Saddam'ın İkinci Davası Başladı

Saddam Hüseyin’in soykırım ve savaş suçlarıyla ilgili ikinci davası başladı.

Saddam ve altı eski üst düzey yetkili, 1987 ve 1988 yıllarında yaklaşık 100 bin Kürt’ün ölümünden sorumlu tutuluyor.

Eski hükümet, Kürtlerin İran-Irak savaşında İran’a yardım ettiğini ileri sürüyordu.

Irak ordusunun Kürtleri hedef alan operasyonları arasında Halepçe kentine zehirli gaz atılması da var.

Sanıklar arasında, “Kimyager Ali” olarak tanınan Saddam Hüseyin’in kuzeni Ali Hasan el Mecid de bulunuyor.

Bu arada Saddam Hüseyin’in ilk davasıyla ilgili kararın 16 Ekim’de açıklanacağı öğrenildi. Devrik lider ve 7 eski yetkili, 1980’lerin başında Hüseyin’e yönelik başarısız bir suikast girişimine misilleme olarak 148 Şii’yi öldürmekle suçlanıyor.

'Batılılar ve Araplar Sessiz Kaldı'

Erbil'de bulunan muhabirimiz Can Yılmaz ayrıntıları bildirdi.

Duceyl davası sürerken Irak ceza mahkemesi Saddam Hüseyin ve altı yardımcısı hakkında yeni suçlamalar getirdi. Kürtlere yönelik soykırım iddialarını da içeren yeni suçlamaları değerlendiren Erbil eski insan hakları bakanlığı müşaviri ve Enfal araştırmacısı Adalet Salih, Amerika’yı, Batı'yı ve Arap dünyasını olaylar gerçekleşirken sessiz kalmakla suçladı.

Irak ordusunun 1988 yılında, savaş halinde oldukları İran’a yardım ettikleri gerekçesiyle, Peşmergelere yönelik olarak başlattığı harekat bölgede yaşayan sivilleri de kapsayarak dramatik bir hal aldı. İddialara göre Saddam yönetimi operasyona katılan askerlere, bölgedeki halkın her türlü varlığına el koyma hakkı tanıdı. Ordu ayrıca Peşmergelerin lojistik desteğini kesmek için su kaynaklarını kuruttu ve bütün binaları yıktı. Enfal olaylarını araştıran Adalet Salih Irak’ta yaşayan Kürt vatandaşlara yönelik başlatılan
ve “Enfal” olarak adlandırılan askeri operasyon sırasında 4 bin 500 kadar köyün ortadan kaldırıldığını söylüyor.

Enfal operasyonunu trajedi olarak tanımlayan Adalet Salih yıllarını bu konuyu araştırmaya adadı. Iraklı sivil Kürtlerin planlı bir soykırım hamlesine kurban gittiğini savunan Salih, Arap ülkelerini, Amerika’yı ve Avrupa’yı olup bitenlere sessiz kalmakla dahası Saddam’ın işlediği suçlara ortak olmakla ıtham ediyor. Enfal’in aleni bir biçimde Baas medyasında yer aldığını hatılatan Salih, yaralı ve ölü sayısının her gün haberlerde verildiğini söylüyor.

Erbil Selahaddin üniversitesinin serasında bekçi olan Nuri Abdurrahman 64 yaşında. Enfal operasyonundan sonra on iki kişilik ailesinden geriye bir tek kendisi ve eşi kaldı. Eşi öldükten sonra yalnız yaşamaya başlayan Abdurrahman, her gün büyük oğlu, gelini ve küçük kızına ait fotoğraflara bakıyor. Zira onu geçmişe bağlayan tek şey bu iki fotoğraf. İzin verseler Saddam’ı ellerimle öldürürüm diyen Abdurrahman son 18 yılda iki kere mutlu olduğunu hatırlıyor: birincisi Saddam'ın oğulları öldürüldüğünde, ikincisi
de Saddam yakalandığında.

Enfal Operasyonu


Enfal Kuran-ı Kerim’de geçen bir surenin adı. Bu surede Allah, Müslümanlara feth ettikleri düşman (kafir) topraklarında bulunan mal varlığını helal kılıyor. Saddam Hüseyin yönetimi 1988 yılında Irak’ın Kuzeyinde bulunan Süleymaniye ve Erbil illerinin, İran’a komşu, doğu bölgeleri başta olmak üzere bir iç güvenlik harekatı başlattı. Baas rejimi
bölgede bulunan köyleri, İran’la işbirliği yapan Peşmergelere yataklık etmekle suçluyordu. Bunun üzerine Irak yönetimi söz konusu köyleri boşaltıp burada bulunan halkı kamplarda toplama planını ortaya attı. Plan gereği, halkın operasyon bölgesini terk etmesi istenirken kalanların işbirlikçi sayılacağı duyuruldu.

Irak ordusunun ilerleyişi karşısında Peşmergelerin geri çekilmesi ve silahsız halkın orduyla karşı karşıya kalması, Halepçe katliamına kadar varan olayların yaşanmasına neden oldu. Olaylar sırasında köylülerin tüm mal varlığına el konuldu, hayvanlar telef edildi ve su kaynakları kurutuldu. Saddam rejiminin devrilmesinden sonra ülkenin güneyinde ortaya çıkartılan, 800 Barzan köylüsünün cesedi düzenlenen törenle Erbil’de defnedildi. Tutuklanarak sürgüne gönderilen binlerce Kürt’ün akıbetiyse hala kesin olarak bilinmiyor.

Bağdat'ta 20 Şii Öldürüldü

Bağdat'ta dini tören için toplanan Şiilere ateş açıldı, en az 20 kişi öldü, 300 kişi de yaralandı.

Iraklı yetkililer, silahlı kişilerden dördünün yakalandığını bildirdi. Yüz binlerce Şii, sekizinci yüzyılda ölen İmam Musa Kasım'ı anma törenleri için başkentte bulunuyor.

Şiddet olaylarını önlemek için hafta sonunda Bağdat sokakları motorlu araçlara kapatılmıştı.

Geçen yılki tören sırasında Dicle üzerindeki bir köprüde çıkan izdihamda, 1000 kişi ölmüş yüzlerce kişi yaralanmıştı.

Bu arada, Irak Sanayi Bakanı Fevzi Hariri, Şiiler ve Sünniler arasında iç savaş çıkabileceği yolundaki kaygıların doğru olmadığını söyledi. Bakan, çatışmaların dini ya da etnik değil, siyasi ve ideolojik görüş ayrılıklarından kaynaklandığını savundu.

Öte yandan, Amerikan ve Irak askerlerinin, mezhep çatışmalarını engellemek amacıyla Bağdat'ta giriştikleri büyük çaplı güvenlik operasyonları devam ediyor.