Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn başta olmak üzere Brüksel’in, 301. madde konusunda değişiklik talep etmesine rağmen Ankara bu konuda adım atmama eğilimini koruyor.
Konu Rehn’le Başmüzakereci Ali Babacan arasında gerçekleştirilen görüşmenin de gündemdeydi. Ancak Babacan, bu konuda Türkiye’nin yaklaşımını “Bugün için bu yönde aldığımız bir karar yok” sözleriyle netleştirdi.
Maddenin uygulanmasıyla ilgili sürenin henüz çok kısa olduğunu ve içtihatların bile oluşmadığını söyleyen Babacan, “Uygulamayı bir süre izlemek gerekir” dedi. 9. Uyum Paketi’nin de yakın zamanda TBMM’den geçeceği mesajını veren Babacan, öncelikle kurumlar ve Meclis komisyonları arasında mutabakat sağlanmasını hedeflediklerini söyledi.
Babacan’ın ana mesajlarından birisini de Kıbrıs, özellikle de Ek Protokol’ün uygulanması konusu oluşturdu. “Müzakereye başlamasaydı da Türkiye aynı sorunla karşılaşacaktı” diyen Babacan, Kıbrıs konusunda bazı konuların “cımbızla alınıp müzakere sürecine eklenmeye çalışılmasını” eleştirdi. Babacan, bu konuda Türkiye’nin tek taraflı adım atmasının söz konusu olmayacağını söyledi. Avrupa’daki havanın aksine Babacan, Ek Protokol nedeniyle herhangi bir krizin yaşanacağı kanaatinde olmadığını da hissettirdi. Üye ülkelerde ve Komisyon’da müzakere sürecini aksatmama amaçlı bir yaklaşım olduğunu belirten Babacan, Türkiye’ye henüz siyasi seviyede alternatif sunulmadığını ifade etti.
Kendisine yönelik eleştirileri de yanıtlayan Babacan, müzakere sürecinde ekonomik konuların ve müktesebatın üstlenilmesinin kendisine, siyasi konuların ise Dışişleri’ne ait olduğunu belirterek “Ziyaretler gerektiği kadar ve gerektiğinde yapılmalı. Bizim yaptığımız da bu” dedi.
Türkiye’nin arkasında güçlü ama sessiz bir destek olduğunu, olumsuz açıklamaların ise iç politika tüketimine yönelik olduğunu söyleyen Babacan, “Ana amacımız Türkiye’nin bu süreçten azami fayda elde etmesini sağlamak” diye konuştu.
