Avrupalılar içtikleri kahve, yedikleri çikolata, yaktıkları kömür ya da kitaplarındaki kağıdın, "ormanları yok etmediğinden emin olmalarını" sağlayan bir yasa üzerinde uzlaştı.
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği'ne üye devletler, bu sabah ormanların yok olmasına yol açtığı tespit edilen ürünlerin AB'ye ithalatını yasaklamak için bir anlaşmaya vardı.
Anlaşmaya göre Avrupa Birliği ülkeleri, 31 Aralık 2022'den itibaren; ormanların yok edildiği arazilerden gelen kakao, kahve, soya, palmiye yağı, kereste, canlı hayvan ve kauçuk ile buralardan gelen hammadelerle üretilen deri, çikolata, mobilya, kağıt ve odun kömürü gibi ürünleri ithal etmeyecek.
Avrupa Parlamentosu AB'ye üye ülke temsilcileriyle sabah saatlerine kadar süren uzun müzakerelerin ardından, "Birlik içinde satılan mallarının hiçbir yerde ormanların yok olmasına veya ormanların azalmasına yol açmadığına dair bir durum tespiti beyanının doğrulamasını ve yayınlamasını gerektirecek" yeni bir "ormanların yok olmasında katkısı olmayan ürünler yasası" hakkında ön anlaşmaya vardı.
Avrupa Parlamentosu geçen Eylül ayında AB Komisyonu'na, metne dahil olan ürün yelpazesinin genişletilmesini önerdi. AP ayrıca metnin kapsamının "Cerrado savanı" gibi diğer tehdit altındaki ormanlık ekosistemlerini zarar verebilecek ve ormanların yok olmasına neden olabilecek projelere kredi sağlayan finans sektörünü de kapsayacak şekilde genişletilmesi çağrısında bulundu.
AP'nin çağrıları çerçevesinde metne son halini veren AP ile AB üye devletlerin toplantısı, dün gece sonuçlandı. Parlamento'dan yapılan basın açıklamasında, 31 Aralık 2022'den sonra, ağaç kesilerek tarıma açılmış araziden gelen ürünlerin ithalinin yasaklanacağı kaydedildi.
Anlaşmaya göre, ithalat yapan firmalar kendi tedarik zincirlerinden sorumlu olacak. İthalatçı şirketlerden, "mahsulün uydu fotoğraflarıyla da desteklenecek coğrafi konum verileriyle ürünlerinin izlenebilirliklerini kanıtlamaları" şartı aranacak.
Mutabık kalınan metne göre, hiçbir ülke ya da ürün yasaklanmazken, şirketlerin bu beyanname olmadan AB'de ürünlerini satmasına izin verilmeyecek.
Avrupa Parlamentosu tarafından talep edilen bir başka uygulamayla da şirketler, üretim ülkesinin, insan hakları dahil yasalarına uygunluğunu kontrol etmek ve yerli halkların haklarına saygı gösterilmesini sağlamak" zorunda kalacak.
Yeni yasayla, Avrupalı tüketicilere, satın aldıkları ürünlerin yeri doldurulamaz yağmur ormanları dahil tüm ormanların yok edilmesine veya bozulmasına katkıda bulunmadığına dair güvence verilmesi ve böylece AB'nin küresel olarak iklim değişikliğine ve biyoçeşitlilik kaybına katkısını azaltması hedefleniyor.
Diğer ekosistemler ve finans sektörü için 2 yıl süre
Parlamento mısırı da bu anlaşmaya dahil etmek istedi. Ancak Komisyon, metnin sunulmasından iki yıl sonra bu konu üzerinde çalışmayı taahhüt etti.
"Turba bataklıkları" gibi karbon depolaması ve biyolojik çeşitlilik açısından zengin diğer ekosistemlere ve ayrıca finans sektörüne genişleme için de aynı madde konuldu.
Avrupa Parlamentosu tarafından güçlü bir şekilde talep edilen "diğer ekosistemler" 1 yıl, ormanların yok edilmesine neden olabilecek projelere finans desteği veren "finans sektörü" ise 2 yıl içinde bu yasaklara dahil olacak.
