İdlib’de yaşanan krizin bölgeye etkilerini görmeye gelen AB Komisyonu üyesi Janez Lenarcic, Türk-Yunan sınırında yaşananların suni bir durum olarak nitelendirerek, “Mülteciler AB’nin kapılarının açık olduğuna inandırıldılar. Ancak böyle bir şey yok” dedi.
İdlib’de yaşanan insani krizin bölgeye etkilerini görmek için Kilis ve Gaziantep’i ziyaret eden Avrupa Birliği Komisyonu’nun Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic, ziyaretlerde edindiği izlenimleri basın toplantısıyla paylaştı. AB Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları Birimi’nin (ECHO) Gaziantep ofisinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Janez Lenarcic, AB’nin İdlib’de yaşanan krize yönelik bakışını ve neler yapacağını anlattı. Ziyaretinin ilk amacının 18 Mart 2016 tarihinde Türkiye ile AB arasında imzalanan anlaşmaya göre başlayan programları incelemek, ikinci amacının ise İdlib’de yaşanan insani krizin bölgeye etkilerini görmek olduğunu belirten Lenarcic, AB’nin 2020’de Suriye’de yaşayan Suriyeliler için ayırdığı 170 milyon Euro’nun, 60 milyonunun İdlibliler için harcanacağını söyledi.
Türkiye-Yunanistan sınırında yaşananları suni bir durum olarak tarif eden Lenarcic, “Mülteciler AB’nin kapılarının açık olduğuna inandırıldılar. Ancak böyle bir şey yok. Sınırda yaşananların bir an evvel sona ermesini bekliyoruz” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
“6 Milyar Euro’nun 2,4 Milyarı aktarıldı”
Türkiye ve AB arasında imzalanan anlaşma kapsamında 6 milyar Euroluk yardımın 2,4 milyar Euro’sunun ödemesinin gerçekleştirildiğini belirten Lenarcic, aktarılan fonlar aracılığıyla Türkiye de 1,7 milyon mülteciye yardım sağladığı bilgisini verdi. Fonların yarım milyon Suriyeli çocuğun okula devamına sağlamaya yardımcı olduğunu aktaran Lenarcic, şöyle devam etti: “Bu desteğin insani yardım kısmı iyi bir şekilde devam ediyor. Buna ek olarak 50 milyon Euroluk bir tutar da bu sene Suriyeliler’e yönelik kullanılması için serbest bırakıldı. Suriye’de İdlib’de hızlı bir şekilde kötüleşen bir durum bizi endişelendiriyor. Son birkaç hafta içerisinde şiddettin birden atması yüz binlerce insanı yerinden etti. Yaklaşık 1 milyonun insanın acil yardıma ihtiyacı var. İdlib’de ihtiyaç duyan insanlara yardımları nasıl ulaştırabileceğimiz noktasında da ortaklarımızla ayrıca görüşüyoruz.”
“AB İdlib’e dair sürekli çağrı yaptı”
İdlib’de ateşkesin acilen gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizen Lenarcic, Suriye’de süre gelen savaşın milyonlarca insana zarar verdiğini dile getirdi. Bu savaşın bitme zamanının geldiğini ifade eden Lenarcic, “AB’nin sürekli yapmakta olduğu bu çağrıyı tekrar yinelemek istiyorum. Silahlar susmalı ve siyasi yollardan çözüme ulaşılması gerekiyor. Suriye’de barış tesis edilene kadar AB Suriyeliler’e yardım edecek. Türkiye’deki Suriyeli mültecilerde buna dahildir. AB İdlib’e dair kriz çağrılarını geçmiş yıllarda dinledi ve defalarca ateşkes çağrısı yaptı. En son ateşkes çağrısını 6 Şubat’ta yaptı. AB bu konuda oldukça istikrarlı bir tavır sergiledi. AB, Birleşmiş Milletler’in bünyesinde siyasi çözüm bulunması noktasında da sürekli çağrıda bulundu. AB Suriyeliler’e dair çok ciddi insani yardım programları yürüttü. Bu programlar dünya tarihinde yürütülen en ciddi insani yardım programlarıdır” dedi.
Lenarcic, Türkiye-Yunan sınırında meydana gelen insani durumun da suni olarak yaratıldığını; çünkü insanların bir şekilde Avrupa’nın kapılarının açık olduğuna inandırıldığını da söyledi ve “Ama tabi ki durum böyle değil. Umarım Türk-Yunan sınırındaki durum sakinleşir ve düzelir” diye ekledi.
“Savaştan kaçan insanlar en yakın yere gidiyorlar”
“AB birliği belirli bir sayıda mülteciyi birlik ülkelerinde misafir edemez mi? Türkiye’ye aktarılan fonlar mültecilere Türkiye’nin bakması için mi aktarılıyor?” sorusuna ise Lenarcic, “AB Türkiye’de ve başka ülkelerde kalan Suriyeli mültecilere insani amaçlarla fonlar aktarıyor. Savaştan kaçan insanlar en yakındaki güvenli yere ulaşıyorlar. Bosna Hersek savaşında benim ülkem Slovenya çok ciddi sayıda Bosnalı’yı misafir etti. En yakın yere göç etmeleri savaşın doğası gereğidir. Savaş çok uzun zamandır devam ediyor. Bundan etkilenen tek ülke Türkiye değil, Lübnan da ciddi sayıda Suriyeli mülteciyi ağırlıyor. Lübnan’a göç eden Suriyeli nüfusunu ülke nüfusa göre oranlarsak dörtte biri oranında bir nüfus ortaya çıkıyor. Bu çok ciddi bir rakam” yanıtını verdi.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın Twitter'dan paylaştığı, "Daha iyi bir yaşama sahip olmaya ve hayatta kalmaya çalışan insanların, Doğu sınırlarımızda siyasi amaçlar doğrultusunda kullanılması kabul edilemez'' mesajına aynı platformda yanıt verdi.
Çavuşoğlu, "Masum göçmenlere göz yaşartıcı bomba atmanın kabul edilebilir olduğunu mu düşünüyorsun? Onlara ateş etmek ve öldürmek kabul edilebilir mi? Yunanistam hakkımızda yalan haber yaymak yerine; göçmenlere insan gibi davranmalıdır, yıllardır Türkiye’nin yaptığı gibi" ifadelerini kullandı.