Ukrayna’daki krizin başından bu yana Rusya’ya çağrı üstüne çağrı yapan, önlem üstüne önlem talep eden ancak sesini duyurmakta ve Moskova tarafından kaale alınmakta ciddi şekilde zorlanan Avrupa Birliği, Malezya Havayolları’na ait uçağın Doğru Ukrayna’da düşürülmesinin de etkisiyle bir manevra daha yapmak zorunda kaldı.
Brüksel’de bir araya gelen Avrupa Birliği dışişleri bakanları yine seyahat yasakları ve malvarlıklarının dondurulması unsurlarını içeren ikinci aşama yaptırımlarla hedef odaklı ekonomik önlemler içeren üçüncü aşama arasına sıkışıp kaldı.
Malezya Havayolları uçağının düşürülmesini aydınlatacak soruşturmanın sekteye uğrama riski ve üye devletler arasında düzeyi zaman zaman değişen ancak mevcudiyetini krizin başından bu yana koruyan görüş ayrılıkları Avrupa Birliği’nin manevra alanının bir kez daha sınırlı kalmasına neden oldu.
Bir yanda son gelişmelerle güvenlik endişeleri iyice artan Polonya ile Baltık ülkeleri ve başından bu yana ABD ile paralel politika izleyip Rusya’ya karşı daha cesur adımlar atılmasını isteyen İngiltere'nin başını çektiği grup, diğer yanda ise onca güçlü beyana karşın Rusya’ya teknolojinin son ürünü iki savaş gemisi satma sevdasından vazgeçmeyen Fransa ve ekonomik çıkarlarında ısrarcı olan Almanya toplantının etrafında toplanan ülkeler toplantının iki ana cephesini oluşturdu.
Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının aldığı, pazarlıkları saatler süren ve kelime kelime tartılıp ölçülen karar gereği ikinci aşama yaptırımlar listesinin şirketlere de genişletilmesi kararlaştırıldı.
“Yine mi aynı adım?” eleştirilerinin önüne geçmek ve düşürülen uçağın “bardağı taşırdığı” mesajını vermek için ise Avrupa Birliği Komisyonu’nun perşembeye kadar sermaye piyasalarına erişim, savunma, çift kullanımlı mallar, hassas teknolojiler ve enerji alanlarında Rusya’ya uygulanabilecek olası kısıtlamalar konusunda öneriler hazırlaması kararlaştırıldı.
Avrupa Birliği Komisyonu adı geçen alanlara yönelik bir hazırlığı nisan sonunda yapmıştı. Düşük, orta ve yüksek yoğunluklu önlemler içeren Komisyon çalışmasında Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının işaret ettiği alanlardan bazıları orta bazıları ise yüksek yoğunluklu önlemler içinde yer alıyordu.
Nisan sonundan bu yana şartlarda ciddi değişiklik yaşansa da şu ana kadar değişiklik yaşanmayan ve iki günde yaşanması da oldukça zor gözüken tek unsuru ise üye ülkeler arasındaki görüş ayrılıkları oluşturuyor.