New York Times Irak'ın diğer bölgelerinde şiddetin hüküm sürmesine rağmen kuzeydeki Kürt bölgesinde büyük bir yatırım hamlesinin hayata geçtiğini yazıyor. Kirk Semple imzalı haberde, Kürt yetkililerin yabancı yatırımcıları bölgeye çekmek için büyük bir çaba harcadığı da vurgulanıyor:
“Yatırımcıların büyük bir kısmı Amerika, Avrupa, Körfez ülkeleri, İran ve Türkiye’den geliyor. Ancak bu yatırım patlamasının geleceğiyle ilgili bir soru kafaları kurcalıyor. Eğer Irak’ın diğer bölgelerinde işler daha da kötüye giderse, Kürdistan’ın istikrarı sürer mi? Eğer sürmezse, bütün bu yatırımlar yok olur mu? Kürtler, Kerkük’le ilgili referandumun yaklaşmasıyla birlikte şiddet eylemlerinde bir artış bekliyor. Kürdistan’ı destekleyenler ise, şiddet eylemlerine karşı bölgenin homojen yapısına, askeri gücüne ve gelişkin istihbarat ağına dikkat çekiyor.”
USA Today, İngiltere’nin, başbakanlıktan ayrılan Tony Blair’in 13 yıllık iktidarı döneminde büyük bir prestij kaybına uğradığını ileri sürüyor. Gazete, eski başbakanın özellikle Irak savaşı nedeniyle sert eleştiriler aldığını kaydediyor:
“Blair, Irak konusunda ilk başta Bush yönetiminden Güvenlik Konseyi’ne gitmesini ve savaş için acele etmemesini isteyerek doğru bir iş yaptı. Ancak, Bush Birleşmiş Milletler’den onay almadan savaşa girince Blair de Amerika’yı desteklemeye karar verdi. İkinci Dünya Savaşında faşizme karşı kazanılan zafer, Winston Churchill’in tarih karşısında aklanmasını sağlamıştı. Ancak bugün Irak’ta yaşananlar, Blair’in kendisini benzer bir şekilde aklamasını sağlayacak gibi görünmüyor."
Washington Post gazetesi, Bush yönetimine Guantanamo’daki özel cezaevini bir an önce kapatması çağrısında bulunuyor. Gazete, aksi taktirde Gunatanamo’nun zaten ya Kongre tarafından ya da bir sonraki başkan tarafından kapatılacağı görüşüne yer veriyor:
“Guantanamo kapatılırken, yabancı tutukluların sorgulanması ve yargılanması için makul ve sürdürülebilir bir yasal düzenlemeye de gidilmelidir. Bu konuda geçen yıl yaşanana başarısızlığa rağmen, Bush hala Kongre ile bir uzlaşmaya varabilir. Kendisinden sonra göreve gelecek olan başkanların da terörle savaşta yararlanabileceği bir hukuk sistemi oluşturabilir. Bush, aksi taktirde Guantanamo’daki korkunç hatayı yaratan ve bu hatasını düzeltme imkanını değerlendirmeyen bir başkan olarak anılacaktır.”
Boston Globe, Amerika Merkezi Haberalma Örgütü CIA’in 1950’lerden 1970’li yıllara kadar yaptığı görev ihlallerini içeren 693 sayfalık belgelerin kamuoyuna açıklanmasını, aynı hataların tekrarlanmaması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriyor. Gazete, Bush yönetiminin de benzer uygulamalara imza attığına dikkat çekiyor:
“Amerika’ya yakışmayan bu faaliyetlerle ilgili belgelerin bu kadar uzun süre gizli tutulmasının tek nedeni, yıllar önce ölmüş veya emekli olmuş görevlilerin ismini korumak değildi. Geçmişteki bu görev ihlallerinin gizli tutulması, aynı zamanda bu ihlallerin ne kadar gereksiz ve zararlı olduğunu unutturmaya da yarıyordu. Geçmişin gizlenmesi, bugün de görev ihlali yapanların, bunu sürdürmesini kolaylaştırıyor.”