Türkiye’de 3 Kasım seçimlerinden alınacak sonucu Washington da merakla bekliyor. Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitüsü’nün (International Republican Institute) Perşembe günü düzenlediği toplantıda yine bu konu tartışıldı.
Enstitü, Türkiye’de Strateji-Mori şirketine 18-22 Ekim arasında yaptırdığı kamuoyu araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre yüzde 17 oranında kararsız seçmenin bulunduğu yoklamada, Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 29, Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 11 oranında destek bulurken diğer partilerin hiçbiri barajı geçemiyor.
Kararsız kalma seçeneği kaldırılarak yapılan yoklamada ise AKP’nin oy oranı yüzde 44’ü bulurken, onu yüzde 20 ile Genç Parti, yüzde 19 ile CHP, yüzde 15 ile DYP, yüzde 12 ile MHP ve yüzde 9 ile DEHAP izliyor. Enstitünün Türkiye programı yetkililerinden Kristen McSwain, AKP’nin uzun zamandır liderliğini koruduğunu söyledi:
"Ak Parti, geçen yılın Eylül ayından beri istikrarlı olarak popülerliğini koruyor. Geçen yıl Ekim ayı, halkın kamuoyu yoklamalarında gelecek hakkında en fazla ümitsizlik gösterdiği zamandı. Ak Parti o zaman da popülerdi. Diğer partiler ise yüzde 10 barajın çevresinde dolaşıyor."
Kamuoyu araştırmasına göre halkın yüzde 39’u seçimlerden sonra ülkenin daha iyi durumda olacağı konusunda iyimser. Ancak çoğu kişi şimdiki durumun geçmişe göre çok daha kötü olduğunu düşünüyor. Aynı toplantıda konuşan Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Türkiye Projesi Başkanı Bülent Alirıza ise Verso araştırma grubunun 21-25 Ekim tarihleri arasında yaptığı kamuoyu yoklamasının sonuçlarını anlattı. Alirıza, her iki araştırmaya göre, Genç Parti’nin yüzde 9 oranında desteklendiğini ve DEHAP’ı destekleyenlerin arttığını söyledi:
"DEHAP Kürt oylarını toplamaya çalışıyor. Sadece Güneydoğu illerinde değil göç ettikleri İstanbul, Adana ve Ankara’da da DEHAP’ın destek kazandığı görülüyor. Gizli oylar da söz konusu olabilir. Çünkü insanlar DEHAP’a oy vereceklerini söylemek istemeyebilir. Bu yüzden, DEHAP’ın yüzde 10 barajını geçmesi bile mümkün."
Strateji Mori ve Verso’nun son kamuoyu araştırmalarına göre merkez sağ partilere verilen destek, barajı geçmelerine yetmiyor. Alirıza’ya göre seçmenin oyunu ekonomik durum tayin edecek, seçmenler şimdiye kadar sorunlara çözüm bulamayan partileri reddedecek:
"1950 ve 1983 yıllarında Türkiye’de siyasi çalkantılar seçmenin mevcut yapıya karşı durmasıyla çıktı. Bu defa da seçmenin protestosu ve iktidardaki hükümetin intiharı sonucu halk Ak Parti etrafında toplanıyor. Ancak seçim ertesinde Ak Parti hükümeti ile laikliğe önem veren sivil ve askeri çevreler arasında sorun çıkacağına inanıyorum."
Bülent Alirıza, 3 Kasım ertesinde ya ekonomik ya da orduyla yaşanacak sorunlar nedeniyle başka bir erken seçime de gidilebileceğini söyledi. Peki CHP ile AKP koalisyon ortaklığı yapabilir mi? Alirıza’nın yanıtı şöyle:
"MHP ile DSP’ye bakın. Kimse Ecevit’in, bir zamanlar, 70’lerde faşist olarak tanımladığı bir partiyle çalışabileceğini düşünemezdi. Baykal ve Erdoğan televizyonda bir tartışma programında gayet iyiydiler. Öte yandan Ak Parti’nin seçimden çoğunluk elde ederek çıksa bile ordunun tepkisinden kurtulmak için CHP ile koalisyona gideceği fikrine katılmıyorum. Bu tamamen saçma. Ak Parti çoğunluğu elde ederse tek başına hükümet kurma yoluna gidecektir."
Alirıza’ya göre bu durumda ordu tepkisini hemen vermeyecek, durumu gözleyerek zaman içinde değerlendirecek.
Öte yandan, Alirıza seçim kampanyaları sırasında dış politika konusunun gündeme gelmediğini de dile getirdi.
Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitüsü’nün açıkladığı son kamuoyu yoklamasına göre halkın yüzde 83’ü Irak’ta savaşa karşı olduğunu belirtti. Araştırma 18 yaşın üzerindeki bin 300 kişi ile 12 bölgede yapıldı.