AP ve AB, en geç bir yıl içinde, yasağın Brezilya-Paraguay-Bolivya arasındaki 'Cerrado Savanı' gibi diğer ağaçlık alanlara genişletilmesi" şartını da kabul etti.
Uygulama nasıl olacak?
Yasayla, AB'deki yetkili makamlar, şirketler tarafından sağlanan coğrafi koordinatlar gibi bilgilere erişebilecek ve kontrol yapabilecek. Örneğin, ürünlerin menşeini doğrulamak için uydu izleme araçlarını ve DNA analizlerini kullanabilecekler.
Komisyon, bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren 18 ay içinde ülkeleri "düşük", "standart" veya "yüksek" riskli ülkeler olarak değerlendirerek sınıflandıracak ve ülke riski düzeyine göre operatörler üzerinde kontrol yapacak.
Yüksek risk için yüzde 9, standart risk için yüzde 3 ve düşük risk için yüzde 1 oranı baz alınacak.
Uyumsuzluğa getirilecek yaptırımlar orantılı ve caydırıcı olacak; maksimum para cezası miktarı, mevzuata uymayan operatör veya şirketin AB'deki toplam yıllık cirosunun en az yüzde 4'ü olacak şekilde belirlenecek.
AB'den daha büyük bir alana eş değer orman yok oldu
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 1990 ile 2020 yılları arasında AB'nin toplam yüzölçümünden daha büyük bir alan olan 420 milyon hektar ormanın insan eliyle yok edildiğini tahmin ediyor.
Avrupa Parlamentosu da bu veriye dikkat çekerek, kayıpların yaklaşık yüzde 10'unun, AB içinde tüketilen ürünlerden kaynaklandığını bildirdi.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı’na (WWF) göre AB, Çin'den sonra tropikal ormanları en fazla yok eden ikinci ülke. Dünyada, ormanların yok edilmesiyle bağlantılı ithalatın yüzde 24'ü Çin, yüzde 16'sı AB, yüzde 9'u Hindistan, yüzde 7'si de ABD tarafından yapılıyor.
"Dünyada bir ilk, tarihi bir yasa"
Üye devletlerle varılan anlaşma, AP Genel Kurulu ve AB liderlerinin katılacağı AB Konseyi toplantısında onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek.
Yeni yasa, AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanmasından 20 gün sonra, şerh konulan bazı maddeleri ise 18 ay sonra yürürlüğe girecek.
Haberi duyuran Avrupa Parlamentosu Çevre Komitesi Başkanı, Fransız milletvekili Pascal Canfin, "Bu dünyada bir ilk! Ormanların yok edilmesine karşı dünyanın ilk yasası için şu an anlaştık! Yelpaze, kauçuk, odun kömürü, palmiye yağı türevlerine kadar uzanıyor. Diğer ekosistemler 1 yıl, finans sektörü ise 2 yıl içinde bu yasaklara dahil olacak. Tarihi anlaşma!" mesajını paylaştı.
Anlaşmanın raportörü PPE grubu milletvekili Christophe Hansen de, "Kolay olmadı, ancak COP15'ten önce Montreal'deki biyoçeşitlilik konusunda iddialı bir sonuca ulaştık. Bu önemli yeni araç, yalnızca dünyadaki ormanları korumakla kalmayacak, aynı zamanda ormansızlaşmaya karşı mücadelede ilk müttefiklerimiz olan yerli halkların haklarının etkin bir şekilde korunmasını da sağlayacak. Yasayla, orman tahribatının ne olduğuna dair geniş alanları kapsayacak şekilde çok daha sağlam bir tanım da elde ettik. Bu çığır açan düzenlemenin dünya çapında ormanların korunmasına ivme kazandıracağını ve COP15'te diğer ülkelere ilham vereceğini umuyorum" dedi.
Montreal'de yapılacak COP15 Bioçeşitlilik Zirvesi öncesinde alınan karar, çevre örgütleri tarafından da memnuniyetle karşılandı.
WWF Temsilcisi Anke Schulmeister- Oldenhove, "AB kararı yalnızca Avrupa'da tüketim oyununun kurallarını değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda diğer ülkelerin uygulamalarını değiştirmeleri için büyük bir teşvik yaratıyor" görüşünü dile getirdi.