Barroso: 'Önce Reform, Sonra Genişleme'

Avrupa Birliği Komisyonu’nun Bulgaristan ve Romanya’nın 2007’de üye olmalarıyla ilgili olarak yayımlayacağı raporun hemen öncesinde konuşan Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso, genişleme konusunda “Önce reform sonra genişleme” mesajı verdi.

Barroso’nun söylemindeki ana mesajı Birlik içinde kurumsal reform gerçekleştirilmeden yeni ülkeleri üye olarak kabul etmenin mümkün olmayacağı oluşturdu.

Fransa Başbakanı Dominique de Villepin’le Brüksel’de gerçekleştirdiği görüşmenin ardından bir açıklama yapan Barroso, genişlemenin Avrupa’nın şartları, kriterleri ve kapasitesi çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Bulgaristan ve Romanya’nın Avrupa’nın birleşmesini sağlayan genişlemenin son safhası olduğunu vurgulayan Barroso, “Kurumsal reform yapılmadan yeni ülkelerin katılması mümkün gözükmüyor” dedi.

Barroso’nun bu açıklaması Avrupa Anayasası’nın Fransa ve Hollanda tarafından referandum yoluyla veto edilmesinin ardından doğan boşluğa vurgu amacı taşıyor.

Avrupa Birliği, şu aşamada Nice Antlaşması kuralları çerçevesinde işlese de genişlemiş yapı için acil bir kurumsal düzenlemeye ihtiyaç duyuyor. Avrupa Birliği’nin 27 üyeye çıktıktan sonra antlaşmalar gereği kurumlarında yeni düzenlemelere gitmesinin gereğine değinen Barroso, işleyen bir proje için bu düzenlemelerin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Bu açıklamalar bazı çevrelerce “Genişleme dursun” mesajı olarak algılansa da Barroso’nun aynı mesajları Fransa ve Hollanda’daki referandumlardan bu yana verdiğini unutmamak gerekiyor.

Görüşme sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle ilişkilerinde en fazla zorluk çıkaran ülkeler arasında yer almasıyla öne çıkan Fransa’nın Başbakanı Dominique De Villepin, müzakerelerin askıya alınıp alınmayacağı konusunda diplomatik bir yaklaşım sergilemeyi tercih etti. Türkiye’den, Ek Protokol konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmesinin beklendiğini vurgulayan De Villepein’in “stratejik önem” vurgusu ise dikkat çekti.

De Villepin, Ankara’nın Türk liman ve hava limanlarını Rum bandıralı gemilere ve uçaklara açmasını öngören Ek Protokol’le ilgili adım atmamasını “Türkiye, yükümlülüklerine saygı göstermesi gerektiğini anlamalı” sözleriyle değerlendirdi. Bu konuyla ilgili olarak şu aşamada izlenen yöntem ve bunun etkinliğinden şüphe duyduğunu dile getiren De Villepin, “Müzakereler askıya alınır” yönünde net bir mesaj vermekten kaçındı. Siyasiden çok diplomatik bir yaklaşımı tercih eden De Villepin, “Bu ülkeyle ilişkilerin stratejik önemiyle, iyi bir uygulama beklentisi arasında sorumluluklarımızı yüklenmeliyiz” dedi. De Villepin, müzakere süreciyle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi.