Cumartesi günü Washington’da düzenlenen 20’ler Grubu zirvesinde,
ekonomideki yavaşlamayla mücadele ve ticareti teşvik etme kararları
alındı. 20 sanayileşmiş ve gelişme yolundaki ülkeyle Avrupa Birliği ve
Amerika’nın temsil edildiği zirvede dünya piyasalarını açık tutma
taahhütünde de bulunuldu.
Liderler alınan sonuçlardan memnun olduklarını
söyledi. 20’ler Grubu liderlerine, bu ilk görüşmede ‘yeni bir oluşumu
başlattıkları’ inancı hakim oldu. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio
Lula da Silva, 20’ler Grubunun 30 yıldır toplanan Sekizler Grubu’nun
yerini alacak gibi gözüktüğünü söyledi. Sekizler Grubu’na sadece
Avrupa’nın büyük ülkeleriyle Japonya, Amerika ve Kanada dahil. Brezilya
Devlet Başkanı tüm dünyayı ilgilendiren ekonomik kararlara,
sanayileşeme yolundaki ülkelerin de, mutlaka dahil edilmesi gerektiğini
savundu.
Cumartesi günkü zirveye katılan ülkeler, topluca tüm dünya üretiminin yüzde 80’ini oluşturuyor.
Washington
zirvesine başlangıçta karşı çıkmış olan İngiltere Başbakanı Gordon
Brown, liderlerin ticarette korumacılıktan kaçınma konusunda kararlı
olduklarını belirtti.
Gordon Brown, açıklamasında, “Ticaret ve
yatırımın önüne yeni engeller koymaktan kaçınacağız. Liderlerin hepsi
bunu kabul etti. Daha da önemlisi, ticaret bakanlarımıza, yıl sonuna
kadar yeni ticaret anlaşması üzerinde uzlaşmaları için talimat verdik,”
diye konuştu.
Dünya Ticaret Anlaşması’nın Doha turu
görüşmeleri iki yıldır çıkmazda. İngiltere Başbakanı ekonomilerin
durgunlukta olduğu bir ortamda liderlerin piyasaları açık tutmak
istediğini ve bunun da önem taşıdığını belirtti.
Avustralya
Başbakanı Kevin Rudd dokuz sayfalık nihai bildiride, dünyanın içine
düştüğü finansal krizin sorumsuz uygulamalardan kaynaklandığı
gerçeğinin açıkça belirtildiğine işaret etti. Küresel mali kriz, kredi
piyasalarının donmasına ve borsaların çökmesine yol açmıştı.
Kevin Rudd düzenlediği basın toplantısında büyük bankaların yöneticilerine aşırı miktarlarda ücretler ödenmesini de eleştirdi.
“Küresel
ekonomik krizde büyük payları olan büyük şirketlerin yöneticilerine,
inanılmaz paraların ödenmesine tüm dünyada büyük tepki duyuluyor,”
diyen Avustralya başbakanı, bunun maliyetinin, çalışanların işlerini
kaybetmesiyle ödendiğini söyledi.
Zirvenin bildirisinde, finans
kuruluşlarının pervasızca aşırı miktarlarda borçlandıkları, tehlikeli,
sorumsuz ve denetimsiz faaliyetlerde bulunduklarına işaret edildi.
Liderler
beş ay içinde yeniden toplanmayı kararlaştırdı. İkinci toplantıya,
kalkınma yolundaki ülkelerin, Uluslararası Para Fonu IMF’de daha büyük
söz sahibi olmasını öngören bir plan hazırlanacak.
IMF Başkanı
Dominique Strauss-Kahn, “Mart veya Nisan ayında yapılacak toplantıda,
dünyanın yönetiminde 60 yıldır görmediğimiz bir yenilenmeye gitme
fırsatımız olacak,” diye konuştu.
Washington zirvesi çok kısa bir sürede düzenlendi ama, katılanlar alınan sonuçlardan memnun olarak ülkelerine döndüler.