Corona virüsü krizinin Avrupa ekonomilerinde yarattığı etkiyi azaltabilmek için Avrupa Birliği tarafından hazırlanan 500 milyarı hibe 750 milyar Euro'luk yardım paketi, Polonya ve Macaristan'ın vetosuna takıldı. Yardımın "AB'nin hukuk devleti ilkesiyle uyum içinde olması" şartına bağlanmasına karşı çıkan AB'nin iki doğu Avrupalı üyesi Polonya ve Macaristan, yardım paketiyle birlikte, AB'nin 7 yıllık bütçe planını da veto etti. AB'nin 2 üyesinin engellemesine Salı günü Slovenya da katıldı. AB liderleri ve yönetimi, bu ülkeleri ikna etmek için telefon diplomasisine başladı.
Brüksel'de AB'ye üye 27 ülke büyükelçisinin biraraya geldiği Coroper toplantısında, Budapeşte ve Varşova yönetimleri "Hukukun üstünlüğünü ihlal etmekle suçlanan AB ülkelerini, AB fonlarından mahrum bırakacak bir mekanizmanın kurulmasına" karşı çıkarak yardım fonunu veto etti. Her iki ülke büyükelçisi, bir bütçe kararının hukuk devleti koşuluna bağlanmasına karşı olduklarını, böyle bir kararın üye ülkelerin egemenlik haklarına aykırı olduğunu dile getirdi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, geçtiğimiz Temmuz ayında yapılan ve 4 gece süren görüşmelerde, böyle bir koşulu kabul etmeyecekleri uyarısında bulunmuştu. Ancak AB, ekonomik desteğe bu ülkelerin de ihtiyaç duyacağından yola çıkarak bu uyarının bir 'blöf' olduğunu düşünerek, yardım paketini, "hukuk devletine saygı" koşuluyla beraber, Pazartesi günü yapılan Coroper toplantısında 27 üyenin önüne koydu.
Avrupa Birliği, Polonya'nın iktidar partisi PiS Lideri Başbakan Yardımcısı Jaroslaw Kaczynski ve Macaristan Fidesz Partisi'nin lideri Başbakan Viktor Orban'ın, muhafazakar hükümetleri tarafından yargı ve medya organları üzerindeki baskıcı yönetimlerinin, AB'nin "hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü" gibi demokratik değerlerine aykırı olduğunu savunuyor.
"Avrupa Birliği mi, Sovyetler Birliği mi ?"
Konuya ilişkin görüşünü 13 Kasım'da yaptığı bir konuşmada açıklayan Macaristan Başbakanı Victor Orban, "Avrupa Birliği'ne mi, yeni bir Sovyetler Birliği'ne mi üyeyiz?" diyerek, böyle bir mekanizmanın, AB Anlaşması'na da aykırılık içeren bir takım teknik engeller oluşturduğunu dile getirdi. Orban, Macar halkına da AB'nin böyle bir girişimi, ülkede uyguladıkları göçmen karşıtı yasaları ortadan kaldırmak için getirdiğini savundu. Adalet Bakan Yardımcısı Michal Wojcik de "Bağımsızlığımızın bedeli ne kadar, 1 milyar, bir kaç milyar, bir kaç yüz milyar? Bizim için bağımsızlığımızın fiyatı yok" diye konuştu.
Toplantıda, düzenlemeyi veto etmeyen Slovenya da bir gün sonra, Çarşamba günü, veto eden ülkelere katıldı. Slovenya Başbakanı Janez Jansa, AB Konseyi Başkanı Charles Michel'e bir mektup göndererek "Bir ülkede hukukun üstünlüğünün ne olduğunu ancak bağımsız bir yargı organı söyleyebilir, siyasi çoğunluk değil" diyerek yardım fonunu veto edeceklerini belirtti.
Budapeşte ve Varşova, oylamada "nitelikli çoğunluk" ile kabulü yeterli olan bu mekanizmanın reddini sağlayamayacakları için diğer iki metni de veto kararına ekledi. İki başkent, oybirliğiyle alınması gereken AB'nin 2021-2027 bütçesi ve "ulusal parlamentoların Avrupa Komisyonu'na borç alma yetkisi vermesini ve dolayısıyla kurtarma planını finanse etmesini sağlayan mekanizmaya" izin veren planı da veto etti.
AB'nin 7 yıllık 2021-2027 Bütçesi'nde Brüksel'in Polonya'ya her yıl 14 milyar Euro ödemesi bekleniyor. Buna ek olarak Yardım Planı kapsamında 23 milyar Euro aktarılması planlanıyor. Macaristan için de bütçeden her yıl 5 milyar, yardım planından da önümüzdeki yıl 6 milyar Euro aktarılması öngörülüyor.
AB'nin 3 üyesinin veto kararı, Perşembe günü video konferans formunda yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısında sert tartışmaların yaşanacağının işaretini verdi. AB Konsey Başkanı Charles Michel, dışişleri bakanları toplantısı öncesinde gelen veto üzerine, dönem Başkanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile telefon diplomasisine başladı.
AB içinde bu tavra büyük tepki var. Polonya ve Macaristan'ın yardım planını kilitleyerek diğer 25 ülkenin ekonomisini tehlikeye attığı dile getiriliyor. AB, Corona virüsü salgını sonrası yaşanan ekonomik krizden çıkmak için büyük çaba gösterirken, üç üyenin iç politik nedenlerle bu çabaları tıkaması eleştiriliyor.
Fransa "hukuk devleti şartı" için bastırıyor
Fransız AB Bakanı Clement Beaune, Twitter hesabından “Avrupa bütçesinin Macaristan ve Polonya tarafından bloke edilmesi, yardım paketi ve hukukun üstünlüğü şartı konusundaki kararlılığımızı sorgulamıyor. Önümüzdeki birkaç hafta içinde bir çözüm bulunacaktır, Fransa bunda tamamen kararlıdır" mesajını paylaştı.
Elysee diplomatları, zirve öncesinde bir tıkanma noktasına geldiklerini kabul ediyor, ancak henüz müzakere yolunun kapanmadığını belirtiyor. VOA Türkçe'nin Elysee kaynaklarından edindiği bilgiye göre, AB yönetimi, yardım metnini "sulandırma riskine" rağmen, Orban rejimini memnun edecek birkaç ifadeyi metne yazarak tıkanıklığı aşmak için temaslarda bulunuyor.
VOA Türkçe’ye konuşan kaynak, "Bugün bir tıkanıklık var ama sakin olmak ve müzakerelere devam etmek lazım. Bu ülkeler bir kaç gündür bunu dile getiriyorlardı. Şimdi resmen veto ettiklerini bildirdiler. Çözüm yolunda, çok yoğun politik müzakereler sürüyor. Bu iki ülkenin, bu tavırlarına ne tür bir açıklık getireceğini göreceğiz. Eğer çözüm bulunmazsa, başka yöntemleri deneyeceğiz. Covid yardımlarına ilişkin kararın oy çokluğuyla alınması olasılığı da masada. Ama henüz bu adım konusunda kesin karar alınmadı. Önce yoğun işbirliği ve müzakere yöntemini deniyoruz" dedi.
AB yönetimi Corona virüsü salgınıyla mücadelede yardım fonunun ilk ödemelerini Nisan ayında aktarmak istiyor. Ancak AB'nin 3 başkentinin veto tehdidi ilk zirvede aşılamazsa, ödemeler en erken 2021 yazına sarkacak. AB ülkelerinde Corona virüsü krizi nedeniyle yaşanan ekonomik resesyon artarak devam edecek.