'Türkiye Irak'ta İslam Devleti Konusunda Daha Kaygılı' - 2004-06-17

Birleşmiş Milletler’de Irak karar tasarısının kabul edilmesinin ardından, Genel Sekreter Kofi Annan, uluslararası kamuoyundan geçici Irak hükümetine destek vermesini istedi. Bu hükümetin, ülkeyi, yıl sonuna kadar yapılacak seçimlere taşıyacağını hatırlatan Annan, "Başarılı olmaları halinde kazanılacak çok şey var ve hepimiz bu konuda elimizden ne gelirse yapmalıyız." dedi.

Iraklı Kürt liderler ise, Birleşmiş Milletler’in karar tasarısında, Geçici Yönetim Konseyi’nce kabul edilen Irak anayasasına atıfta bulunulmamasından duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. Anayasa, Kürtlerin azınlık haklarını garanti altına alırken, belli bir ölçüde özerklik sahibi olmalarını da öngörüyor. Kürt parti başkanları Celal Talabani ve Mesud Barzani, bu hakların garanti altına alınmaması halinde, Irak hükümetinden çekilme tehdidinde bulundu.

Uzmanlar, Kürtlerin durumunun bölgenin istikrarı için çok önemli olduğunu ve Türkiye, İran ve Suriye’nin de bu konuda son derece duyarlı olduklarını belirtiyor. Washington’daki Orta Doğu Enstitüsü’nden Murhaf Jouejati şu yorumda bulundu:

"Suriye’de Kürt azınlık var ve Kuzey Irak’ta özerk bir Kürt bölgesi olması sadece Suriye’yi değil, Kürt nüfusuna sahip komşu ülkeler İran ve Türkiye’yi de rahatsız ediyor. Anlayacağınız gibi, Kuzey Irak’ta Kürtlere özerklik verilmesi, Suriye’deki Kürtlerin de iştahını kabartabilir. Bu, Kürtlerin milliyetçilik duygularını yeniden canlandırabilir. Bu Suriye için de, İran ve Türkiye için de bir tehdittir. Yani, Irak’taki bölünmeler bu ülkeler tarafından iyi karşılanmayacaktır."

Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, New York’a yaptığı son ziyaret sırasında özel bir düşünce kuruluşu olan Dış İlişkiler Konseyi’nde bir konuşma yaptı. Zebari, Kürtlerin Irak’ı bölmeye çalışmadıklarını söyledi ve şöyle devam etti:

"Kürtler, bu güzel ülkenin bir parçası olmayı kabul ettiler, birliğini, toprak bütünlüğünü korumak için söz verdiler. Ancak, aynı zamanda bir ölçüde de olsa, kendi kendilerini yönetebilmek için özerklik haklarını ellerinde tutmak istiyorlar."

Amerika'daki Orta Doğu uzmanları, Kürtlere özerklik tanınmasının Irak’ın komşuları açısından tek sorun olmadığına dikkat çekiyor. New York’ta bulunan Dış İlişkiler Konseyi uzmanlarından David Philips, Türkiye’deki Kürt nüfusun 15 milyona yaklaştığını söylüyor; ancak Türkiye’nin bölgedeki hassas dengeler konusunda başka kaygıları da olduğunu belirtiyor. Philips, Türkiye’nin İslamcı kökten dinciliğe karşı olduğunu ve Irak’ta Şii çoğunluk tarafından bir şeriat düzeni kurulmasına karşı çıkacağı yorumunda bulunuyor:

"Türkiye’deki kurumlar, sınırlarından içeriye dinci militanlar sızdırabilecek ve ülke içindeki kökten dinci eğilimi körükleyecek bir Irak İslam devleti konusunda daha kaygılı. Öyle ki, Irak’ta federal devlet yapısı ve 'Irak Kürdistanı' adı altında kurulabilecek, laik ve batı yanlısı bir yönetim bile Türkiye’de daha olumlu bir şekilde karşılanabilir."

Irak’ta bir an önce istikrar sağlanmasında Suriye ve İran’ın da çıkarları var. Orta Doğu Enstitüsü uzmanı Murhaf Jouejati, Washington’un bunu Şam hükümetine karşı bir baskı unsuru olarak kullanabileceğine işaret ediyor. ABD, Irak’a Suriye’den çok sayıda yabancı militan girdiğine inanıyor ve bu konuda Beşar Esat hükümetini sıkıştırıyor.

Dış İlişkiler Konseyi’nden David Philips, İran’ın Irak’ta demokrasi fikrini desteklediğini savunuyor, ancak bu desteğin Amerika’yla aynı nedenlere dayanmadığını belirtiyor. Irak’taki müslümanların çoğunluğunu Şii’lerin oluşturduğuna dikkat çeken uzman şunları söylüyor:

"Onların amaçları biraz daha farklı; çünkü biliyorlar ki, sonuçta Irak’ta bir demokrasi olursa ülkenin çoğunluğunu, %60’a yakın nüfusuyla Şiiler oluşturuyor ve böylelikle hükümette etkin bir oynayabileceklerini düşünüyorlar."

Sonuçta, uzmanlar Irak’ta nasıl bir yönetimin başa geçeceği ve iktidar paylaşımının nasıl olacağı sorunlarının, komşu ülkeler tarafından oldukça yakından takip edileceğini belirtiyor.