Avrupa Birliği Komisyonu’nun, Kıbrıs sorunu nedeniyle Türkiye ile müzakerelerin 8 başlıkta “bekletilmesi” önerisine, Türk hükümetinden ilk resmi tepki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi.
Letonya’da gerçekleştirilen NATO Zirvesi dönüşünde Ankara Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun tavsiye kararının “askıya alma” şeklinde tanımlanmaması gerektiğine işaret eden Erdoğan, henüz kesinleşmiş kararın olmadığını hatırlattı.
Başbakan, önerinin Avrupa Birliği liderleri tarafından kabul edilmesi halinde ise her altı ayda bir gerçekleştirilen zirvelerde bu tür kararların yeniden değerlendirilebileceğini söyledi.
“Bu uzun soluklu bir yolculuk olacak” diyen Erdoğan süreç içerisinde Türkiye’nin diğer fasıllarla ilgili müzakerelerini yürüteceğini vurguladı. Erdoğan, “Biz yolumuza istikrarlı bir şekilde devam edeceğiz” dedi.
Başbakan Avrupa Birliği’nin bu öneri konusunda ısrar etmesi halinde müzakere sürecinde yavaşlama olacağını söylemekle birlikte “Ama durmak yok. Devam eden aynı yoldur Avrupa Birliği yoludur” dedi. Erdoğan ciddi bir sorun olması halinde ise Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine Ankara kriterleri , Maastricht kriterlerine de İstanbul kriterleri adlarını koyarak yoluna devam edeceğini vurguladı.
Başbakan, Avrupa Birliği’nin bu önerinin Türkiye’den yeni tavizler koparmak için yapılmış olması durumunda ise, Türkiye’nin verecek hiçbir tavizinin olmadığını sözlerine ekledi.
Muhalefetten Hükümete Tepkiler
Muhalefet partileri ise Komisyon’un önerisi konusunda Avrupa Birliği’nden çok Türk hükümetini eleştirdi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, “Bu iktidarla Avrupa Birliği konusunda ilerleme sağlanması mümkün değildir” dedi.
Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Çağrı Erhan da kimsenin suçu sadece Avrupa Birliği’ne atmaması gerektiğini kaydetti. Erhan “Hükümetin üyelik sürecini yönetemediğini, Türkiye’yi bir açmaz içine düşürdüğü”nü savundu.
İktisadi Kalkınma Vakfı ise, Avrupa Komisyonu tavsiye kararının müzakere sürecinin mantığına ve adaylık sürecinin ruhuna uygun olmadığını açıkladı. Açıklamada ulusal çıkarları hassasiyetle koruyan politikaların sürdürülmesi diğer yanda da itidalli ve soğukkanlı yaklaşımlar içinde çözüm arayışlarına devam edilmesi istendi.
Letonya’da gerçekleştirilen NATO Zirvesi dönüşünde Ankara Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun tavsiye kararının “askıya alma” şeklinde tanımlanmaması gerektiğine işaret eden Erdoğan, henüz kesinleşmiş kararın olmadığını hatırlattı.
Başbakan, önerinin Avrupa Birliği liderleri tarafından kabul edilmesi halinde ise her altı ayda bir gerçekleştirilen zirvelerde bu tür kararların yeniden değerlendirilebileceğini söyledi.
“Bu uzun soluklu bir yolculuk olacak” diyen Erdoğan süreç içerisinde Türkiye’nin diğer fasıllarla ilgili müzakerelerini yürüteceğini vurguladı. Erdoğan, “Biz yolumuza istikrarlı bir şekilde devam edeceğiz” dedi.
Başbakan Avrupa Birliği’nin bu öneri konusunda ısrar etmesi halinde müzakere sürecinde yavaşlama olacağını söylemekle birlikte “Ama durmak yok. Devam eden aynı yoldur Avrupa Birliği yoludur” dedi. Erdoğan ciddi bir sorun olması halinde ise Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine Ankara kriterleri , Maastricht kriterlerine de İstanbul kriterleri adlarını koyarak yoluna devam edeceğini vurguladı.
Başbakan, Avrupa Birliği’nin bu önerinin Türkiye’den yeni tavizler koparmak için yapılmış olması durumunda ise, Türkiye’nin verecek hiçbir tavizinin olmadığını sözlerine ekledi.
Muhalefetten Hükümete Tepkiler
Muhalefet partileri ise Komisyon’un önerisi konusunda Avrupa Birliği’nden çok Türk hükümetini eleştirdi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, “Bu iktidarla Avrupa Birliği konusunda ilerleme sağlanması mümkün değildir” dedi.
Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Çağrı Erhan da kimsenin suçu sadece Avrupa Birliği’ne atmaması gerektiğini kaydetti. Erhan “Hükümetin üyelik sürecini yönetemediğini, Türkiye’yi bir açmaz içine düşürdüğü”nü savundu.
İktisadi Kalkınma Vakfı ise, Avrupa Komisyonu tavsiye kararının müzakere sürecinin mantığına ve adaylık sürecinin ruhuna uygun olmadığını açıkladı. Açıklamada ulusal çıkarları hassasiyetle koruyan politikaların sürdürülmesi diğer yanda da itidalli ve soğukkanlı yaklaşımlar içinde çözüm arayışlarına devam edilmesi istendi.