Washington’daki Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşunda yapılan toplantıda, 2007 seçimlerinden sonra Türkiye’deki ekonomik ve siyasi tablo değerlendirildi. Katılımcılar, Türkiye’de ekonomik büyümenin süreceğini; ancak siyasi tartışmaların da devam edeceğini belirtti.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru seçim sonuçlarının siyasi boyutunu değerlendirirken, sonucun kendisi için sürpriz olmadığını belirtti. Koru, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, (AKP) kendisini merkeze yerleştirerek; ve Avrupa Birliği’ne üyelik hedefiyle imajını güçlendirerek, akıllıca hareket ettiğini söyledi.
Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan seçim sonuçlarında muhalefetin başarısızlığı olduğunu savundu ve Türkiye’de büyük bir kesimin, özel yaşamlarına müdahale edileceğinden büyük rahatsızlık duyduğunu belirtti.
Türkiye’de laik yaşam tarzının adım adım ılımlı İslamcı bir yaşam tarzına dönüştürüldüğüne dikkat çeken Doğan, laik devletin tehlikede olmasının ve PKK terör tehdidinin, Türkiye’nin önündeki iki büyük sorun olduğunu söyledi.
Doğan, Türk halkının, Amerika’nın PKK'ya karşı atacağı adımı yakından izlediğine de vurgu yaparak, henüz herhangi bir adım görmediklerini söyledi.
Radikal gazetesi Ankara temsilcisi Murat Yetkin de AKP tarafından yeni kurulan kabinenin, beklendiğinin aksine yeni ya da liberal bir hava taşımadığına dikkat çekerek, Türkiye’nin önünde sorunların bulunduğunu ve yakın gelecekte yeni tartışmaların görüleceğini söyledi.
Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, seçimlerden sonraki dönemde Türk ekonomisi de değerlendirildi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu Türkiye’nin 2007 parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra ekonomik reformlara devam etmesi gerektiğini söyledi.
2001 yılında başlayan reformların, Türkiye’yi küresel ekonomiye daha fazla entegre ettiğine değinen Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin iyi bir fırsat yakalamış olduğunu ve seçim sonuçlarının bu açıdan ele alınabileceğini söyledi.
AKP'nin seçim zaferinin Türkiye’de ekonomik değişim isteyen çoğunluğun varlığına işaret ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, piyasalarda güven ortamının önemine de değindi. Hisarcıklıoğlu, seçimlerin geride kalmasıyla birlikte Türkiye’de 5 yıl daha güçlü ekonomik performans beklediğini belirtti.
Eski Merkez Bankası Başkanı ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, İstikrar Enstitüsü Başkanı Süreyya Serdengeçti; Türkiye’de son yıllarda ekonominin düzenli bir şekilde büyümesi; verimliliğin artması ve Türk ekonomisinin küresel ekonomiyle daha entegre hale gelmesinde siyasi istikrarın önemli payı olduğunu söyledi.
Ancak Serdengeçti, ekonomide bazı sorunların da bulunduğunu belirtti ve özellikle cari açığa dikkati çekti. Süreyya Serdengeçti, cari açığı sadece kurun ve artan enerji fiyatlarının değil, yüksek büyümenin de etkilediğini söyledi.
Serdengeçti, bu soruna çözümün, yapısal reformlarda yattığını vurguladı: “Eğer yüksek büyüme oranlarını sürdürürken cari açığı düşürmek istiyorsak, bu ancak yapısal reformlarla yapılabilir.”
Serdengeçti, finansman sağlanması, piyasalara girişin kolaylaştırılması gibi mikro reformların yanı sıra, bankacılık ve para piyasalarında reform; vergi ve bütçe reformu yapılması; işsizlik ve kayıtdışı ekonomi sorunlarının giderilmesine öncelik verilmesi gerektiğini belirtti.
Serdengeçti, yeni hükümetlerin bu tür kapsamlı reformları başarmak için, ilk yüz günlük balayı döneminin son derecek önemli olduğunu vurguladı.