Bir grup bilim adamı Kuzey Kutbu’nun tahmin edilenden çok daha hızlı ısındığını, bunun nedeninin ise dünyanın her yerinde artan fosil yakıtların tüketimi olduğunu belirtiyor. Bilimadamları, 4 yıl süren bir araştırma sonunda yayınladıkları raporda Kuzey Kutbu’nun dünyanın diğer yerlerine oranla iki kat daha hızlı ısındığını kanıtlıyor. Bu ısınmanın etkileri ise sadece Kuzey Kutbu’nda değil, dünyanın başka bölgelerinde de deniz seviyesinin yükselmesiyle kendini gösteriyor.
Raporun hazırlanmasında katkısı olan 300 bilimadamı, karbon dioksit gibi, atmosferde sıcaklığın yükselmesine sebep olan gazların son 50 yıl içinde Kuzey Kutbu’nda sıcaklığı ortalama 3 - 4 derece arttırdığını belirtiyor. Rapora göre önümüzdeki yüzyılda da hava sıcaklığının kara üzerinde 3 ila 5, Kuzey Kutbu’nda ise 7 derece artması bekleniyor. Raporu hazırlayan uzmanlardan Susan Hassol, Kuzey Kutbu’ndaki buzul miktarının, içinde bulunduğumuz yüzyılın sonunda en az yüzde 50 oranında azalacağını söylüyor:
"Hava sıcaklığı yükseldi. Denizlerdeki buzlar ve buzul kütlelerinde küçülme görülüyor. Dünyanın birçok yerinde kar’ın yerde kaldığı süre giderek kısalıyor. Bunlar, Kuzey Kutbu bölgesinde ısının yükselmekte olduğunun kanıtları."
Bu rapor, Amerika ve Kuzey Kutbu bölgesinde toprağı bulunan yakın 7 ülkenin bakanlar düzeyinde temsil edildiği ve bölgede yaşayan 6 yerli grubun da katıldığı “Kuzey Kutup Konseyi” tarafından verilen yetkiye dayanarak hazırlandı. Rapor, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli’nin kullanmakta olduğu 5 ana küresel iklim modelinden alınan sonuçları bir araya getiriyor.
Raporu hazırlayan panelin başkanı, Amerikan Meteoroloji Topluluğu’ndan Robert Correll, Kuzey Kutbu’ndaki buzulların beklendiği gibi erimesi durumunda kutup ayıları ve bazı fok balığı türlerinin soylarının tükeneceğini, Kutup bölgesinde yaşayan insanların ise çok ciddi ekonomik sonuçlarla karşı karşıya kalacaklarını kaydediyor:
"Kuzey Kutbu’nda iklim değişikliği yaşanıyor. Bu da pek çok sistem üzerinde son derece kötü sonuçlar doğuruyor. Elimizdeki deliller, bu bölgede yaşayan insanların, hayvanların ve bitki örtüsünün çok zor günler geçirdiğine işaret ediyor."
Amerika İklim Enstitüsü’nden Michael McCracken, iklim değişikliğinin etkisinin sadece Kuzey Kutbu’nda değil, başka pek çok yerde hissedileceğini belirtiyor. McCracken’a göre iklim değişikliğinin en gözle görülür etkisi deniz seviyesinin yükselmesi ve kıyı şeridi ile deniz seviyesi altındaki bölgelerin sular altında kalması:
"Grönland’da çok büyük bir buzul kütlesi mevcut... Bu buzullar erimeye başladığında deniz seviyesinin hızlı bir biçimde yükselmesi ihtimali çok yüksek.. Sadece Kuzey Kutbu bölgesinde su seviyesinin yükselmesinden bahsetmiyoruz. Deniz seviyesi dünyanın her yerinde, özellikle de alçakta kalan bölgelerde yükselecek. Bunun etkilerini herkes görecek."
Amerika’da her iki siyasi partiden birer senatör, Cumhuriyetçi John McCain ve Demokrat Joseph Lieberman, raporda sunulan bulguların, insan topluluklarının ve vahşi hayatın küresel ısınmaya uyum sağlamasının zorlaştığını gösterdiğini söylüyor. McCain ve Lieberman, sera etkisi yaratan gazların yayılmasının önlenmesi için Amerika’da yakıt tüketiminde bazı kısıtlamalara gidilmesini öngören yasa tasarısını yeniden gündeme getirmeyi planlıyor.
İki senatörün geçen yıl sundukları tasarı, senatoda 7 oy farkla reddedilmişti. Başkan Bush da John McCain ve Joseph Lieberman’ın bu konudaki yaklaşımlarını reddediyor. Bush, Amerika’nın, yakıt tüketiminde uluslararası kısıtlamalara gidilmesini öngören Kyoto Protokolü’ne imza atmasına karşı çıkmıştı. Bunun nedeni, Kyoto Protokolü’nün, Amerika’nın protokole imza atan diğer ülkelere oranla daha fazla kısıtlamaya gitmesini şart koşması ve bunun da Amerikan ekonomisini olumsuz yönde etkilemesiydi. Başkan Bush’un isteği ise sera etkisi yaratan gazların ülkelerin kendi istekleri doğrultusunda azaltılması ve hükümetlerin, iklim değişikliği konusunda yapılan araştırmalara ayırdığı mali desteği artırması...