Suriye iç savaşının ardından Avrupa'ya vuran göç dalgasını durdurabilmek için Türkiye ve Avrupa Birliği arasında 18 Haziran 2016'da imzalanan "Göçmen Geri Kabul Anlaşması" beşinci yılını tamamladı. Göç mutabakatının imzalanmasından 5 yıl sonra Türkiye, kendisine verilen sözlerin tutulmamasından şikayet ederek, anlaşmanın yenilenmesini istiyor. Avrupa ise, üye devletlerden gelen tüm eleştirilere rağmen "anlaşmanın yenilenmesine olumlu baktığını" açıkladı.
Türkiye'den geçerek Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden AB'ye yasa dışı yollardan giriş yapan milyonlarca göçmen, Avrupa'da pek çok ülkede siyasi krize yol açınca, Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2016 yılında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile "göçmen geri kabul anlaşması" olarak bilinen Göç Mutabakatı'nı müzakere etti.
Görüşmeler sonunda, 18 Mart 2016'da imzalanan anlaşmada, Türkiye'nin AB'ye yasa dışı yollardan giren göçmenleri geri kabul etmesi karşılığında, "Türk vatandaşlarına Schengen sınırları içinde vize serbestisi, göçmenlerin Türkiye'de ağırlanması için mali yardım, katılım müzakerelerinin canlandırılması ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi" üzerinde uzlaşıldı.
Anlaşmanın hemen ardından AB'ye göçmen akını önemli ölçüde durdu. AB Komisyonu tarafından açıklanan rakamlara göre, 2015 yılında Ege Denizi’nden Yunan adalarına geçenlerin sayısı 856 binden, bir sene sonra 173 bine, 2017 yılında ise 30 bine düştü. 2020’de sınırı geçmek isteyenlerin sayısı 10 bine indi.
AB'den gelecek 6 milyar Euro'luk yardımla, 2022 ve 2023’e kadar, Türkiye'de tutulan göçmenlerin temel sağlık ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanması hedefleniyordu.
AB'nin taahhütleri
Ancak anlaşmanın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, farklı pek çok dış etmenin de etkisiyle, halen mutabakattaki taahhütler yerine getirilmedi. Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlanmadı, 6 milyar Euro'luk yardım tümüyle aktarılmadı, katılım müzakerelerinde yeni fasıllar açılmadığı gibi tümüyle durma noktasına gelindi. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi için de gerekli adımlar atılmadı.
İlgili Haberler Avrupa Konseyi'nden AB'ye Sert Göçmen Uyarısı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, zaman zaman "tam üyelik müzakerelerinin ilerlememesi yüzünden Türkiye’nin anlaşmayı iptal edebileceğini" dile getirdi. Avrupa ülkeleri ise, "Türkiye'nin göçmen anlaşmasını bir şantaj unsuru haline getirmesinden şikayet ederek, AB'nin kendi sınırlarını kendisinin korumasını" istedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, 17 Mart Perşembe günü AFP'ye yaptığı açıklamada, "Verilen sözler tutulmadığı için anlaşmanın kadük olduğunu" dile getirdi ve anlaşmanın yenilenmesini istediklerini söyledi.
"Mutabakat devam etmeli"
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB dışişleri ve içişleri bakanlarının, "göç sorununa ilişkin" ortak toplantısının ardından, mutabakatın halen geçerli olduğunu ve uygulanmasının devam etmesi gerektiğini söyledi: "Mutabakat, Türkiye ile göç ve işbirliği konusunda ana çerçeve olmalı. Karşılıklı güvene dayalı bu anlaşma kapsamında her iki tarafın da çabalarının sürmesini diliyoruz. Çok eleştirildi ama bu anlaşma somut sonuçlar doğurdu. Daha az insanın hayatını kaybetmesini sağladı. Düzensiz sınır geçişlerini azalttı. Türkiye'deki mültecilerin ve göçmenlerin durumunu iyileştirdi."
Borrell, 25-26 Mart AB liderler zirvesinde konunun ele alınacağını da belirterek, "Düzensiz göçün, can kayıplarının önlenmesi ve Türkiye'nin üzerindeki yükün azaltılması için bu uygulamanın devam etmesi hepimizin ortak çıkarınadır. Anlaşma önce AB kurumlarında ve üye ülkelerde el alınacak. Ardından yenilenmesi için Türkiye ile de görüşülecek" dedi.
AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson da 18 Mart mutabakatının uygulanmaya devam etmesini istediklerini söyledi.
Konu, 25-26 Mart'ta Brüksel'de toplanacak olan AB liderler zirvesinde ele alınacak. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AB yöneticilerinin, zirveden önce, muhtemelen yarın, AB yöneticileri ile görüşerek, taraflar arasındaki önemli konular arasında göç mutabakatının geleceğini de konuşacak.