Avrupa Birliği, 15 yıldır süren Airbus-Boeing anlaşmazlığında Amerika’ya karşı atağa geçti. AB yönetimi, Joe Biden'ın gelişini beklemeden ABD'ye gümrük tarifesi misillemesi kararı aldı.
AB, Airbus karşısında, Boeing'e verilen sübvansiyonları gerekçe göstererek, Amerika'dan alınan ürünlere toplam 4 milyar dolarlık gümrük vergisi artışı getirdi. AB Maliye ve Ticaret Bakanları toplantısında kararın ertelenmesini isteyen Dönem Başkanı Almanya'nın çabaları, sonuçsuz kaldı.
Geçtiğimiz hafta Brüksel kulislerinde, Avrupalı pek çok diplomat misilleme için yeni hükümetin göreve gelmesinin beklenmemesi gerektiğini savunmuş, hızla gümrük tarifeleri konusunda ABD'ye yaptırım uygulanmasını istemişti. AB, Boeing'e yapılan "yasa dışı" devlet yardımlarıyla ilgili Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) başvurmuş, DTÖ, AB'nin başvurusunu haklı bulmuştu.
Avrupa Birliği, Biden'ın seçilmesinden 2 gün sonra, yeni hükümetin göreve gelmesini beklemeden, Amerikan ürünlerine karşı yeni tarifeleri açıkladı. Bu tarifelere göre, tüm Boeing uçak modellerine yüzde 15 vergi uygulanacak. Ayrıca tütün, tatlı patates, buğday, bitkisel yağlar, meyveler ve meyve suları gibi Amerikan tarım ürünleri veya alkol ve çikolata gibi gıda ürünlerine, traktör, bisiklet, kumarhane ekipmanları ve yedek parça gibi imal edilmiş ürünlere yüzde 25 oranında gümrük vergisi getirildi.
Avrupa ticaret bakanları toplantısının ardından açıklama yapan AB Ekonomi Komisyonu Başkanı Valdis Dombrovskis, "Bu çok eski sorunu çözmek istediğimizi açıkça belirttik. Maalesef, elimizden gelen tüm çabalarımıza rağmen, bu adımı, ABD'nin ilerleme kaydetmemesi nedeniyle atıyoruz. Bu yaptırımlar, Amerika'nın uyguladığı önlemleri yansıtıyor. Biz çatışmanın tırmandırılmasını istemiyoruz. Ama tüm çabalarımız, Amerikan tarafının hiçbir çaba göstermemesi nedeniyle boşa çıktı" dedi.
Dombrovskis, bir taraftan da uzlaşma için açık kapı bırakarak "ABD'yi, her iki tarafın da mevcut karşı önlemlerini terk etmeyi kabul etmeye çağırıyoruz. Vergileri kaldırmak, her iki tarafın da kazandığı bir süreci getirir" dedi.
Zamanlama tartışması
AB'nin kararına Amerika'dan tepki gecikmedi. Washington Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer, yaptığı açıklamada, "AB'nin DTÖ kurallarını yalnızca kendine uygun olduğunda önemsediğini gösteren kararından dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını" dile getirdi.
Bir Amerikalı kaynağın AFP'ye yaptığı açıklamaya göre de dosya, henüz kapanmadı. ABD ve AB, Boeing ve Airbus etrafında uzun yıllardır süren çekişmeye son vermek için perde arkasında pazarlıkları sürdürüyor.
"Biden beklenmeliydi"
Kulislerde özellikle ABD'ye çok sayıda ürün ithal eden Almanya başta olmak üzere bazı AB ülkeleri, bu kararın zamanlamasını eleştirdi. Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier,, dün yaptığı açıklamada "ABD seçimlerinden önce dostane bir çözüm bulunsaydı ve müzakere edilmiş bir çözüm başlatmaya hazır olsaydık çok mutlu olurduk" diyerek kararın ertelenmemesinden üzüntü duyduklarını belirtti. Altmaier, "Joe Biden'ın seçim zaferinden sonra büyük beklentiler var ve ABD'nin ticaret dahil olmak üzere çok taraflı bir yaklaşıma döneceğini umuyoruz" dedi.
İlgili Haberler Merkel’den Biden İçin Sürpriz Basın ToplantısıABD'nin gümrük tarifelerinden büyük zarar gören Fransız Şarap ve Alkollü İçecek İhracatçıları Federasyonu (FEVS), Amerika'nın yeni misillemeye gitmesinden korkarak "Avrupa'nın acil vergi açıklamasına anlam veremediklerini" dile getirdi.
Fransa tarafında, Almanya'nın uzlaşmacı yaklaşımının tersine, Washington ile eşit düzeyde bir diyaloğu teşvik etmek için "sertlik" yanlısı bir politika izleniyor. Fransız Maliye Bakanı Bruno Le Maire, "Atlantik ötesi ticaret ilişkisi ekonomimiz için çok önemlidir ve AB’yle ABD arasında dengeli ve barışçı ticari ilişkileri yeniden kurmak istiyoruz" dedi.
Brüksel'in kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Avrupalı uçak üreticisi Airbus ise "AB'nin uzun vadede kaybedilen vergileri önlemek için müzakere edilmiş bir çözüm bulma taahhüdünü desteklediklerini" açıkladı.
Amerikan Boeing firmasıyla Avrupalı rakibi Airbus arasındaki "yasa dışı devlet yardımı" kavgası 2004 yılından bu yana devam ediyor. Her iki taraf da devletlerin, firmalara "yasa dışı" olarak finansal destek sağladığını iddia ediyor.