12 Kasım 2003  - 2003-11-12

Amerika’nın Irak Geçici Hükümet Konseyi’nden duyduğu rahatsızlık ve alternatif arayışları, Amerikan gazetelerinin manşetlerine de yansımış durumda. Irak’ın Amerikalı yöneticisi Paul Bremer’ın görüşmeler için Washington’a çağrılması, bir çok gazete tarafından manşetten veriliyor. New York Times gazetesi, Irak geçici hükümet Konseyi’nin feshedilmesinin beklenmediğini ancak yapısında bazı değişikliklere gidilebileceğini duyuruyor ve şunları yazıyor:

Washington, yönetimi daha hızlı bir şekilde Iraklılara devrederek işgal güçlerine duyulan tepkiyi ve bu ülkedeki Amerikan askerlerinin sayısını azaltmanın yollarını arıyor. Geçici Hükümet Konseyi’nin iç çekişmeleri ve karar almadaki beceriksizliği nedeniyle, Amerika’nın seçimlerden önce Konseyi feshederek geçici bir hükümet gibi yeni bir yapılanmaya gidebileceği haberleri dolaşıyor. Ancak bir Amerikalı yetkili, Konseyin feshedilmesinin beklenmediğini söyledi. Konseyin yaşadığı sorunlar arasında dönüşümlü başkanlık sistemini de sayan aynı yetkili, daha istikrarlı bir liderlik oluşturacak şekilde değişikliklere gidilebileceğini belirtti. Ancak bazı yetkililer de, Bremer’la Washington yönetimi arasında Bremer’ın yönetimin Iraklılara devredilmesinin hızlandırılması için direnmesinden kaynaklanan gerginliğin giderek arttığını söylüyor.

Washington Times gazetesi ise, Amerikan Senatosu’nun Başkan Bush’a Suriye’ye yaptırım uygulama yetkisi veren yasa tasarısını onaylaması üzerinde duruyor. Gazete, haberi “Şam’a mesaj” başlığıyla duyuruyor:

Senato’nun 4’e karşı 89 oyla kabul ettiği yasa taslağı, Temsilciler Meclisi’nde onaylanan metne göre, Başkan’ın Suriye’ye uygulanacak yaptırımlar konusunda daha rahat hareket etmesine olanak tanıyor. Şimdi iki metin arasında uzlaşma aranacak. Ancak ifadeler ne olursa olsun, Bush’un tasarıyı hemen imzalayarak yasalaştırması bekleniyor. Bu da, Suriye’nin Ortadoğu’daki yıkıcı rolü göz önüne alındığında olumlu bir gelişme. Suriye son aylarda yabancı teröristlerin Amerikalı ve diğer koalisyon askerlerine saldırmak amacıyla sınırdan geçerek Irak’a girmesine göz yumdu ve İsrail-Filistin barışının sağlanması için Amerika’nın savunduğu yol haritasını sabote etme girişimlerinde Hizbullah’ı ve Filistinli terörist örgütleri destekledi. Zaten yasaya karşı ciddi bir itirazın ortaya çıkmaması da, Washington’da bu konuda güçlü bir görüşbirliği olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.

Washington Post gazetesi, İsrail’de başbakan Ariel Şaron’un uyguladığı politikalar nedeniyle kamuoyu desteğini yitirdiğini yazıyor. Gazete, Şaron’un izlediği politikalarda bu nedenle bazı değişikliklere gidebileceğini bildiriyor:

Şaron, ülkede güvenliği sağlama vaadiyle işbaşına geldi ve Filistin topraklarında sert askeri önlemlere başvurdu. Ancak, sorunun hala çözülememesi, Batı Şeria’da işgalin sürmesi, militanlara yönelik suikast politikası, ev yıkmalar ve Batı Şeria’da 2 milyar dolarlık bir güvenlik duvarı yapılması gibi uygulamalarına yönelik eleştirilerin artmasına yol açtı. Maariv gazetesinin yayınladığı ankete göre, bugün seçim olsa Şaron’a oy verecek olanların oranı üçte bir bile değil. Buna rağmen, Şaron yine de koltuğunun tehlikede olduğunu düşünmüyor. Genelkurmay başkanı Moshe Yaalon’un kamuoyu önünde izlenen politikaları sert biçimde eleştirmesinin, Şaron’u kızdırdığı söyleniyor. Ancak, Şaron son günlerde Batı Şeria’daki Filistinlilere uygulanan yaptırımları gevşetmeyi ve Filsitin’in yeni başbakanı Ahmet Kureya’yla ilgili ifadelerinde daha yumuşak bir dil kullanmayı kabul etti. Farklı barış önerilerini savunan gruplar, Şaron’un uyguladıkları baskı sayesinde askeri yöntemleri bırakarak siyasi yöntemleri benimseyeceği düşüncesinde.