimin felç olmasını önlemek için yapılan geçici anlaşmanın ardından Ukrayna'ya Amerikan yardımının geleceği tehlikede. Tehlikeyi gören Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski dün yaptığı konuşmada “hiçbir şeyin ülkesinin Rusya'ya karşı mücadelesini zayıflatamayacağını” söyledi.
Aynı anda, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de, Ukraynalı mevkidaşı Rüstem Umerov'a telefon ederek güvence verdi. Savunma Bakanı Rüstem Umerov, Pazar günü Austin'den “ABD askeri desteğinin devam edeceğine dair güvence aldığını” söyledi.
Bakanlar toplantısı öncesi hafta sonu Kiev’e giden Borrell, dün akşam gazetecilere "ABD'deki oylama bizi şaşırttı. Çok üzgünüm tabi ama kalıcı olduğunu düşünmüyorum. Başkan Biden, Kongre'ye bir çözüm bulma çağrısında bulundu” diyerek, bu sorunun aşılabileceği umudunu taşıdıklarını belirtti. Borrell, “Ukrayna'nın ABD'nin desteğinden yararlanmaya devam edeceğini umuyorum" dedi.
Borrell, "Ukrayna'ya yaptığımız yardımda zayıflamayacağız. Şubat 2022'den bu yana, 25 milyarı yalnızca askeri yardım olmak üzere, ABD'den daha fazla, yaklaşık 85 milyar Euro sağladık ve yıl sonuna kadar iki ek taahhüdümüzü doğrulamayı umuyoruz: Ülkeye uzun vadede sağlanacak güvenlik garantileri kapsamında, 2027 yılına kadar 50 milyar Euro mali yardım ve 20 milyar Euro da silah alımı ve devri için kaynak sağlanacak" diye konuştu.
Dışişleri Bakanları toplantısına ev sahipliği yapan Kuleba da, ABD hükümetinin yardım konusunda tekrar karar alınmasını sağlamak için Kongre'nin her iki tarafıyla yoğun temas içinde olduklarını belirtti. Ukraynalı Bakan, "ABD’nin, Ukrayna'daki tehlikenin, Ukrayna'dan çok daha büyük olduğunu anladığını biliyoruz, ABD desteğinin parçalandığını düşünmüyoruz. Çünkü ABD bunun dünyanın istikrarı ve öngörülebilirliğiyle ilgili olduğunu görüyor" dedi.
Avrupa Birliği'nin diplomasi şefi, toplantı girişinde, 27 ülke dışişleri bakanının Kiev’de toplanmasının, Rus işgaliyle karşı karşıya olan bu ülkeyle "dayanışmayı" ifade etmeyi amaçlayan "tarihi bir toplantı" olduğunu söyledi.
Borrell, "Bu toplantı, Avrupa'nın Ukrayna'ya yönelik kararlılığının ve desteğinin güçlü bir işareti" dedi. Ancak Borrell’in söz ettiği AB yardımlarının açılması için de tüm üye devletlerin onayı gerekiyor.
Ukrayna’ya “tek kuruş ek yardım” vermeyeceklerini savunarak seçimi kazanan Robert Fico’nun iktidara gelmesinden endişe duymadığını belirten Borrell, “AB, Rus işgalinin başlangıcından bu yana gerçek bir birlik sergiledi. İster Rusya'ya karşı yaptırımların uygulanması olsun, ister silah transferlerini sübvanse etmeyi mümkün kılan Avrupa Barış Fonu’nun finansmanı olsun, her zaman anlaşmayı başardık. Bir üye devletin (Macaristan) şüphelerine rağmen her zaman çözüm bulduk. Gene bulacağız. Bu savaş tüm dünya için derin sonuçlar doğuruyor ancak biz Avrupalılar için varoluşsal bir tehdit” dedi.
Borrell ile ortak açıklama yapan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitri Kuleba da, Avrupalı meslektaşlarının "Avrupa Birliği'nin gelecekteki sınırları dahilinde" Kiev'de yaptığı ilk toplantıyı memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.
Kuleba, "Bu tarihi bir olay, çünkü ilk kez Avrupa Birliği sınırları dışında, ancak Avrupa Birliği'nin gelecekteki sınırları içinde buluşuyoruz" diyerek, 5-6 Ekim’de Avrupa’nın genişlemesini görüşmek üzere Granada ’da yapılacak liderler zirvesine de mesaj gönderdi.
Ukraynalı Bakan, Slovakya seçimleri için de “Bu Slovak halkının kendi özgür iradesiyle yaptığı kendi tercihidir. Sonuca saygı duyuyoruz” demekle yetindi.