Amerika Dışişleri Bakanı Colin Powell, dün, Cenevre Anlaşması olarak bilinen Ortadoğu barış planını hazırlayanlarla bir araya geldi.
İsrail eski Adalet Bakanı Yossi Beilin ve Filistin eski Enformasyon Bakanı Yasser Abid Rabbo, Washington’da gördükleri ilgiden memnun olduklarını açıkladı.
Bush Yönetimi, Cenevre Anlaşmasının “Yol Haritası” adıyla bilinen barış planına bir alternatif olmadığını kesin bir dille açıklamıştı.
Ancak Bakan Powell ve Beyaz Saray Ortadoğu Politikaları sorumlusu Elliot Abrams, anlaşmayı hazırlayanlarla bir buçuk saat boyunca görüştü. Projede, Amerikan çıkarlarına da yer verildiği için bu toplantıya en azından bir iyi niyet gösterisi olarak bakılıyor.
Yasser Abid Rabbo, hem Bakan Powell’ın hem de Perşembe günü proje için “yapıcı” nitelemesinde bulunan Başkan Bush’un sözlerinin cesaret verici olduğunu söyledi.
Filistin Hükümetinin eski bakanlarından Rabbo, barış planının “Yol Haritası” nı kuvvetlendirdiğini ve her iki toplumda da daha desteklenebilir hale getirdiğini savundu.
Rabbo, ilk kez Filistinliler ve İsraillilerin, bizzat kendilerinin uluslararası topluma barış için çözüm önerisi sunduğunu da belirtti:
"Tarihimizde ilk kez, başkalarının sunduğu bir plan hakkında yorum yapmıyor ve İsrail’le Filistin’in ortak hazırladıkları planın desteklenmesini istiyoruz. Bu değişiklik son derece önemlidir ve hem burada Washington’da bir araya geldiğimiz yetkililerce, hem de New York’ta memnuniyetle karşılanmıştır."
Cenevre Anlaşması, İsrail’in yanı başında silahsızlandırılmış bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyor ve tarafların nihai durumunu netleştirecek barış görüşmeleri için önerilerde bulunuyor.
Plana göre, Kudüs ikiye bölünerek her iki ülkenin de başkenti olacak. Ayrıca Gazze ve Batı Şeriya’daki Yahudi yerleşim merkezleri kaldırılacak, Filistinli mültecilerin, İsrail topraklarındaki eski mülklerine geri dönmesine izin verilecek.
Cenevre Anlaşması, İsrail Hükümeti tarafından ve bizzat Ariel Sharon’un ağzından reddedildi. Benzer bir açıklama da tutucu Filistinlilerden geldi.
İsrail İşçi partisi hükümetinin eski bakanlarından Yossi Beilin, mevcut tartışmaları anlayışla karşıladığını ancak planın son üç yıldır süren şiddet ortamı ve siyasi çözümsüzlüğün ışığında kaleme alındığını kaydetti:
"Şimdi, son derece acı veren, ilginç ve kapsamlı bir tartışmanın içerisindeyiz. Mülteciler ve Kudüs’ün durumu İsrail toplumu için son derece hassas. Filistin tarafında da yine benzer konularda benzer tartışmaların yaşandığını görüyorsunuz. Barışı reddeden tutuculuğa karşı, aklın koalisyonunu kurmaya çalışıyoruz. Ve bu tartışmaların yararlı, sağlıklı olduğuna inanıyoruz."
Bakan Powell, Rabbo ve Beilin’le birlikte basının önüne çıkmadı ancak, Kral Abdullah’la yaptığı görüşme sonrasında anlaşmanın taraflarıyla iyi bir görüş alış-verişinde bulunduğunu söyledi:
Yol Haritası’nın hala geçerliliğini sürdürdüğüne ve ileri adım atmak için temel oluşturduğuna inanıyorum. Ancak, barış sürecine ve “Yol Haritası” planına katkı sağlayacak düşünceleri de memnuniyetle karşılıyoruz. Bu açıdan bugünkü görüşme iyi olmuştur."
Amerika, Birleşmiş Milletler, Rusya ve Avrupa Birliği tarafından geçtiğimiz Ocak ayında açıklanan Yol Haritası adlı barış planı, 2005 yılında bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasını öngörüyor. Cenevre Planı’ndan ayrı olarak, “Yol Haritası” Kudüs’ün ve mültecilerin durumu konusunda çözüm önerileri sunmuyor.