Rusya’nın Cuma günü, Kiev'de su kesintilerine ve ülke genelinde elektrik kesintilerine neden olan yeni füze saldırıları sürerken Avrupa Birliği de kış koşullarında, Ukraynalı sivillerin yaşamını tehlikeye atan Rusya’ya karşı, 9’uncu yaptırım paketini resmen uygulamaya koydu.
Avrupa Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Komiseri Josep Borrell yaptığı açıklamada, "Ekonomiyi ve bu acımasız savaşta belirleyici rol oynayanları hedef almaya devam ediyoruz" dedi. Borrell, "Yiyecek ve açlıktan sonra, Putin şimdi kışı silah haline getiriyor ve milyonlarca Ukraynalıyı kasten sudan, elektrikten ve ısıdan mahrum bırakıyor. Avrupa Birliği, bu son tırmanışa ve savaş suçuna 9. tur sert yaptırımlarımızla yanıt veriyor" diye konuştu.
Avrupa Birliği, liderler zirvesinde görüşülerek kabul edilen Rusya’ya karşı 9. Yaptırım Paketi’nin içeriğini açıkladı. Ukrayna ile savaş kararında etkin 200 yeni ismi içeren pakette, 12 hükümet üyesi, 42 Duma üyesi, Rusya Federasyonu Anayasa Mahkemesi Başkanı ve 9 yargıcı, Rus genelkurmayının füze fırlatmalarını planlamaktan sorumlu biriminin 30 üyesi dahil 77 asker, Çeçenistan Cumhurbaşkanı’nın ailesinden 3 kişi, Vladimir Putin'in müttefiki Ramzan Kadirov ve oligarkın eşi ve bir akrabası Yuri Kovalçuk, sunucu Boris Korchevnikov ve yönetmen Nikita Mikhalkov da dahil olmak üzere çok sayıda tanınmış medya mensubu da Ukrayna'ya karşı savaşı meşrulaştırmakla suçlanarak yaptırım listesine alındı.
Paketle ayrıca, Komünist Parti, Birleşik Rusya, Yeni Halk, Rusya'nın Liberal Demokrat Partisi ve Adil Rusya olmak üzere 5 Rus siyasi partisine ve Rus ordusuyla bağlantılı 23 şirkete de yaptırım uygulandı.
AB'de mal varlığına el konulan ve vize yasağı uygulanan kişi ve kuruluşların listesinde şu an, bin 386 kişi ve 171 kuruluş yer alıyor.
Rusya'ya drone motoru ihracatı da yasaklandı
Yaptırım paketiyle ayrıca, insansız hava araçları motorlarının Rusya'ya ve “ona bu unsurları tedarik edebilecek tüm üçüncü ülkelere" ihracatı da yasaklandı. Bu yaptırım kararıyla da amaç, Kremlin'i Ukrayna'ya karşı kullanılan bu silahlardan mahrum etmek. Bu önlem, Perşembe akşamı Brüksel'de düzenlenen Avrupa zirvesinde onaylandı.
Brüksel ayrıca AB vatandaşlarının, "Rus devletine ait veya Rusya devletinin kontrolündeki ve Rusya'da bulunan tüm tüzel kişilerin, kurum veya kuruluşların yönetim organlarında görev almalarını" da engelliyor.
"Kremlin'in kör terörü"
Ukrayna, Cuma sabahı başkent Kiev'de su kesintilerine ve ülke genelinde elektrik kesintilerine neden olan yeni Rus füze saldırılarına maruz kaldı. Ukrayna ordusuna göre, Rusya tarafından, 60'ı hava savunması tarafından düşürülen toplam 74 füze ateşlendi.
Josep Borrell, Rusya’nın Ukrayna’ya füze saldırılarını kınayarak, "Bu saldırılar Kremlin'in kör terörünün bir örneğini daha oluşturuyor. Bu acımasız ve insanlık dışı saldırılar, acıyı artırmayı ve Ukrayna halkının yanı sıra hastaneleri, acil servisleri ve diğer temel elektrik, ısıtma ve su hizmetlerinden mahrum bırakmayı amaçlıyor. Bu saldırılar barbarca ve aynı zamanda savaş suçu oluşturmaktadır. Bunu yapan tüm sorumlulardan hesap sorulacak" dedi.
Borrell, AB ve ortaklarının, Ukrayna halkının elektriği ve ısınmayı eski haline getirmek ve sürdürmek için ihtiyaç duyduğu acil yardımı sağlama çabalarını daha da artırdığını da kaydetti.
İlgili Haberler Rusya'dan Ukrayna'ya Şiddetli Bombardıman SürüyorHırvat parlamentosu Ukrayna askerlerini eğitmeyi reddetti
Öte yandan, Hırvat hükümeti, parlamento üyelerini Ukraynalı askerlerinin eğitimi konusunda ikna edemedi.
Avrupa Birliği (AB), farklı üye ülkelerde 15 bin Ukrayna askerini eğitmeyi ve donatmayı amaçlayan tarihinin en büyük askeri eğitim misyonunu başlattığını duyurdu. Hırvatistan siyasetini ikiye bölen konu üzerinde Cumhurbaşkanı Zoran Milanoviç, planın "Hırvatistan'ı savaşa gereğinden fazla dahil edeceğini" öne sürerek karşı görüş belirtti.
Başbakan Andrej Plenkoviç ise, yaklaşık 100 Ukrayna askerini ağırlamayı savunarak, Cumhurbaşkanı Milanoviç’i "Rus yanlısı görüşlere sahip olmakla" suçladı. Programa karşı çıkan milletvekilleri, programın Hırvatistan'ı Moskova için bir "hedef" haline getireceğini savundu.
Hırvat parlamentosunda yapılan oylamada, 151 milletvekilinden yalnızca 97'si yasa tasarısının lehinde oy kullanınca, yasanın geçmesi için aranan üçte iki çoğunluk bulunamadı.