Fuller: 'Türk Politikasını İzlemek Heyecan Verici'

Fuller: 'Türk Politikasını İzlemek Heyecan Verici'

Amerika, Türkiye’de Balyoz operasyonu çerçevesindeki gelişmelere karşı temkinli yaklaşımını sürdürürken bazı Türk ve yabancı uzmanlar Washington’da bir araya geldi ve son gelişmeleri değerlendirdi.

Merkezi Texas eyaletinin Houston kentinde bulunan Turquoise Center adlı kuruluş tarafından Washington’daki Kongre binasına ait Cannon çalışma binasında düzenlenen toplantıda uzmanlar Türkiye’nin iç ve dış meselelerini tartıştı. Tartışmaya darbe planladıkları iddiasıyla bazı komutanların gözaltına alınması ya da tutuklanması haberleri ağırlığını koydu. Bu soruna dışarıdan nasıl bakılıyor ve Avrupa Birliği’yle Amerika konuya farklı mı yaklaşıyor? Uzmanların da bu soruya verdikleri yanıt farklı oldu.

<!-- IMAGE -->

Merkezi İstihbarat Dairesi CIA’nin eski uzmanlarından Graham Fuller Türk politikasındaki olayları izlemenin, kendisine heyecan verdiğini söyledi. Fuller altı ay ya da yılda bir kriz yaşayan Türkiye’nin bunların hepsinden biraz daha olgunlaşarak çıkmayı başardığını söyledi. Hukuk devleti ilkesinin giderek güçlendiğini savunan uzman, Türkiye’nin çok önemli krizleri masaya yatırılabilecek bir aşamaya ulaştığını kaydetti. Graham Fuller, “Askerlerden, yalnızca Kürtlere karşı değil, siyasete karışma gibi hukuk üstü müdahalelerinden dolayı hesap vermesinin istenmesi de, çok büyük bir krize yol açtı,” diye konuştu. Fuller ayrıca “Türkiye’de derin devlet vardı, ama kimse bunun ne kadar derin olduğunu bilmiyordu, şimdi bu da masaya yatırıldı,” dedi.

Avrupa Parlamentosu eski üyelerinden Joost Lagendjik de Türkiye’nin geleceğinden iyimser olduğunu söyledi. Lagendijk, Türkiye’nin Avrupa yolunda ilerlemesini ve tam bir demokrasi olmasını önleyecek kurumsal engelleri kaldırma çabalarına sempati duyduğunu söyledi. Ancak Lagendijk, AK Parti hükümetinin, bu yolda yeni engeller getirmesinden kaygılı olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği’nin ve Amerika’nın son gelişmelere karşı tepkisini değerlendiren Joost Lagendijk iki taraf arasında net farklar olduğunun altını çizdi. “Ordunun rolü ve siyasete müdahalesi, Avrupa’daki genel anlayışa karşı bir davranış. Eğer bu tutumu aday bir ülke sergiliyorsa, bu duruma Avrupa Birliği daha eleştirel yaklaşacaktır,” diye konuşan Lagendijk, “Sonuçta dokunulmaz olan orduya dokunuluyor,” şeklinde devam etti.

Amerika’nın son gelişmelere yönelik göreceli sessizliğini iki ülke arasındaki stratejik ilişkilere bağlayan Lagendijk, stratejik ilişkilerin de ağırlıklı olarak askeri temelde olduğunu vurguladı. “Hatırlarsınız 2007 yılında Türkiye’de e-muhtıra verildiğinde Avrupa sert çıktı ama Amerika ses çıkarmadı,” diyen Lagendijk, Washington’un Türk Silahlı Kuvvetleri’ni rencide etmek istemediğini savundu. Hollandalı eski politikacı, perde arkasından artık Amerika’nın da Silahlı Kuvvetler’e, “Türkiye’nin sınırlarını ve güvenliğini koruma konusunda önemli rolün var, ama lütfen siyasetten çekil,” mesajı verdiğine inandığını sözlerine ekledi.

Brookings Enstitüsü uzmanı Ömer Taşpınar da, Amerikalı politikacıların “ılımlı İslam’a destek veriyormuş” şeklindeki komplo teorilerini beslememek için temkinli davrandığını belirtti. Ömer Taşpınar ayrıca, AK Parti’nin de Amerika’ya çok yakın durmak istemediğini, ‘Amerika’nın koruması altındaymış’ ya da ‘Türk siyasetindeki varlığını Amerika’ya borçluymuş’ izlenimi uyandırmamaya çalıştığını savundu.